Yıllar önce Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’un "Demokrasiye Doğru "adlı kitabını okumuştum.
Kitap,"Bu hal muhal;ya yeni bir hal,ya izmihlal."cümlesiyle bitiyordu.
Bitişteki bu cümle çok hoşuma gitmişti,alıp,torbama koydum ama zamanla bu sözün Said Nursi’ye ait olduğunu da öğrenecektim.
Aslı da,"eski hal muhal;ya yeni bir hal,ya izmihlal." imiş.
Gençlik yıllarında olsaydık,sözün ne söylediğine değil,kim söylediğine bakar;kuvvetle muhtemeldir ki ya okumaz,ya da okur reddedirdim!
Oysa Arapların çok güzel bir atasözü vardır/varmış:
-Ne söylendiğine bak,kimin söylediğine değil!
Bu çok büyük bir olgunluktu.
Ama farkına varmak bir anda olmuyor,insanın yıllarını alıyor bazen.
Benzer durumu Yılmaz Erdoğan’ın "Otogargara "adlı oyununda da görmüştüm yıllar önce.Aklımda kalan ve beni çok da etkileyen şöyle bir cümleydi:
-Eskiden kendi görüşümüzü kuvvetlendirmek için okuyorduk,oysa dünyayı tanımak için okumak gerek!
.................
Bu uzun girizgah sabah güne yine şehit haberleriyle uyanmamla aklıma geldi.Şırnak ve Diyarbakır’da üç polisin öldürülmesi.
Bu durum "muhal" yani olmaz/olamaz/olmamalı demek istiyorum.
Çünkü "ölümle" varılacak durak,demokrasi değil,olsa olsa çıkmaz bir sokaktır.Ki insanlığın uzun tarihi tecrübesine bakarsak,resmin böyle olduğu net olarak görülecektir.
Hitler,Stalin,Mao ve Pol Pot’un öldürdüğü/ölümüne sebep olduğu insan sayısı milyonlarla ifade edilmekte,"verdiklerinin" ise sadece ve sadece "acı" olduğu görülmektedir.
................
Şimdi bu sözü tekrar tekrar okuyup,düşünmenin zamanıdır.
Çünkü bu durum(ölümler) kabul edilebilir değil,olmaz,olamaz;onun için "izmihlal"in(çürümenin/bozulmanın) önüne geçmenin yolu da "yeni bir hal"e geçmektir.
Yeni hal ise yeni durum kısaca yeni ülke/yeni demokrasi/Yeni Türkiye demektir.
Bu da sınırlı devlet,çoğulcu toplum,negatif özgürlük,serbest piyasa (pazar ekonomisi)demektir.
Unutmayalım ki hayat "sıfır toplamlı bir oyun" değildir;işçilerin,"zincirlerinden başka kaybedecek" çok şeyleri vardır artık!
Sağda ya da solda "toplum mühendisliği" yapmak değil!