16
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1287
Okunma

Babam!
Çıplaktım giydirdin. Susayınca suyumu, acıkınca ekmeğimi verdin.
Çantama kitap, cebime harçlık koydun.
Bana emek verdin. Doğruları öğrettin. Büyüttün. Adam ettin beni…
Üniformamı giyip ilk mesaime başlayacaktım. Ceketimi tutmuştun.
Şaşırmıştım. Utancımdan terlemiştim.
Sonra tek tek;
Birincisi: Vatan sevgisi.
İkincisi: Doğruluk.
Üçüncüsü: Fedakârlık.
Dördüncüsü: Tevazuu diye düğmelerimi iliklemiştin.
Sonra da;
" Oğul! Senin mesleğin insanlarla sık sık karşılaşılacak bir meslek. Üzülsen de üzme. Haktan, haklıdan yana ol.-Ne oldum- deme.Taze fidanlar yetişsin diye, eski dalları keserler. Bir gün beni de alır götürürler. Hakkım sana helal olsun. Bu dediklerimi unutma"demiş, anlımdan öpüp uğurlamıştın beni.
Ardahan, Muş, Karabük, Afyon, Şırnak…
Köyler deydim babam. Dağlar daydım. Günlerce postallarım ayağımdan çıkmadı. Silahım elimden düşmedi.Aç,susuz,uykusuz kaldım.Sizleri de, dediklerini de hiç unutmadım. Üzüldüm. Avurtlarımı ısırdım. Kan tükürdüm. Belli etmedim.
"Dallanın, budaklanın"dedin. Evlendirdin beni. Senin adını taşıyan bir oğlum var. Ben de onu senin beni yetiştirdiğin gibi yetiştiriyorum. Bana da onun cübbesini tutmak nasip olsun. Ancak; onun cübbesi düğmesiz cepsiz olacak. Kimseye önünü iliklemesin,verilecek rüşveti koyacak cebi olmasın diye...
Şimdi bir sahil kasabasındayım. Görevim yine insanların huzuru için çalışmak. Bazen düşünüyorum. Burada denize girenler gerektiğin de dağlarda da olabilecekler mi? Benim dağlarda ki arkadaşlarım da buralarda denize girebilecekler mi?
Babam;
Hani sen;"Taze fidan kesilmez" derdin? Neden şu günlerde yine yeşermeden toprağa
düşüyorlar?
Biliyorum hastasın. Üzülme. Kendine iyi bak. Sen yiğit, pehlivan adamsın. Kalbin teklerse ona kle tak. Yükselirse şekerin onu kündeden at.
Koca çınar!Gölgen eksilmesin üzerimizden.
Hürmetle, minnetle öperim ellerinden…
Oğlun: Serhat TOKUL
Oğluma cevabım;
Şunun şurasında yaşayacağım 40-50 yıl…
Sen benim dediklerimi unutma yeter.
Öptüm ela gözlerinden…