Ara sıra vardır benim böyle şaşkınlıklarım... Siz bakmayın, kendimi birşeymiş gibi göstermek için kelimeleri süsleyip püsleyip kocaman-kocaman lügatlar parçaladığıma...
Toplam iki yıl olan askerliğimin dört ayını İskenderunda tamamladıktan sonra üç aylık kâtip kursunu Gölcük’te gördüm; sevkim, İstanbul Kasımpaşa Deniz Hastanesine çıktı...
Galata Köprüsünden pindirdiler bizi kocaman bir motora, ( o zamanlar köprü nün yıkılmadan evvelki eski hali vardı )...yönlendik Kasımpaşa’ya... Biraz sonra,ne görsem beğenirsiniz; Perşembe Pazarı sahilinden denize doğru bakan koskocaman bir levha... Üzerinde de kocaman-kocaman yazılar; ’’ DÖRT ZAVALLI MOTOR YAKTI ’’...Birdenbire çok şaşırdım, garibime gitti... aldı bir düşünce beni...bu, talihsizlikleri gereği bir kaza sonucu istemiyerek yakmış oldukları o motorun biçarelerini, böyle koca yazılı büyük bir levha ile halka ilan etmenin, reklamını yapmanın gereği ne... Okuma yazma bilmiyen, yada kem küm zorlanan biri olsam hiç gam yemiyeceğim... Orta okul çağlarında müdürümüz, ’’ Akın güzel okuyor, Akın güzel anlatıyor ’’ diyerek ansiklopodilerden seçtiği ödevleri sınıfa aktarmam için beni görevlendirirdi...Yine o çağlarda, iğne deliğine iki ipliği zorlanmadan geçirecek kadar pırıl pırıl gözlerim... Aklıma geldikçe kahrolduğum trajedik durum da bu...
İzinli çıkıp oradan her geçişimde o ilginç levhayı okur ve uzuzn uzun düşünürdüm bu anlamsız dengesizliği...ta.. ki son zamana kadar... Artık sadece okur geçer olmuştum hiç anlamını da düşünmeden; artık, ilginç gelmiyordu...aşinalık kazanmıştım...
Tam bir buçuk sene ben, o levhayı ’’dört Zavallı Motor Yaktı ’’ diye okudum...
Artık, askerliğimin son anları...teskereme bir kaç gün var...yine geçiyorum iki köprü arasından...yine aynı sahne... aynı levha...aynı kocaman kocaman yazılar...şöyle gayriihtiyari bir bakacak oldum; o koskocaman levhada ne yazıyor biliyormusunuz: ’’ DÖRT ZAMANLI MOTOR YAKITI ’’....