Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
binyıl
binyıl

The gates of İstanbul....

Yorum

The gates of İstanbul....

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

617

Okunma

The gates of İstanbul....





Ne zaman bir kadına baksam, aklının derinliklerinde gizlenen bir şeyler olduğunu sezerim.

Gizem dolu olduklarını, neleri gizlediklerini bilmek isterim.

Her kadının peçesi vardır diye düşünürüm.

Arkeolog olmak isterdim. Saklanmışlıkların belirsizliğini açmak ve saklanmışlıkları bir bir ortaya çıkarmak için.

Karşıma gerçekler çıkınca kaçar mıydım acaba?

Buruk duyguların saklandığını görsem, görsem ki sevgiden kaçışlarında sevişme arzularını sakladıklarını, görseydim eğer geceleyin bilmedikleri insanların sözlü sohbetlerinde doyuma ulaştıklarını, kendimce vazgeçer miydim arkeolog olmaktan…

Vazgeçmeliyim aslında, yazmakla anlamak arasında kalmalıyım.

Gündüzleri ayıplayanların geceleri nasıl bir klavyede yitirildiklerini gördüğümde, kendimi de saklardım belki, saklanmışlıklar adına.

Belirsizliklerin gece ile delirdiği bir an, aynalarını kıran, saçlarını düzeltmeden sevişen, zevkin sözcükleşmesi ile içlerine düşen erkekleri anlamak istediklerini, anlamak kolay olur muydu?

İsteğin pazarlıksız ortamında, kendini sözcüklere veren kadınların iç dünyasında neler sakladıklarını görebilir miydim?

Galiba hep yanılırdım.

Yalnızlıklara vuran şehvet susmak bilmezse, çaresizlikten değil kolay olduğundan sözcüklerle sevişenlere acır mıydım?

Sanmam, belki de içlerinde erimesi gereken birikimlerini yitirmek adına sözcüklerle iyi anlaşıyorlar derdim...

Sözcükler içimize düşer, düşündüğümüzü kolay anlatabildiğimiz yabancı yüzlere istekler duyunca anlarız belki de saklanan kadınları.

Bu söylediklerim iç karartıcı çirkinmiş gibi mi görülüyor?

Böyle mi düşünüyorsunuz?

Ya siz?

Sizin sakladıklarınız, onları ortaya çıkaran kadınlar değil mi?

Hem de çok kolay bir biçimde…

Bilmediğimiz yüzler gece sevişir bilmediği yüzlerle.

Ve bunu yaparken utanma duygusunu saklar, doyuma ulaştığı zamanda sevişme duygusunu saklar.

Saklamak en kolay unutma şekli olsa gerek.


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
The gates of istanbul.... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz The gates of istanbul.... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
The gates of İstanbul.... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
pelin
pelin, @pelin35
8.7.2008 22:43:44
Farklı bir yazıydı, ilgimi çekti...
Akıcı bir anlatımla ilginç bir konu bir araya gelmiş, güzel bir yazı çıkmış ortaya, kaleminize sağlık...

asran
asran, @asran
8.7.2008 21:56:19
10 puan verdi
ustalıklı bir gözlem sonuna kadar ele alınan konunun ve her bir sözcüğün hakkını vererek ele almışsın. tabuların mahremlerinde gezinirken bir o kadar da naif bir tül aralamışsın.
yazının apaçık ama ustalıkla saklanmış bir üslubu var

Tebrik ve Saygımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL