ne garip bazen hiç tanımadığımız birinin ilgisizliği
yıllardır tanıdığımız birinin
ilgisinden daha önemli olabiliyor
küçük şeyler ile kendimizi yaralayıp şiir yazıyoruz
aslında biz bizi hiç sevmeyecek kadınlara aşık olup
bizi gecelerce düş kırığı bir yaylı yatakda
bekleyen o güzel kadınları üzüyoruz .

günaha giriyoruz öyle güzel ahlar alıyoruz ki
iki yakamızı birleşmiyor zira birleşse ne olur eylül gibi kadınları yalancı bir bahara tercih edebiliyoruz...

terleyen avuçlarımızı ve ağlamaktan kızaran gözlerimizi
yine yeniden o zemheri çiçeği kadınlar silmeye kalkıyor .
biz ise bir bokmuşuz gibi onların o emek kokan avuçlarını saçlarımızda hissetmekten sıkılıyoruz.
patlıyoruz
geberiyoruz
ölüyoruz
cenazemize buğday başağı kokan kimselerden başkası gelmiyor.

yosma düşlerin erotik sancılarında
kasığımız aklımız ve kalbimiz üçgeninde kasığımıza yenilmekten aldığımız zevki hiçbirşey vermiyor.
Zira sonrasında ağzımıza sıçılmasının verdiği manik oryantasyondan vazgeçemiyoruz...

Kötü bir düş gibi temiz uykularını bölüyoruz sabun kokan kadınların
Şiirler yazıyoruz belkide bize doğuştan verilmiş bir yetenekle
Aşık ediyoruz kendimize sayfalarça şiir
Sonra
Her sayfayı yüzüne kapatıp o güzel varlıkların
Fildişi kulemizde kahve sigara hazır yemekler arasında
kokusu üç gün öteden duyulan çoraplar yazılmış yırtılmış sayfalar etrafa dağılmış resimler
Uzun eşeysiz projelerden kalan porno filmler
Okunup yarısında bırakılmış kitaplar vs vs içerisinde
Ben çok iyiyim ben çok şairim oyunu oynuyoruz.

Tekstil fabrikalarının defolu ürünleri gibi
kaliteli bir vitrini süsleye bilecek kadar mükemmel
Lakin biraz içerisine girince penisilinin muadili antibiyotik kullanmak kadar değersiz...

Böyle ölüyoruz genelde
Îçimizi öldüre öldüre şiir yazmaya devam ediyoruz
Herşey kafaya dank ettiğinde
Îş işten geçmiş oluyor
Ya çok yaşlanmışız
Yada artık o güzel kadınlar evlenmiş oluyor...

Kitlesel bir sorun bu
özüne inince îlk sevginin mükemmel bir hayal kırıklığı ile bitmesinden başka hiçbirşey görülmüyor
Seviyoruz
Sevildiğimizi düşünüyoruz
Terk ediliyoruz
Ve başlıyor inilti...
Sonrası cinayet
Her gelen günaha ortak oluyor...

Bu yüzden bizim gibi adamları sevmemeli
Seversiniz sonra size
Bu cümlede ne kadar çok meme geçiyor
Uçan memeli hostestir diyebilirim...
Aslında bakma sabaha kadar ağlayıp bir eylül kadınının beni sevmesini istiyorum
Yoruldum yarım ağızlı haziranlardan...