Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş

Başlangıç

Yorum

Başlangıç

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

535

Okunma

Başlangıç

Başlangıç

Allah için “Başlangıcı olmayan ve sonu olmayan!” diyoruz çünkü bunu kimse bilmiyor! Yani bir şey bilindiğinde ancak “Başlangıç ve son” hakkında bir fikir oluşabilir! Mahiyeti meçhul olanın, tüm zaman ve mekanlardan münezzeh olması gerekir!

Allah’ın ilmi ve işleyişi en temel ilim konusudur! Bu ilme dair başlangıcı, herkes kendince anlar ve herkes aslında buna dair bir "Başlangıç" oluşturabilir; bilerek ya da bilmeyerek “Şirk” de söz konusu. Yani bu ilmi dilediği zamandan başlatır, dilediği kişiye de hamleder. Aslında Allah’ın ilmi herkese bakar ama insanlar kendi anlayışına göre birilerine hamleder ya da bir zamandan başlatır. Hani tarihin başlatılması konusu; kimi "Sümerler" den başlatır, kimi "İsa", kimi de "Hicret" ile başlatır ama nereden başlatılırsa başlatılsın veya kime atfedilirse edilsin Allah’ın ilmi, sınırsız ve herkes içindir. Burada sahiplenmek, bir "Başlangıç" gibi! Ve aslen sorunları çıkaran da bu izafi başlangıçlardır!

İnsanlık tarihi ve insanlığın “İlim” ile meşgalesi bir dönemden başlatılır ise öncesi ve sonrası o döneme dair sınırlanmış olacaktır! Yani “Başlangıç” ile bir sınırlama da başlamış olacak! Kişi veya topluma izafi bir başlangıç, nereden ve kimden başlarsa başlasın bir “Sınır” çizecektir!

Mesela “Sümerler”, yazıyla geleceğe bilgi aktardıkları için bir “Başlangıç noktası” gibi düşünülebilir! “Milat ve Hicret” de “Başlangıç” noktası olarak alınır! Bu başlangıç noktalarından önce Allah’ın ilmi işlemiyor muydu? Elbet işliyordu! Bu başlangıçtan öncesi Allah için anlamsız idi de bu noktalardan mı başladı anlam? Elbet her dönemin bir anlamı vardı! İşte burada kişisel ve toplumsal bir başlangıç kabulü ile sınırlama söz konusu!

“Evrenin başlangıcı” konusu; bu da bilinmiyor elbet! Bu konuda pek çok fikir beyanı söz konusu; mesela; “Büyük patlama ile bir noktadan başladı!” denir. Buna dair fikirler ve ispatlar sunulur! “Evrenin genişlediği” konusunda da pek çok gözlem ve ispat sunulmuş! Galaksilerin birbirinden uzaklaştığı gözlenir! “Evrenin çöküşü” bu genişlemenin kritik bir noktadan sonra durması ve tekrar ilk “Nokta” haline çökmesi gibi düşünülmüş! Bunların tamamı gözlem elbet! Çok eski zamanlarda yapılan gözlemlerin isabeti de şaşırtır insanları! Piramitlerdeki dizayn gök gözlemleri ile bağlantısı, kazılarla açığa çıkan antik dönem yıldız takvimleri ve gözleme yarayan devasa kayalar, antik dönemde de insanların ilim ve bilimle meşgul olduğunun delilidir!

Son tahlilde; insanlar, kişisel veya toplumsal tercihleri ile “Başlangıç” kabul ettikleri zaman ve kişileri esas alabilir! Bunda bir sorun olmaması gerekir idi ama sorun çıkmış! Bu “Başlangıç” kabulleri üzerinden “Takvimler” başlatılmış, “Başlangıç” kişilerin taraftarları birbirleriyle mücadele etmiş, hatta aynı “Başlangıca” dair ayrıntıda anlaşmazlıklar çıkmış. Ezeli olan bir ilmin, başlangıcı belirlenmemeli idi belki de! Yani bir “Başlangıç” kavgası ileriki nesillerde o kadar da anlamlı olmayabilir! Öyle görünüyor!

Saygılarımla,

Ahmet Bektaş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Başlangıç Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Başlangıç yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Başlangıç yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL