Bugün bir affı umumi çıkararak mı başlamalı güne . Çayın ışıltısından ilham alarak hilafsız bir dostluğu mu talim etmeli kendimizle ve çevremizle. Kedilerin temizlenmesini mi seyretmeli hayret ve hayranlıkla. Baharın yaza tebdil etmek üzere olduğu günlerde gökten inen rahmet damlalarını canı gönülden buyur etmenin ferahlığını birlikte mi yaşamalı cümle âlem ile. Yağmurun toprağa anlattıklarını mı şerh etmeli ruh atlasımıza...


Bana sorarsanız, sıcak bir merhabanın ardınca buğusu üstünde çayla simidin ünsiyetine tanıklık ederken dişlerimizin arasındaki susam çıtırtılarına eşlik etmeli ruhumuz. Günaydın sözcüğü, önce yüzümüzde aydınlanmalı, sonra bulunduğumuz iklime yayılmalı aydınlık. Tıraş olurken aynaya baktığımızda önce kendimize günaydın çekmeliyiz tekmil verir gibi. Bırakın deli sansın bilmeyenler, kendi kendimize konuştuğumuzu sansınlar. Sonra sokağa çıktığımızda ilk karşımıza çıkan insana içten bir merhaba demeliyiz. Caddemizi süpüren emekçiye, ekmek aldığımız fırıncıya, bindiğimiz dolmuşun şoförüne günaydın demeliyiz gülümseyerek ki aydınlık tüm çevreye yayılsın. Asık suratları da aydınlatsın günaydın sözcüğü.



Göreceksiniz içten bir günaydın sözcüğünün büyüsünü, nasıl da çevrenizi güzelleştirdiğini. Hani derler ya güne nasıl başlarsanız öyle nihayete erer. Günün aydınlığı kuşkusuz geceye de çavacak huzuru sükunu konuk edeceğiz evlerimizde.
Koca Yunus ne demiş:
Düşmanımız kindir bizim
Adımız miskindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız
Kamu âlem birdir bize.
Dizelerdeki manayı ıskalamamak gerekir. Kin sözcüğü söylerken bile dili yakıyor. Kinden ve kibirden uzak olduğumuz ölçüde eminiz oluruz felaketlerden. Kibre ve kine yakayı kaptırdığımız zaman felaketimiz yakın demektir. Allah cümle dostlarımızı kinden ve kibirden beri eylesin. Günaydının ıtırını yaysın çehremize ve çevremize. Adımız miskin olmasın ama; düşmanımız kin ile kibir olsun. Tevazu basamaklarından inelim güzelliklerin ve esenliğin iklimine.


Ülke olarak bugünlerde öyle çok ihtiyacımız var ki içten bir günaydının büyüsüne. Birbirimize sevgiyi, saygıyı ve hoş görüyü yitirmeden nefes alıp verebilsek havadaki oksijen hepimize yeter de artar. Çevremiz ve çehremiz güzelleşir içten bir gülümsemeyle.Gelin el birliğiyle bir affı umumi ilan edelim, günaydınımız bereketlensin. İklimimiz aydınlansın. Cahit Sıtkı’nın Memleket şiirini okuyup temennilerimizi onun temennisiyle birleştirelim.


MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Cahit Sıtkı Tarancı
(Lütfen katılıyorum diyenler el kaldırsın !) Ülkemizde uçan kuşlar bile kötülüklerden emin olsun. Günümüz ve gözümüz aydın olsun.
Ankara, 28.05.2015 İbrahim KİLİK