Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş

Tarihe Gömülmek

Yorum

Tarihe Gömülmek

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

513

Okunma

Tarihe Gömülmek

Tarihe Gömülmek

Tarihi kazıları bilirsiniz, eski zaman insanları hakkında bilgi verir! Tarihe gömülmüş bilgiler, kazılarla adeta hortlatılır! Halk arasında, “Hortlamak” tabiri vardır, bazı ölülerin ruhunun insanlar arasında hortlak olarak dolaştığı fikrine dair! Bu genelde “Kötü” olarak bilinen kişilerin, bu etkisinin öldükten sonra da devam etmesini ifade etmek içindir! Fikirlerin hortlaması, hortlatılması gibi!

Bu fikir hortlatması aslında devamlılık gösterir! Yeni nesle, hep eski zamanda yaşamış olanların fikirleri daha bebekken verilir! Aslında yeni nesil, eski bilgilerle kodlanır! Bu nedenle tarihe gömülmüş olan fikirler, öğretiler ve kişiler yeni nesilde hortlar! Adeta yeni nesil üzerinde tekrar yaşar! Bunu felsefi düşünelim. Tarihsel bir dönemde, topluma “İyi-kötü” etki etmiş olan kişi, fikir ve öğretileri tekrar yaşamak veya yaşatmak isteyenler olabilir! Bunun için de bu kişi, fikir ve öğretiler halk tabiri ile hortlatılır! Mesela bir kişinin tüm yaşamı, yeni nesil üzerinde yansıdığında o kişi hortlamış gibidir! Bir robot düşünelim, yazılımı muhafaza edilmiş ama robot eskimiş, bozulmuş; bu robottaki yazılım, yeni bir robot yapılıp ona yüklenir ise o robot ruhen hortlamış gibidir!

Bu hortlama konusu çok mühim. Robotun yazılımı, ruhu, yeni robota yükleniyor ve eskiyen robot, ruhen kurtarılıyor hortlatılıyor! Bunda bir sıkıntı yok gibi görünür ama sıkıntı şurada; yeni robot, eski robottan daha yeni bir versiyon olacak ve eskiyen robotun yazılımı yeni robota hafif gelecek! Eski cep telefonlarının yazılımı, çok gelişmiş yeni telefonlara sırf eskinin hatırı, öğretisi, fikri devam etsin diye aynen yüklenmez! Yüklenirse eski, hortlamış olur ki aynen “Hortlak” gibi olur yenisi! Yeni bedene, yeni yazılım gerekir ve bu yazılım eski yazılımın tabanlı olması sorun olmayacak ama aynen olur ise sorunlu olur! Yani eskileri hortlatmak yerine eskilerden faydalanıp yenisi üretilir ki teknoloji güncellensin, gelişsin.

Şimdi bu projeksiyonu sosyal alanda yapalım. İlkel bir kabile reisinin atalarını aynen taklit etmek istemesi ve kabile büyücüsünün telkinleriyle ve tüm ellerindeki imkanlarla bu hortlatma işini, yeni nesle uyguladıklarını düşünün! O kabile asla gelişemez! Hortlattıkları eski büyükleri veya liderleri veya öğretileri veya fikirleri ile sonsuza dek “Hortlak” gibi yaşarlar! Hortlaklar, 3. Boyutta kaybettikleri bedenlerini başka bedenlere 2. Boyuttaki datalarını aktararak yaşamlarını sürdürürler! Aslında 2. Boyuttaki ruh, data hiç yok olmaz ama 3. Boyutta beden eskiyince bazı şuurlu sayılabilecek ruhlar, yazılımlarını 3. Boyutta başka bedenler üzerinden işletebilirler!

Koca koca piramitleri boşa yapmamışlar ya da mezarları veya ölüleri mumyalamak; bu gayretleri, tekrardan yaşamak isteği veya başka bedenlerde tekrar görünmek isteği olabilir! Tarihe gömülmek istememişler!

Son tahlilde; boyutlar konusuyla alakalı bir durum var!
1. Boyut, hiçlikten tercih etmek, dilemek;
2. Boyut, hiçlikten tercih edilen dileği projelendirmek, ruhlandırmak;
3. Boyut, hiçlikten yapılan tercihin, ruh ve enerji-madde şeklinde gözlenmesi!

Şuurlu olan, daha az şuurlu olanda yansır; bu evrensel kuraldır! “Adem’e tüm maddi alanın itaati” gibi düşünelim. Ademoğulları içerisinde de şuurlu olanlar, daha az şuurlu olanların ya da şuurunu işletmeyenlerin bedeninde işler! Yani datası güçlü olanlar (Ruh yazılım) yeni bedenlerde adeta hortlar! İnsanlar tercihinde özgürdür, isteyen eski ruhların datasını tekrar yaşar, böylece zaten üretilmiş bir “Zat” ı taklit eder; isteyen de kendi datasını yaşar ve kendi “Zat” ını oluşturur!
Kısaca zat: Hiçlikten (Boyutsuzluk) yapılan “Ben” tercihinin (1. Boyut) ruh yazılımı ile (2. Boyut) bir beden üzerinde (3. Boyut) işlemesi ve bu işlemekten doğan yaşamsal veriler! Zat, üretilen verilerdir! Dileyen yenisini üretir, dileyen seçtiği bir eskiyi tekrar eder!

Selametle,

Ahmet Bektaş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Tarihe gömülmek Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tarihe gömülmek yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tarihe Gömülmek yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL