8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1969
Okunma


İçimde biriken yalnızlık duygusunun bir kısmından sıyrılmak için kendimi çarşının kalabalığına atmıştım.
Kadınlar çok iyi bilir ki böyle zamanlarda hemen kuaförün kapısını çalarız Ben de biraz dolaştıktan sonra kuaförümün zilini çalarken buldum kendimi. Yücel yani kuaförüm beni görünce (ki daha bir hafta önce saçımı şekillendirmişti)
- Hayırdır Hülya Hanım ne işiniz var burda dedi.
-canım sıkkındı az fön çektirmek istedim dedim.
Gülümseyerek beni koltuğa oturttu.Maharetli elleriyle on dakika sonra uzun lüle lüle saçlarım düz bir pınar gibi omuzlarımdan aşağıya dökülüyordu.
Beğenmiştim.. Teşekkür ederek çıktım.
Avare avare bir süre vitrinlere baktıktan sonra bir dolmuşa bindim. Dolmuşla on dakikalık mesafedeydi evim yürüyerek yirmi dakikada evde olurdum ama ayağımda bir karış topuklarla yürümek istememiştim.
Dolmuştan inince üst geçitten karşıya geçiyor ve yüz metre sonra evimde oluyordum. Aheste aheste merdivenlerini çıktım üst geçidin, dalgın bir şekilde karşıya geçmeye çalışırken yaşlıca bir bey birden koluma çarptı ve ister istemez sendeledim. Adam özür dilerim dedi ve yüzüme bakmadan yürümeye devam etti. O anda yerde duran cüzdanı gördüm. Bana çarpınca nasıl olduysa sanırım cüzdanı düşmüştü Cüzdanı yerden aldım ve
- Beyefendi bakarmısınız diye seslendim.
-
Adam oralı değil üstgeçitten geçmiş hemen üst tarafındaki bayırı tırmanmaya başlamıştı.. Bu öyle bir bayır ki arada gördükçe Allah orada oturanlara yardım etsin dediğim tipten. Çok dik. Adam geriye bakmadan bayırı çıkıyor.
Durdum. Cüzdanı açtım. Eğer para yoksa bırakıp gidecektim. Aman bana ne yani diyordum içimdem. Ama maalesef cüzdan para doluydu. Kıyamadım. Sanırım emekli maaşı olmalıydı.Başladım adamın peşinden hızlı bir şekilde yürümeye. Bir taraftan da beyefendi bakarmısınız diye bağırıyordum.
Yok. Sanki adam sağır duymuyor. O yüz metre önde ben arkada başladık bayırı çıkmaya. Ama var ya sırtımdan ter iniyor. Topuklu ayakkabılarım ikide bir yolun girinti çıkıntılarına takılıyor ve ben düşmemek için resmen cambazlık yapıyorum. Bir on dakika böyle mücadele ettim. Derken iyice kızmış bir vaziyette
- Het beyefendi ne diye durmuyorsunuz. Size sesleniyorum hop gri ceketli bey dedim avazım çıktığı kadar. Sanki bir mucize oldu ve o sağır zannettiğim adam durdu. Zar zor yanına çıktım ve daha ağzımı açamadan adam başladı saymaya
- Hanımefendi ben evli bir adamım. Başka erkek mi kalmadı peşinden koşacağınız. Eşim çok kıskançtır. Lütfen gelmeyin peşimden.. Gençsiniz güzelsiniz size erkek mi yok demez mi.
Ayran budalası gibi ağzım bir karış açık adama bakakaldım. Adam döndü sırtını gidiyor.
Bana baksanıza siz dedim.. Cüzdanınızı düşürmüşsünüz on dakkadır peşinizden bağırıp duruyorum deyip cüzdanı adamın ayağının dibine fırlattım. Bu sefer aptal aptal bakma sırası ondaydı.
Hışımla sırtımı döndüm ve bayır aşağı resmen yuvarlanmayı da göze alarak hızla inmeye başladım. Peşimden teşekkür etti mi onun bile farkında değilim.. Ağzıma gelen bütün küfürleri sıralıyordum.
İyilik ben senin…..
Ayvazım DENİZ