Çarşıya çıkan bayanlar bilir, mağaza mağaza dolaşıp evdekinin tıpkısına benzeyen bir çanta alır gelir. Aynı çantadan bir düzine edinilmişliğin nesi alışveriştir? bu arada (bende aynıyım). Aynı rujun farklı tonlarından, aynı ayakkabının bir benzeri. Aslında mağazalar da aynıdır, ne kadar dolaşırsan dolaş, yinede aynılarına raslar. Orjinali tıpa tıp benzeyen taklitlerinden sakınmayan alıcılar. Neyse Konumuz bu değil, buradan yola çıkarak benzerlik Teorisini geliştirdim, bilim ev hanımı olarak! Benim babam ilk eşinden ayrılınca neden tıpatıp ilk karısına benzeyen annemle evlenmiş? buda toplumsal bir benzeşme kuralı..alışılmışlık yada güven duygusu eksikliği.."nede olsa denedik neme lazım memnun da kaldık, en iyi yok bildiğin yol" amacı edinilmiş toplumsal eziklik diyebiliriz.



Benzerlik teorisi; İnsanların içindeki kıskançlık vurgusunu açığa çıkararak, taklit etme yeteneğiyle özdeşleşir. Başka bir anlamda, doğuştan edinilmiş özentilik doğruluğunu varsayar. Bunu ispatlamak gerekirse, herkesin elinde telefon olması , herkesin benzer Facebook paylaşımları, akrabanın resmini yada paylaşımını beğenmemeyi kişiselleştirme olguları, küsüp tavır koymayı algılamak yada beğeni yapmamakla cezalandırmak gibi benzeşik davranışları görüyoruz.
Örnek verecek olursak iki çocuklu bir Nesil’e dek gelmişlik, yada iki eşlilik devri neden bitmiş sorusu? Kadının hakim olduğu bir Nesil’e dek gelmemiş olmak, toplumların aynı anda değişimine dikkat çeker. Binaların, hatta evlerin içindeki eşyaların, mutfak salon gibi yaşama alanlarının da birbirine benzemesi teoriyi biraz daha gerçek kılar. Neden salon yerine mutfak? mutfağı yatak odası yapmayız?


Yargıları ve inançları toplumun taklit algılarıyla değiştirmek mümkün olabilir. Örneğin, kadınların toplumda sözü geçen hak sahibi bir birey olması , erkeği daha uysal hale getirmekle gerçekleşebilir. Erkeği evcilleştirmek mümkündür, yanlış yaptığında kadın dırdırına maruz kalarak, yada eve alınmayarak yapılabilir. Erkek dayak, şiddet ve aldatma yoluna gittiğinde canının yanacağını bildiğinden doğal olarak vazgeçer bu huyundan. Sonra diğer erkeklerin de uysal, kibar, beyefendi, mantıklı olduğunu görerek kendisi de onlara benzemeye çalışır, Benzemezse toplum onu bir güzel benzetir. Buda toplumun aynı dili konuşup, birbirini desteklemesi ve yanlışı yargılamasıyla gerçekleşir. Kötüye pirim vermemekle, iyiler ön plana çıkar, iyinin hakkını vermekle iyi şeyler çoğalabilir.

Herkes yalan söylediğinde bu suç olmaktan çıkar, kimse yalan söylemiyorsa yalancılar toplum dışına itilir, toplum dışında hiç bir insan fazla kalamaz, kendini içeriye çekmek için, toplumun kurallarına uymak zorunda kalır.İyiye benzemek, sanata yönelmek, kültürün seviyesini arttırmak, din, dil ırk ayrımı yapmadan yaşamak, nesilden Nesil’e uygarlığı, çağdaşlığı, özgürlüğü aşılar. Benim benzerlik teorim her ne kadar mizahi açıdan yazılsa da, gerçekleri yansıtan ağlanacak halimizden ortaya çıkar.