Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
mnihatmalkoc
mnihatmalkoc

FİLİSTİN’E GÜNEŞ DOĞMUYOR

Yorum

FİLİSTİN’E GÜNEŞ DOĞMUYOR

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

627

Okunma

FİLİSTİN’E GÜNEŞ DOĞMUYOR

M.NİHAT MALKOÇ

Uzun senelerden beri bir büyük dram yaşanıyor Filistin topraklarında. Dünyanın sözde medenî, hakikatte deni milletleri bu trajediyi sadece seyrediyor. İşgalci Siyonistler azgınlıkta ve kızgınlıkta sınır tanımıyorlar. Bu topraklardaki insanlar açlığa ve susuzluğa mahkûm ediliyor. Hastalar için ne doktor, ne de ilaç var. Filistin’e uygulanan her türlü ambargo, hayatı yaşanmaz kılıyor. Aş ve ilaç bulamayanlar ölümün kollarında buluyorlar kendilerini.

Siyonistler taş taş üstünde bırakmıyorlar. İsrailliler kadar Müslüman öldürmeye hevesli bir başka millet görmek mümkün değildir herhalde. Bu ne kindir, bu ne insafsızlıktır anlamak zor… Sen kalk Müslümanların topraklarını topyekûn işgal et, sonra barıştan söz et… Bu insanlık dışı tavır sürekli tekrarlanıyor Filistin topraklarında. Aslında Filistin topraklarında yaşayan İsrailliler de huzurlu değildir. Çünkü hiçbirinin güvenliği yoktur; ölümle yüz yüzedirler. Korku, hayatlarına egemendir. İsrail’de ve Filistin’de insana ölüm kadar yakın hiçbir şey yoktur. Ölüm sağdan, soldan, üstten, alttan, her yerden ama her yerden gelebilir.

İsrail işgal devleti uzun yıllardan beri kanla besleniyor. Araba nasıl petrolle hareket ediyorsa İsrailliler de kanla ve kandan aldıkları sözde güçle hareket ediyorlar. İsrailliler öldürmeden, Müslüman kanı akıtmadan ayakta kalamayacaklarına inanıyorlar. Onlar bu mantıkla hareket ettikçe Filistin’de barış ve sükûnet olmayacaktır. İsrail daima Filistin’in uzlaşmaz tutumundan yakınıyor. Bu neyin uzlaşması anlamak mümkün değildir. Sen gel benim topraklarımı işgal et, sonra da benimle uzlaşma zemini ara… Sen evvela işgal ettiğin topraklardan çık hele, ondan sonra oturup konuşalım, uzlaşma ve barış zemini arayalım.

Filistinliler yıllardan beri topraklarını yiğitçe savunuyorlar. Modern silahlara taşla ve sapanla karşılık veriyorlar. Neticede maddî savaşı kaybetseler de manevî cephede hep onlar kazanıyorlar. Filistin bu ucuz ve miadı dolmuş tehditlere pabuç bırakacak değil ya… Sonuna kadar mücadeleye devam edeceklerdir. Yahya Musa adlı Filistinli milletvekilinin şu sözleri bunun delilidir: “İşgalcinin elinden bir şey gelseydi onu yapar ve tehdide ihtiyaç duymazdı. Biz 58 yıldan beridir İsrail denen Holokost’un kalbinde yaşıyor, onun ateşiyle kavruluyoruz. Bütün bu tehditler artık kulağımızın iyice alıştığı, hiçbir değeri olmayan, bize etki etmeyen ve önemsemediğimiz tehditlerdir… Bizim hepimiz için Allah yolunda ölmek en büyük arzudur. Bu yolda şehit olan büyüklerimizden daha kıymetli değiliz.”

Aslında İsrail’in en büyük karın ağrısı Hamas’ın iktidarını içine sindirememesidir. Yasal yoldan, seçimle işbaşına gelen Hamas’ı muhatap kabul etmek istemiyorlar. Bu hükümetin yıpranması için planlar yapıyorlar. Kısa zamanda iktidardan uzaklaşmaları için çalışıyorlar. İsrail işgal devletinin Gazze ve Batı Yaka’da gerçekleştirdiği tüm saldırıların ve tutuklamaların altında bu sindirim bozukluğu yatıyor. Siyonistlerin çirkefliklerinin sonu gelmez; biri biter, öbürü başlar. Yahudi mantığı bıktırma taktiği üzerine kuruludur.

Savaşlarda normal şartlar altında çocuklar ve kadınlar hedef dışında tutulur. Asker askerle savaşır. Fakat İsrailliler nedense böyle yapmıyorlar. Özellikle kadınları ve körpe çocukları öldürmekten büyük zevk alıyorlar. Parklarda oynayan çocukların üzerine füze atan İsraillilerin ‘Yanlışlıkla vurduk, hedef saptı’ demeleri hiç de inandırıcı değildir. Babasının arkasına sığınan çocuğu hunharca öldürmeleri de hedef sapmayla açıklanabilir mi acaba? Böyle yapmakla Filistinlilerin kökünü kurutacaklarını sanıyorlarsa aldanıyorlar. Zira her Müslüman bir Filistinlidir. Filistin’de yaşanan savaş sadece basit bir toprak savaşı değildir. Hilalle salibin savaşıdır aslında. İsrail bu bölgede Müslümanlarda huzur bırakmayacak.

Yahudilerin gözleri körelmiş, kulakları ve vicdanları sağırlaşmıştır. İnsan oluşlarına dair basit bir suretten başka delilleri yoktur. Toprak bile onları üzerinde taşımaktan muzdariptir. Mahşer meydanında, vücutlarından akan terlerinde boğuluncaya kadar da akılları başlarına gelmeyecektir. Onlar daima insanlığın baş belası olacaklardır. Allah onların şerlerinden Müslümanları muhafaza eylesin; barışı ve dostluğu kalplerine soksun.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Filistin’e güneş doğmuyor Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Filistin’e güneş doğmuyor yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
FİLİSTİN’E GÜNEŞ DOĞMUYOR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL