Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
sa
sabri ayçiçek

Ustura Meclise.

Yorum

Ustura Meclise.

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

618

Okunma

Ustura Meclise.

Ülkemiz,12 Mart 1971 "darbesinin" toplumun üzerine serdiği şalı kaldırmak ve biraz da nefes alabilmek için 14 Ekim 1973 seçimlerine hazırlanıyordu.
Her parti ya da aday, olaya kendi "meşrebince" bir şey söylemekte,cadde ve sokaklar afiş,pano,propaganda aletleriyle dolup,taşmaktaydı.
Ay da uygundu.
Bir eylül günü şehirde gezinirken,yolum Arasta’dan aşağıya dört yol mevkiine düşmüş,sağa dönünce de eski bir otel ve altında küçük küçük esnaf dükkanları:köfteci,berber,terzi,ayakkabıcı gibi.
Her şey normaldi.
Ta ki camları pankartlarla kapatılmış "berber" dükkanını görene kadar.
Durdum,afişler ilginçti.Çok uzun yıllar geçmesine rağmen,halen aklımda olup,pankartlarda şu yazılar göze çarpmaktaydı:
-"Bağımız aday Şükrü Ustura.";"Oyunu ata ,oka değil,Ustura’ya ver";"Vali konağı değil, fabrika istiyoruz.";"Ustura Meclis’e gidecek,dertler bitecek."
Henüz hiçbir şey bilmiyordum ""berber "hakkında.
Doğruca tanıdıklarımın yanında gidip,bu durumla ilgili bilgi almak istedim:Şükrü Ustura kimdi,neciydi,bu pankartları kimler,nasıl hazırlamışlar gibi...
-Şükrü Ustura’nın o dükkanda esnaf olup,50’li yaşlarda olduğunu,uzun saçlarıyla tanındığını,bir anacığıyla yaşadığını ve seçimlere de bağımsız aday olarak girip,bir emekli memurca da finanse edildiğini öğrendim masrafların çabucak.
Öğleden sonra mitingi olduğunu da...
O yıllarda Kırklareli 26-27 bin nüfuslu,bir şehirden ziyade kasaba havasındaydı.
Günlük gezmelere gittiğimizde de,zaten "Kasabaya gittik."derdik.
Merağımdan Ustura’nın mitingini bekledim.
Etrafında 5-10 kadar genç,daha Şükrü Ustura söze başlamadan,bol bol slogan atarak destekliyorlardı:
-Ustura Meclise gidecek,dertler bitecek!
Berberin sesi de gürültüler arasında ha var ha yok gibiydi.Uzun saçları,yılların "ağırlığını" taşırcasına eğilen omuzlarını da örtüyordu.
.................
Şaşkın şaşkın akşam İnece’deki evimize döndüm.Önüme çıkan herkese de Şükrü Ustura’yı anlatmaktaydım.
Birkaç gün sonra,sokakta yürürken,Mehmet Aga’ya rastladım.Biraz hoşbeşten sonra,"Akşama sinema yokmuş."dedi.
-Neden ki? Daha sinema yeni açıldı yoksa kapandı mı ?
-Yok be çocuk!Vekil adayı Şükrü Suntura konuşmak için bir akşamlığına kiralamış.
-Mehmet Aga,"Suntura" değil be,adamın adı Şükrü Ustura.Ustura.Nereden çıktı bu Suntura?
-Neyse ney!Ben Suntura derim geçer.Dilim dönmüyor,zorlama beni!
Gerçekten de akşam sinemaya konuşmaya geldi konvoy halindeki 8-10 arabayla.Sahnede Şükrü Ustura ve ekibi,salonda da biz meraklı insanlar.Hem her yaştan,hem de her görüşten...
Ustura daha söze başlamadan,yanındaki ekip,tempoya başlamakta,"Ustura çok doğru söyler" demekteydiler.
Sözler de bu gürültülerin arasında kaybolup,gidiyordu.Şehirdeki miting gibi.
...................
Şu Sunturacı Mehmet Aga’dan azıcık daha bahsetmek isterim.
Güzel domatese,leziz olduğu anlamında,bütün ısrarlarıma rağmen "lezzetli" dedirtememiştim.O eskiden de dili dönmediği için,"zellet" diyordu.
Ve ekliyordu da:
-Amma zelletli be çocuk!
.................
14 Ekim 1973 günü seçim bitmişti.
Şükrü Ustura’ya ilden tam 3 oy çıkmıştı.
Biri kendisinindi,diğeri anasının.
Ya üçüncü oy hangi kapçık ağızlının ki diye araştırıp,durdu hemşehrilerim.
Sonra olay küllendi gitti...
Hem bunun tekrar hatırlanması hem de aldığı oy az olsa da,dili dönmese de "yurdum insanının "hayatıma kattığı güzellikleri" paylaşmak istedim.
Yusuf’un,"zindanını terk etmesi" gibi,onlar da "terk-i dünya" edeli çok oldular;saygıyla yad ediyorum.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ustura meclise. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ustura meclise. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ustura Meclise. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
1.2.2015 09:03:46
Güzel bir hikaye.
O günlere aldı götürdü cümleler beni.
O günlerde,
sağ-sol çatışması vardı ama,
öyle adam öldürmeler flan başlamamıştı galiba daha.
Renkli bir seçim dönemi olmuştu.

Küçük bir anımı aktarayım bu vesile ile.

Okuldan eve dönüyordum. Öğlenci olduğum için, hava kararmaya yüz tutmuştu.
İlçenin orta yerinde, ''Uzun Ali'nin Kahvesi'' dediğimiz bahçeli bir kahvehane vardı. Onun içinden geçiyordu yürüyüş güzergahım.
Baktım, küçük bir kalabalık toplanmış, tahta bir sandalyenin üzerine çıkmış şişmanca bir adamın hararetli konuşmasını dinliyorlar.
Merak ettim, az biraz kulak verdim.
Seçimle ilgili konuşuyordu etrafında toplanan beş-on kişiye adam.
Gülmüştüm içimden.
Böyle seçim konuşması mı olur diye.
Biraz da acımıştım sanırım adamın haline. Miting yapamadığı için herhalde.

O adam, Necmettin Erbakan'dı.
O seçimde de, yanlış hatırlamıyorsam 19 milletvekili çıkarmış ve hükümet ortağı olmayı başarmıştı.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL