Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
İlhan Kemal
İlhan Kemal

Akılsızın Oğlu, Delinin Torunu

Yorum

Akılsızın Oğlu, Delinin Torunu

8

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1229

Okunma

Okuduğunuz yazı 27.1.2015 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Akılsızın Oğlu, Delinin Torunu

Akılsızın Oğlu, Delinin Torunu



Kendimi gördüm. Metal yüzeyin üzerinde, maşrapanın ince beli yüzünden uzayıp giden çenemi gördüm. Kirlenmiş sakalımı, başlığımın altına sıkıştırılmış ama düzenlenmemiş saçlarımı gördüm. Babamın dargın yüzü karşısında ezilip büzülmüş suratımı gördüm. İsmen bana ait olduğu halde çiftliği çekip çeviren kardeşimin ‘’Bir işe yarasan bari’’ dediği kişiyi gördüm. Yeşil, kırmızı bezlerden oluşan üç boynuzlu şapkası, boynuzlarının ucunda zilleri olan bir soytarı gördüm. Hey bir dakika, bu ben değilim ki?
Şölendeki hizmetkarlardan biri önümdeki maşrapayı kaldırınca gözlerini bana dikmiş soytarıyla yüzyüze gelmiştim.

‘’Kimsin sen?’’

‘’Belli değil mi? Eoforwic Düküyüm.’’

‘’Hadi oradan soytarı, sen de!’’

‘’Madem biliyorsun, neden soruyorsun? Yoksa maşrapadaki yansımana mı çok benziyorum? Gözlerin iyi görmüyor belli. Ben sakalsızım, sen kıllı. Ben alacalı giyinmişim, sen iç donunla gelmişsin. Herkesin gözü bende, seninki maşrapada. Bana şarap bedava, sana ise anca yalvarınca. Neremiz benziyor ki?’’

‘’Tamam, tamam, git başımdan.’’

‘’Başındaki...’’ dönüp şölen masasının odağını işaret etti ‘’Saksonyalı Rotherwood’lardan Cedric. Ben ise onun soytarısı, Akılsız’ın oğlu, Deli’nin torunu Wamba’yım. Efendim Cedric bir yere gitmedikçe, ben de senin başındayım. Eğer tabii tepende Normanları görmek istiyorsan o başka. Cedric Amca! Cedric Amca! Bu şaşkın senin yerine Normanları seviyor.’’

Lord Cedric dikkatini konuşmakta olduğu Lord Aethelstane’dan ayırmayıp, eliyle ‘’Sonra... Sonra...’’ işareti yaptı. Ne yalan söyleyeyim, derin bir nefes aldım.

‘’Hemen sevinme. Amcam Cedric’in her zaman bir kulağı bendedir. Şimdi olmazsa tatlıya, olmadı tatlı sonrasına... Eninde sonunda gözleri soytarısını arayacak, değil mi?’’

Sonra geriye dönüp, misafirleri eğlendiren diğer soytarıların arasına karıştı. Elim kadehime gidince boşalmış olduğunu gördüm. Edepsiz soytarı beni lafa tutarken bir yandan da kadehimden yudumlamıştı. Onunla aynı kadehe dudaklarımı değemezdim. Hizmetkarlardan birine bana yenisini getirmesini söyledim, ‘’Herkese bir kadeh... Seninki de önünde duruyor, daha ne istiyorsun?’’ cevabını aldım. Cedric’in soytarısı da, uşakları da pek bir küstahtılar.

‘’Özlemişssindir beni, özlemişsindir gözlerimi’’

Melodik sesiyle Wamba’yı tekrar karşımda buldum. Bu sefer eline telli bir çalgı geçirmişti.

‘’Şarkı zamanı!’’

Daha ben itiraz edemeden söylemeye başladı.

’Mevsimin güz olduğuna bakma,
Söyleyen Wamba diye kulak ardı etme,
De ki ‘Benim adım...


‘’Neydi senin adın?’’

‘’Jon Stewart...’’

’De ki ‘Benim adım Topraksız Jon,
Kardeşim eker tarlayı,
Tarla kesmeyince de karımı,
Hasadı kendisine alır,
Piçini bana bırakır
.’’

Şarkıya kulak kabartan civardakiler gülüşmeye başladılar. Sert bir ifade takınıp onları frenlemeye çalışınca gülüşmeler kahkahalara dönüştü. Wamba ise şarkısına devam ediyordu.

’Hayvanlar ahırda sağılır,
Karıma da orada sarılır.
Tıkarım kulaklarımı,
Kapatırım gözlerimi,
Ama o köhne samanlık
Sallanır da sallanır
.’’

İçkiyi fazla kaçırdığından olacak misafirlerden biri oturduğu sıradan yere yuvarlandı. Kendisine kalkması için elini uzatanlar oldu ama o gülmekten kıçüstü oturduğu yerden kımıldayamıyordu.

Sinirle yerimden kalkacak oldum, omzumdan kavrayan güçlü bir el buna izin vermedi. Gökgürültüsüne andıran bir tonla

‘’Otur yerine!’’ diye kükredi elin sahibi. ‘’Cedric’ten izin almadan nereye?’’

Cedric’in oturduğu yöne baktım; yeri boştu. Omzumda ise bir el vardı ve ben sahibini görmek için arkama dönmeye korkuyordum.







Kahramanlarını bana ödünç veren Sir Walter Scott’a teşekkürlerimi sunarım.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Akılsızın oğlu, delinin torunu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Akılsızın oğlu, delinin torunu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Akılsızın Oğlu, Delinin Torunu yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
CaNMaYBuLL
CaNMaYBuLL, @maybull
2.2.2015 00:48:22



CaNMaYBuLL tarafından 7/25/2015 5:54:25 AM zamanında düzenlenmiştir.
İlhan Kemal
İlhan Kemal, @ilhankemal
28.1.2015 23:48:29
Öykümü Güne getiren Seçki Kuruluna teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.
Yahya Oğuz
Yahya Oğuz, @yahya-oguz
28.1.2015 22:23:23
çok etkileyici ve sürükleyici anlatımınız var, tebrikler
levent taner
levent taner, @leventtaner
28.1.2015 18:29:47
Öncelikle güne düşen yazınızı tebrik ederim hocam.

"Seni üzen kral da olsa sileceksin ki alayına ibret olsun.Bilecekler ki kralını silen soytarısıyla uğraşmaz" sözü aklıma geldi yazınızı okurken.

Bir de soytarı kavramının bir sosyal tarihi olduğu bahsine rastlamışımdır. Hatta doğu geleneğinin dalkavuk tipiyle batı geleneğinin soytarı tipinin farklılaşması üzerinde durulur. Dalkavuk yalnızca pohpohlarken, soytarı aralara yergiyi iğnelemeyi de sıkıştırır. İlginçtir Avrupa krallıkları soytarı da bir tür sistem içi emniyet sübabı görür. Hiç değilse eleştirilmeyi kendi kontrolünde tutabiliyor. Kendisinin kabul ettiği biri, huzurunda yapıyor bunu. Bir polim yok sonuçta.

Bu çerçeve de alırsak soytarının günlük hayatta ki kullanımıyla tarihte saraylarda üstlendiği işlev tam örtüşmüyor sanki. Günlük hayatta hareketlerini tutarsız, dengesiz bulduğumuz birinden söz ederek seninki yine soytarılığa başladı denir. Halbuki tarihsel bağlamda bir sosyal tarihi, siyasi işlevi olan müessesevi bir unsurdan söz ediyoruz. Hani öyle böyle denecek cinsten hiç değil.

Modern dünya da da soytarılık adıyla olmasa da böyle bir işlevin sürdüğü söylenebilir. Mesela 19'uncu yüzyılın ikinci yarısıyla, 20'inci asrın ilk yarısını kaplayan bir yaşam öyküsüne sahip George Bernard Shaw'un mizahi yaklaşımı, ironik kafa yapısı farklı siyasal, toplumsal kesimlerin ilgisini çeker. Lenin, Shaw Fabian'cıların arasına düşmüş iyi bir adam der. Devrimci olarak görmediği halde beğenir hani. Çünkü, Shaw nüktedan ve iğneleyicidir. Sevimli bir zekadır. Kropotkin'in "devrimlerin kötü yanı ardından hükumet kurulması" sözü hatırlatıldığında "Kropotkin'in yanlışı her onbeş günde bir devrim yapılacağını zannetmesi" diyebiliyor.

Bu tarz birinde farklı toplumsal siyasal kesimler kendilerinden bir nüve bulabilir. Düşünsenize Kraliçe Victoria İngiltere'sinde de ayakta kalabiliyor. Demem o ki; Oscar Wilde gibi bir edebiyat devini çürüten hatta yok eden zamanın sistemi karşısında Show etkinleşmenin yolunu bulabiliyor. Bir tür emniyet sübabı işlevini üstleniyor kanımca.

Yüreğiniz solmasın, kaleminiz daim olsun dilerim.
Kemnur
Kemnur, @kemnur
28.1.2015 07:25:16
usta kalemden ustaca yazılmış bir öykü daha okudum. Ne mutlu bana...Tebrikler...
CaNMaYBuLL
CaNMaYBuLL, @maybull
28.1.2015 02:49:32





maybull tarafından 1/28/2015 7:13:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
27.1.2015 21:33:11
10 puan verdi
Şölenler kimilerini eğlendirirken kimilerine işkence olduğu kesin.

Bu öyküde olduğu gibi...

Güzel bir kurgu, Tebrikler İlhan Kemal.
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
27.1.2015 16:43:18
10 puan verdi
Sanırım biri aktör olarak soytarı, diğeri eğlendirici, karakter ve yansıma benzetimi var. aktör olan fazla pişkince, şarkı da ona okunuyor gibi.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL