1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
621
Okunma
Ben her 24 ocakta gözelerimi kapattigimda 15 yasindaki ben cikar karsima. Evet 24 ocak 1993 de ben 15 yasindaydim ve televizyonu actigimda insanligimdan utandigim bir manzara ile karsilastim. Ankarada bir sokakta bombayla bir araba patlatilmis sokakta araba parcalari ve dahada acisi sokakta bir insanin parcalari vardi. Orada aglayan bir kadin vardi ve ne oldugundan habersiz iki cocuk vardi. Insanligimizdan utanmamiz gereken insanligimizi sorgulamamiz gereken hersey vardi. Dahada kötüsü bu parcalanmis insan, halkini bilgilendirmek adina calisan emektar bir gazeteciydi, aydindi ugur mumcuydu. Ugur mumcu ne hirsizdi ne vatan hainiydi nede din taciriydi.
peki ugur mumcuyu suikasta götüren olaylar zinciri neydi...
1. 1991’in Ocak ayında Makine Kimya Enstitüsü’ne gelen çok gizli mesajda 100 bin silahın seri numaralarının silinmesi istendi. Bu işlemin ardından silahları bir subay "Jitem komutanıyım" diyerek aldı. Silahlar, sınıra getirilmeden 1 gün önce 15 Ocak 1991’de, Jandarma Albay Durmuş Coşkun Kıvrak ve askerleri 700 PKK’lıyı sardı. Bu sırada "Geri çekilin" telefonu geldi. Çünkü silah sevkiyatının yapılması gerekiyordu. Söz konusu belgeyi bulan Albay Kıvrak, dosyayı Mumcu’ya ulaştırdı.
2. Mumcu’nun kendisine gelen belgeyi bazı yerlere bildirmesi hayatinin en büyük hatasiydi.
3. 1993 yılının Ocak ayıydı. Uğur Mumcu hem Kürt Sorunu üzerinde çalışıyordu, hem de polis-mafya-siyaset arasındaki derin bağlantıları araştırıyor ve bunlarla ilgili yazilar yaziyordu.
4. Uğur Mumcu’nun en son kaleme aldigi yazi 7 Ocak 1993 tarihinde Cumhuriyet’te yayınlanan “Mossad ve Barzani” başlıklı yazısı
5. 21 Ocak 1993 Perşembe... Hikmet Cetinkaya söyle anlatiyor….
Uğur Mumcu ve Cüneyt Arcayürek, Ankara’dan İstanbul’a gelmişlerdi birlikte...
Uğur oldukça tedirgindi ve İlhan Ağabey’e dönüp şöyle dedi:
“İlhan Ağabey seni ve beni öldürecekler!”
Ayni gün Ugur Mumcu Ankaraya dönüyor.
6. 22 Ocak 1993’te, Saygı Öztürk’ün elindeki İsmet İnönü’nün "çok gizli" Kürt raporunun bir örneği Uğur Mumcu’nun eline geçti. Uğur Mumcu’nun yaptığı çalışmalar, belki de cumhuriyet tarihinin bir türlü çözülemeyen en büyük sorunu olan Kürt Sorunu’na ışık tutacaktı.
7. 23 Ocak 1993’te Albay Kıvrak, "Hayati bir konu" diyerek Mumcu’yu aradı ama ona ulaşamadı.
Ve 24 Ocak 1993 te Mumcu suikasta kurban gitti. Suikastten sonra " Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’ye gönderildiği iddia edilen 100 bin silaha ait belgelerin elinde oldugu iddia edildi. . O günlerde bunları yanıtlayan Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, "Zamanı geldiğinde konuşuruz" dedi. Eşref Bitlis de 25 gün sonra öldürüldü.
Cinayeti İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah, PKK üstlendi.
Ankara DGM savcisi Ülkü Coskun aynen sunlari söylemisti ``üstüme gelmeyin devlet yapmistir. Siyasi iktidar isterse cözer.`` dedi bunun üzerine gidilmedi. Sonrasinda Coskun bu ifadesini geri cekmisti. Veya geri cekmesi icin zorlanmisti.
Dönemin basbakani Süleyman demirel ``Olayi aydinlatmak namus borcumuzdur dedi ama olayin aydinlatilmasina kimler neden engel oldu.
Hüsamettin Cindoruk ise o dönemde daha vahim bir aciklama yapmisti demisti ki ``Zaten bekliyorduk``
24 Ocak 1993 te Mumcu suikasti ile ilgili soru isaretleri,
1. O sokakta delil aranmadan temizlikciler tarafindan Sokak süpürüldü. süpürenlerin ifadesine basvurulmadi, cöpler icelenmedi
2. devlet suikastan haberdar olmasina ragmen mumcuya neden koruma verilmedi….
3. Cinayette kullanilan C4 adresi bilinmesine ragmen olayin üstüne gidilmedi.
4. Herkes olay yerine gelirken olay yerinden beyaz kartal bir arabayla uzaklasanlar neden sorguya cekilmedi….
5. Savcilar neden degistirildi ve savci Kemal Ayhan aniden öldü ama otopsi yapilmadi ve neden öldügü anlasilamadi.
yillar sonra Güldal Mumcu’yu yani 1996 yılında bir bayram sabahı ziyaret eden Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, "Olayın faillerini bulsak sizin için yeterli olur mu?" diye sorduktan sonra, Güldal Mumcu’nun verdiği "Ben gerçeği istiyorum" yanıtı üzerine, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, "Siz hepsini istiyorsunuz. O zaman üç tane gül alacağım. Birini Başbakanlık’a, birini Çeçenistan’a, birini de Uğur Bey’in öldürüldüğü yere koyacağım." diyerek cinayetin adreslerini göstermişti. Cinayeti devletin ve taşeronlarının işlediği apaçık ortadaydı.
Ugur Mumcu halkinin bilgilendirmek adina calisan emektar bir gazeteciydi aydindi. Ugur mumcu ne hirsizdi ne vatan hainiydi nede din taciriydi. Bu olayda en aci olan 22 yildir güldal mumcunun adalet konusunda hic bir ilerleme saglayamamasi. Sunu hic unutmayin ki Mumcu öldürülmemis olsaydi bugün türkiyedeki sorunlarin hic biri olmayacakti. Kürt sorunu cözülecekti ve din tacirlerinin her bir kalemizi isgal edilmesi engellenecekti. Sevgili ugur senin korkularin gerceklesti Pkk ve din tacirleri türkiyeyi bir ucurumun esigine getirdi. Türkiye patlamaya hazir bir bomba. ve biz vatanseverler bir kivilcim bekliyoruz devrim icin dünyanin en güzel devrimini yapmaya haziriz... Cünkü Mustafa Kemalin torunlarinlarina yenilgi degil devrim yakisir...Uyanin artik uyanin kaldirip atin üzerinizdeki ölü topragini ve vataninizi kurtarin....