Aydınlarımızın batıya bakışının tarihi incelense ‘’onlar ne kadar temiz, ne kadar cici, ne kadar insan’’ diyenlerin özentili ezikliklerinin de tarihi olduğunu görülür. Batı devletlerinin ve medyasının ne kadar objektif, etik, basın ahlakına saygılı olduğunu bize anlatıp dururlar.
BBC, CNN, Reuters, AFP, New York Times, Financial Times, La Figaro, The Guardian... daha ne kadar gazete dergi varsa, hepsinin de basın ahlak dersi vermek ve basın özgürlüğü konusunda kitaplar yazdıklarından, yazarlarının kalemleri sivri, başları dik, yürekli gazeteciler olduğu söyleyip ahkâm keserler.
Bu saygın gazete yazarlarından birisini bir gün patronu arar ve bütün büyü ortadan kalkar, perdeler açılır ve gerçek ortaya çıkar. Aslında dünyadaki medya düzeni çürümüş, kirlenmiş, menfaat üzerine kurulmuş paslı bir yalan makinesi olduğu göz önüne serilir.
Batılıların o çok savundukları ‘demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü…’ne biçtikleri değerlerin sınırlarının standardında konu; ‘’İslam, İslam Peygamberi ve Müslümanlar söz konusu olduğunda atış serbest, ama İsrail söz konusu ise, ima bile yasak!’’
Devletler söz konusu olduğunda, ABD ve Avrupa devletlerinin İslami değerlere, Müslümanların devletine ne kadar saygılı oldukları üzerinden bir söylem ortaya koyarsak, kendi kafamızı karıştırmaktan başka bir şey yapmamış oluruz.
Paris’te teröre kurban verilince uluslararası protesto yürüyüşleri organize ederler ‘’duyarlılık”, derler. Müslümanlar ölünce üç maymunları oynamaya başlarlar.
İsrail devlet terörü Gazzelileri katlediyor!.. ‘’Görmedim, duymadım, bilmiyorum!’’, derler.
Esed, kendinden olmayan vatandaşlarını katlediyor!.. ‘’Görmedim, duymadım, bilmiyorum!’’, derler.

Mısır’da seçimle işbaşına gelmiş iktidarı darbeyle deviren Sisi, kitle katliamı yapıyor!.., ‘’Görmedim, duymadım, bilmiyorum!’’, derler.
Tarih boyunca, Müslümanların katledildiğini görmediler, duymadılar, bilmediler!
Zencilerin zorla yurtlarından edip “hizmetçi-uşak” olarak boğaz tokluğuna çalıştırdılar görmediler, duymadılar, bilmediler! Hıristiyanlaştırdılar, hayat haklarının ellerinden aldılar görmediler, duymadılar, bilmediler!
Ne zamanki şiddet kapılarına dayandı, “görüyorlar, duyuyorlar, biliyorlar!”
Batı’nın devletlerinde ve medyasında demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğünde dili her zaman sadece kendi türünün çıkarları için bir imtiyaz olarak kullanılan çatal dillidir. Yani bu değerler kendilerine yontuldukça vardırlar.


Günlük gazete köse yazarlarından alıntılanarak yazılmıştır. Yer yer vurgu ve düzenlemeler bana aittir.