Türk Silahlı Kuvvetleri, 1928 yılında başlattığı ve zaman içerisinde 16 Er Okuma-Yazma Okulu’na yükselttiği uygulaması ile silah altına aldığı, okuması yazması olmayan yüzbinlerce vatan evlâdı ere, halk arasında “Ali Okulu” olarak şöhret bulmuş askeri birlik içindeki okullarda okuma yazma öğretmiş bir kurum olarak ülkemizin en önemli eğitim kurumlarından birisidir.

Yaralı ve yorgun halk, savaş için seferberliği başarı ile taçlandırıp Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduktan sonra, yeni bir seferberlik ilan etmiştir. O seferberliğin adı: "Eğitim Seferberliğidir."

Atatürk’ün talimatı ve Başöğretmenliğinde, Milli Eğitim Bakanlığının öncülüğünde başlatılan "Millet Mektepleri" eğitim seferberliği günümüzde kadar meyve veren bir ağaç misali etkisini ve etkinliğini sürdürmektedir.

Köy Enstitülerini, insanlığa yararlı, başarılı ve örnek bir model sayan UNESCO, bu kez 532.266 erin eğitim gördüğü "Ali okulları eğitim modelini" dünyanın en düzenli ve en başarılı halk eğitimi çalışmaları olarak ilân etmiştir.

Ali Okulu öğretmeni, yeni başlayan dönem için bütün imkânlarını ortaya koyarak gençlere okuma yazma öğretmek için çaba sarf ederken, ordu komutanının ali okulunu ziyaret edeceği tutar. Anlaşılan o dur ki bu ziyaretten ziyade teftiş olacaktır.

Ali Okulu öğretmeni, askerlerin okumayı ve yazmayı tam anlamıyla öğrenemediği için mahcup olmaktan çekinir. Kendince aklına bir hal çaresi gelir, tahtaya bir hayvan ismi yazacak, yazdığı hayvanın resmini sınıftaki askerlere gösterecek, sınıfa o hayvanın ismini söyletecek. Örneğin, tahtaya aslan yazacak, sınıfa aslan resmini gösterecek.

Öğretmen düşündüklerini bir mizansen içinde sahneye koymak için kolları sıvar. Elliye yakın hayvanın resmini temin ederek. Hayvan isimlerini tahtaya aslan, kaplan ve diğerleri yazarak askerlere, resim isim eşleştirmesi yapmalarını ister.

Öğretmen tahtaya önce aslan yazar, aslan resmini göstererek sınıfa sorar:

-Tahtada ne yazıyor?

Aslan resmini gösterir.

Sınıf tek bir ağızdan ve yüksek sesle:

- Aslan yazıyor komutanım.

Öğretmen tahtaya ikinci olarak kaplan yazar, kaplan resmini göstererek sınıfa sorar:

-Tahtada ne yazıyor?

Sınıf:

-Kaplan yazıyor komutanım.

Komutan daha pek çok hayvanın ismini tahtaya yazar, resmini askerlere göstererek isimlerini zihinlerine kazımak isteyerek tekrar ettirir.

Denetim için sınıfa giren ordu komutan maiyetinde bulunan teğmene:

-Tahtaya benim söyleyeceğim hayvan isimlerini teker teker yaz, sınıf topluca okusun der.

Ordu komutanı tek tek hayvan isimleri söyler teğmen de yüzü tahtaya arkası sınıfa dönülü vaziyette söylenen hayvan isimlerini tahtaya yazar.

Ali Okulu komutanı, daha önce hazırladığı resimleri, sürekli olarak yazı tahtasına bakan ordu komutanın arkasından gizlice sınıfa göstererek, tahtaya teğmenin yazdığı hayvan isimlerini tekrarlatır. Böylece yirmiye yakın hayvanın ismini sınıf tekrarlar.

Ordu komutanı tam dönüp Ali Okulu komutanına "aferin kısa zamanda yüksek bir başarı elde etmişsin" diyecekken aklına son bir hayvan ismi gelir.

Ordu komutanı:

Kamlumbağa yaz teğmenim der.

Teğmen tahtaya “kaplumbağa” yazar.

Ordu komutanı:

-Tahtada ne yazıyor okuyun bakiim der.

Ne olursa işte o zaman olur, takke düşer kel görünür.

Sınıf tek bir ağızdan ve yüksek sesle:

Tosbağa yazıyor komutanım der.