- 444 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İKİ YÜZLÜDÜR BATI
Sahtekârdır
Haçlı zihniyetiyle hareket eder
Batı ruhsuzdur
Manen boşluktadır
Emperyalisttir
Demokrat olduğunu iddia eder ama yalandır
Kurduğu düzen itibariyle kendi insanını bile sömürmekten çekinmez
Ekonomik düzen çarkı sömürüye dayalı olduğundan yeryüzü coğrafyasını kendi babalarının malı olarak görürler ve tüm çalışanlarda batının çıkarına hizmet etmeye amade ırgatlardır, düşüncelerinde.
Batı menfaati öldürmekten çekinmez. Kim onun çıkarına karşı gelirse onu düşman bellerler ve yok etmek için her yolu denerler.
Batı dünyası mekanik güce dayalı sisteminin avantajını iyi kullanmaya devam etmekte tam bir makyavelist zihniyetinde en çok da sömürü çarkını İslam coğrafyasına çevirmiş bulunmaktadır.
Gaddar ve acımasız olan batı insan hakları konusunda sınıfta kalmıştır. Hâlbuki demokrasi şampiyonluğunu kimseye bırakmazlar görünürde, fakat uygulama ve iç yüze bakıldığında dünya’da en acımasız ve insan haklarını ihlal eden batının kirli uygulamalarıdır.
Bilhassa sömürü çarkı tamamen çıkar menfaat ilişkisiyle özdeştir. Nerde menfaati varsa oradadır.
Ülkeleri ve insanlarını kurmuş olduğu kültürel tuzaklarla mağlup etmeyi başaran batıdır.
Özgürlük ağzına aldığı sahte ve çekici bir yalandır.
Batı sözde her insani yaklaşımının peşinde bir avcı ruhuyla hareket eder.
Bir koyup beş almak uzun vadede plan programlarla bir ülke üzerine çöreklenmek batının şiarıdır.
ABD ile birlikte hareket eden batılı şer güçlerin/devletlerin dünyayı ve insanlığı büyük bir felaketin pençesine ittiği gözden kaçınılmazdır.
Batı ve Haçlı ittifakı şer güçleri insanlıktan ne istemektedirler?
İnsanlığa zulüm işkence ve bela getirmekten başka ne yaptılar?
Göz kamaştırıcı dünyevsel işlevleriyle hayat mekanizmalarını dumura uğratıp ABD’deki evangelist güçlerle ve siyonizmin kan emici vahşetiyle hala dünyayı yaşanmaz bir kaygı algısına dönüştüren batının kendisi değil midir?
Ulaşılan bilim ve teknoloji sayesinde karış karış sömürge yarışıyla kendi aralarında bile kavgaya davetiye çıkaran bu zihniyet yeri gelince haçlı ittifakı ruhuyla bir olabilmekte ve dirsek temasına gelebilmektedirler.
Özgürlüğü bir dine saldırma bilhassa Islama karşı kullanmaya ahdetmiş batılı zihniyet, Selman Rüştü’lerini yerli ya da yabancı hüviyetlerle sunmaya devam etmektedir.
Nasıl bir anlayış ki; Bir dinin peygamberi karikatüristlerin çizgileriyle hâşâ; alaya alınıyor ve bu durum özgürlük addediliyor.
“Sen olmasaydın habibim, ben bu âlemleri yaratmazdım”Diyen Rabbimizin en sevgili kulu ve Resulü Hz. Peygambere(s.a.v.) savaş açanlar özgürlük telinden çalmaya başladılar.
Sistemiyle gittiği her yerde kan ve vahşet kokan batılı zihniyet bir den insan hakları havarisi kesildi ama katlettiği ve katletmeye gözünü kırpmadan devam ettiği ülkeler ve insanlara bakıldığında uyguladığı vahşetin kanları daha kurumadı.
Ha şu var batılıda: eğer ölen Müslüman’sa umurunda değildir. Bunun örnekleri bu sayfalara sığmaz.
Halen dünyanın Müslüman coğrafyasında öldürme kimliği ile dolaşan batı değil midir?
Ama bunu da demokrasi getireceğiz yalanları ile yürütmektedirler.
Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ki; Tayland’da ölüme mahkûm eden Çin Mahkemesine karşı ne tepki gösterdiler, insan hakları açısından. Hangi batı ülkesinin umurundaydı, hangisi demeç verdi bu konuda. Filistin’de yaşananlar nasıl çıkar akıldan. Bosna Hersek’te Müslümanları sırf inançlarından ötürü boğazlamaya devam edenler kimlerdi?
Dedik ya ölen kim onun kimliğine bakılır: Ölen Müslüman’sa sorun yok, ölen gâvursa o zaman kıyamet kopartılır ve bütün basın yayın organlarıyla devletler ittifakıyla hemen bir islamafobi oluştururlar ve ön yargı ile hemen İslam’a dil uzatılır. Tabi bizim yerli ve işbirlikçi evlatlarıyla.
Bugün batıda Müslümanlara karşı başlatılan adı konmamış bir savaşın ve Hitler vari ırkçılık kokan ön yargılı yaklaşımların müsebbibi batının batıl uygulamalarıdır.
Camilerin ve evlerin kundaklanması; Danimarka başta olmak üzere diğer Batılı ülkelerde İslam’ın peygamberine dil uzatmak ne zamandan beri özgürlük hakkı kullanmaya yönelik iş ve işlemlerden sayılmaya başlandı.
Küresel bir boyutta karanlık bir güç olan batı, kendisiyle hesaplaşmadığı ve döktüğü masum kanların hesabını vermediği müddetçe, mekanik imkânlarını sömürmeye ve insan hakları ihlallerini devam ettirdiği müddetçe ne akan kanlar durur nede gözyaşları diner.
Bizler Müslümanlar olarak “hayra çağırıp iyiliği emreden, kötülüğü engellemeye çalışan ümmet vasfına kimlik bazında kavuşuncaya kadar, din Allah’ın oluncaya kadar, birbirimizi kardeş bilerek ilim ve irfan mekteplerini çoğaltarak yeniden hakikatin şahitleri olmak, gerçek barışı ve esenliği getirmek zorundayız… İslam terör dini değildir. İslam insanlığın son şansı aynası ve kalesidir. Müslüman ise bu dünyanın gerçek sağduyusu halkın gözü kulağı ve vicdanıdır.
Yusuf Erdoğan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.