Naim Hoca Erzurum’un sevilen, sayılan hocalarından biridir. Halkla iç içe olması onu daha bir sevimli hale getirmiştir.

Naim Hoca küçükle küçük, büyükle büyük olmasını bilmiş bir halk adamı olarak aynı zamanda ateşli bir Erzurum Spor taraftarıdır.

Erzurum Spor parlak bir başarıya imza atarak birinci lige yükseldi. Yükseldi ama futbolumuzdaki hastalıklar. Kurumsal yapıdan mahrum oluş, Erzurum Sporu da içinden çökerterek sportif anlamda Erzurum Spor dibe vurmaya başladı.

Erzurumlular inançlarında kavi insanlar… Öyle bir an geldi ki çareyi, ligden düşmemeyi Naim Hoca’nın duasına bağlayacak kadar işler bıçak sırtına bindi.

Son maç, yani kader maçı. Erzurum Spor maçı kazanırsa küme düşmeyecek. Haliyle Naim Hoca’nın kapısı çalındı:

-Hocam ocağına düştük etme eyleme takımın bu maçı kazanması için himmet eyle, duana ihtiyacımız var.

Hoca insanları boş çevirmeyi sevmez. İhlaşla yaptı duasını. Maç başladı işler iyi gidiyor. Erzurum taraftarı Naim Hoca’nın duasına güveniyor. Erzurum attı golünü stad coşkudan yıkılıyor, yüzler gülüyor. 90 dakika Erzurum Spor galip. Belli ki hakem maçı birkaç dakika daha uzatma oynattıktan sonra bitirecek.

Uzatma oynanırken rakip takım yapar yapacağını atar golünü maç berabere biter. Erzurum Spor küme düşer.

Maçtan önce elini öpmek için eline yapışan ahali bu kez Naim Hoca’nın yakasına yapışır:

- Ne yaptın Hocam bu nasıl dua ki takım ligden düştü.

Naim Hoca:
- Hele bi dinleyin bre dadaşlar. Siz bana demediniz mi Hocam dua et 90 dakikayı hiç değilse 1-0 önde bitirelim diye. Ben de öyle dua ettim. Ben ne bileyim densiz hakemin maçı uzatacağını. Ben 90 dakikalık dua etmiştim der.