Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
talip
talip

MERHABA HAYATIM

Yorum

MERHABA HAYATIM

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1131

Okunma

MERHABA HAYATIM





Hayatım ;




Bu "ilk göz ağrısı / sevda şehrim"deki anılar bir kısmıyla bile uzun oldu..eksikler için kusura

bakma "bur/s/ada geçen hayatım"..(meselâ dört senelik okul kısmı..)

..

__Ne zaman..nasıl bur/s/aya geldiğimizi hatırlamıyorum.."nereden ve niçin" ise belli

doğduğum yerden..elbette babamın tayin oluşu sebebiyle..

..Bir çocuk uykusundan nerede uyanır ? yatağında yani "beşiğinde"..başka bir yer..

başka bir semt değil de..hayatım neden "beşikçiler"de uykusundan kalktı acaba ?

murad/ını alsın d/iye mi ?..


..Camii ve okulla.."saf"lıkla mükemmel yakınlık hissi veren..sanki "asırlardır" birbirimizi

tanıyormuş "sıcaklığını" yaşatan komşu..çarşı/pazar/esnaf..etraf/eşraf..ailemin dışında "aile"

kadar "kutsal" değerlerin "aşk" tadıyla tanıştığım ilkleri..yeni güzelliklerin "hayatıma"

unutulmaz katkıları..bur/s/anın şefkât ikliminden yağan "nur" ışıltılarının çocuk kâlbime

dokunuşlarıyla şekillendikçe b/aşka duyguların ellerinden güvenle tutuyordum..

..

Kocaman tahta inşaalı iki katlı beş odalı..(eşyamız olmadığı için çoğu boş) bu eski "ilk"

evimizin önünden cadde geçerken..II.namıyla anılan semtin isim babasının "evi" tarafına

bakan evimizin arka kısmında ise "bahçe" bulunuyordu..işin ilginci bahçeye birinci / alt kattan

değil de..ikinci / üst katta bulunan kapıdan çıkılıyordu..


..Hatırladığım t/aşınmalardan ilkini burada yaşadım..aynı semtte b/aşka bir mahâlleye tanış

olmaya yol/lanıyordum/k..ve belkide aranızdan bazıları..

____"siz hiç b/aşkasının çocuğu oldunuz mu ?.."

başlığıyla yazdığım hikâyemi bir "b/aşka yerde" okumuş da olabilirsiniz ! hah ! orası işte..

"Saadet"le orada tanıştım ! Ve "Şük/ü/rü" ile !..


..Hey büyük Allah’ım..ayetin mucibince "yazdığın" tanışmalara "hediye" denilmez de ne

denilebilir ki ?! Ev sahiplerimizin kendileri ve isimlerinin..ve hepimizin bir şekilde hayatlarımıza

katı/ş/l/an..bizde "izler" bırakan..bizden "izler" taşıyan tüm bu isimlerin..dünlerde ve bugünde

yan/yana gelişi sizce de..sadece / yalnızca bir TESADÜF mü ?!

..

Bitişik yapılmış..hatta giriş kapısından iç kapıya uzanan sahanlığın sol yanında ev dışında

olmasına hasseten dikkat edilmiş önce tuvalet..evin girişine yakın bölümde ise banyo vardı..

sağ kısım "tahta bir perde" şeklinde idi..belliki sonradan bölünmüş bu iki katlı küçük ve

sahipleri kadar şirin "evimiz" bizleri iki yıl ağırladı..

..ama..

yukarıda hatırlatmaya çalıştığım hikâyenin kahramanı olarak "ben" her iki evde de kala/bilen

"yegâne" kişiydim (sahipleri dışında elbette)


..Çocukları "yoktu" nasip olmamış yani.."Şükrü" isminin ehli..babacan "çarşı"da esnaf..

"Saadet"ini bulmuş ve hiç vaz/geçmemiş..her/şeye karşın..aile ve toplumun(!) "mahalle"

baskısı "mâlûm" !

__ Şimdi tam burada "O" hikâden kısaca bahsetmeden geçmek olmaz !

..."zor ve imkânsız" için bir örnekleme mevcut çünkü..

"O" iki evi bölen "tahta perde"..hasseten "bahar ve yaz" aylarında "cumartesi" akşamı sonrası..

benim diğer "evime" hatta tâbiri yerindeyse (geçici)..bir gecelik..ertesi (pazar) sabah

kahvaltılık..bazı geceler "yazlık sinema"..bazı geceler "Kültür/park"..bazı geceler "yazlık çay

bahçesi"..özel ilgi..ihtimam..özel "yemekler"..özel bir misafire ayrılan..ama pijama ve

giysilerimin "orada"beni bekler vaziyette hazır bulduğum "çocuk yatağı" / Saadet’imle kendini

sorumlu hisseden (Allah(CC) rahmetiyle muamele eylesin) "anne/babama" açılan kapı oluyordu..


"Saadet"imin gözleri ışıl ışıl "hoş/geldin" dediği anda iki sevgilinin kavuşma sahnesi gibi..

nasıl bir sarılışla sarılırdı..nasıl bir "özlem" birikimi dışa vururdu..anlatamam ! Hiç kimsenin

içerisine giremediği..eşyalarına el süremediği..evin tek kedisi "sarman"ın bile kıskandığı ama

Saadet’im sevdiği için seven.."sahneyi" bize bırakan..hatta "Şük/ü/rü" bile irlikte yenilen

akşam yemeğinden sonra..dışarıya çıkma programda yoksa gezi harici ortada olmayan bir

b/aşka hasretin vuslatında.."annelik duygularının" zirveye çıktığı..çocuğun.."Saadet"in

bu hissi yaşaması için kendisini ortamın havasına "adamış"..sevdalı bir "vals" başlardı......


"Ya "hayatım" şimdi bunları hangi duygularla "psiko/analiz-testine" mâlzeme yapmalı ?!.."


Sonra..


.."Kediler" aman Allah’ım ne kadar da çoklar..ne kadar da söz dinleyen..ne kadar da "seven"

gün sektirmeden "kapı" önünde yemekleri suları..şayet "uslu" dururlarsa "övgü" sözleri..

az biraz ortalığı "gürültüye" boğarlarsa "hâkiki" bir "azar" işitirlerdi..ve genellikle "koloniye"

yeni katılmış kediler "kuralları" öğrenene kadar çokça azar cezasına muhatap olurlardı..

gün geçtikçe "kavga" etmeden herkese yetecek kadar yemeğin suyun olduğunu farkedip..

bu işi "titizlikle" sürdüren "zat’ı beşerin" hakikat yerinde ulaşabileceği "rıza" makamı için

rızkına "razı" olmaya dikkât ediyorlardı..onlar yerine ben böyle düşünüyor(d)um galiba..

__yani..(aynen)


Titiz bir kadına yakışan her yönüyle tertipli bu evin "bir" tane kedisi vardı "erkek" "Sarman"dı

adı aklımda kaldığı kadarıyla..bir o eve girebilirdi "kral" oydu yani.."o" da bunu biliyordu..

ve öyle ki "Saadet"in sevdiğini seven sevmediğini hissettiren bakışları..davranışları sahiden

"özel" bir kedi olduğunu gösteriyordu...


__Kızım "minnoş" durgunsun bugün..ya sen "karakedi" aramıza kim girdi ?! gülerdi peşinden

muzip muzip.."Saadet" saati buydu işte ! "merhametini".."sevgisini".."ilgisini"..onu izlemek..

..

..Bir "ulu" şehir burası..sırtını yaslayabileceğin "çınar"lar diyarı..ve göz alabildiğine "yeşil" (..di)

yüzüne "deniz" dalgaları gibi "çiçek" kokusuyla çarpıp..göğsüne doluşuyordu..

"deniz" görmeyen gözlerin / düşlerin "özlem" duygusu o an başlıyordu sanki..


..Ve "dağ"..zor ve imkânsızlığın "sınandığı"..menzil / zirve arayışının önüne "dikilip" kaldığı

bir karar aşamasının..her adımın "temkinli"..tehlikelerini "göze alarak" başlanacak yürüyüşün

daha en başında düşünmeye sevkettiği bütünün içindeki ayrıcalıklı adı üzerinde

"muhteşem güzellikti"

..

Bu "hayatım"ın iklimi ise şöyleydi "okul dönemi" bur/s/a..yarı/yıl ve yazları da "yıldız/tepe"

..


Ve bir b/aşka mahalle sonra..Set/başından yukarı.."Namaz/gâh"a varmadan sağa yokuş

yukarı "Ay/gören" sırtlara doğru "Saadet"imden uzaklara "sürgündüm" sanki..

bu "O"nunla alâkalı değildi ama.."biz" ayrılmıştık işte.."okulumdan".."Tezel" öğretmenimden

hem mahâlle hem okul "arkadaşlarımdan" bir anda kopu/vermiştim..

Ki..bir yıllık bu yeni yerin de "son durak" olmayacağını halâ hissedememiş..yine "bağlanmak"

yine "b/aşka" düşmek yolunda habersizce ilerliyordum b/aşka ayrılıklara doğru...

..

ilk ayrılık yerinde "kalan" aşklar..yeni kurulan aşklar

yeniden kurulmak zorunda kalınan aşklar biteviye doğuma başlamıştı artık..kâh biz

taşınıyorduk kâh b/aşka dahil olanlar..bir türlü zaman da zemin de durmuyordu yerli/yerinde !..


..İlk mahâl "hep" ardında kalıyor..yeni yere alışma..katışma..huzur..derken..

yol çatıyordu kaşlarını ; "yok öyle durmak..aklına bile getirme".."ama" diyorum..susuyorum..

peki ya geride kalanlar diyemiyorum..yol uzadıkça uzuyor ya sonra..kimseler kalmıyor..

ya da oradan hiç geçmemişim öyle bir mazi yok ! gibi bir hâl hep..garip ve aynı tekrarı

mütemadiyen yaşıyor "hayatım"..

..

"..Bağlanırsan..gidemezsin" mi demek istiyordu "hayatım"..çünkü "memur çocuğu" hep "gitmek"

zorundadır..arkasına bak/a/madan..çünkü "kal / gitme" demeye de doğal durumun icabı zaten

kimsenin "gücü" de yetmezdi !

..

"Hayatım"ın "eski" anıları içinde yer alan yaz-kış / tatil dönemlerini geçirdiği "şehir" için vaktiniz

varsa..yine görüşmek üzere

..

(devam edecek)

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Merhaba hayatım Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Merhaba hayatım yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MERHABA HAYATIM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL