Bugün doğum günün, iyi ki doğdun sen... Bugün gençliğinin yaşı artar, güzelleşirsin. Sen doğdun diye kış erken çekilir bu çok uzak gurbetten. Ve bulutlar bugün yeni bir ağlayışa toplanmaz. Bilir ılıyan rüzgâr, gülümseyen güneş beyaz yüreğinin şenleneceğini. Ortalık toplanır, yangın şiirleri hayatın çekmesine kalkar. Bugün orta halli bir şair kendini bir şiire asmaz. Hüznün ayininde şarkılar seni yormaz. Olumsuz neyin varsa gönüllü alacak birileri vardır bugün. Bugün sesinin titreyişinden tutacak, yalnızlığını bölecek birileri vardır...

Senin doğumun anlamlı bir çoğalıştır hayata... İyi ki doğdun sen... Sana sözsel evrenimden yazıp gönderdiğim sevgi kelimelerinden başka verebileceğim bir hediye yok. Amacım seni söz olarak bırakmak değil. Apansız gelecek bir geleceğin kucağında beraber büyümeye üç dilek hakkımı kullanacağım. Kelimelerle oynarken anadilim beni keşfedilmemiş bir sahile attı yine. Farzet ki bir martının kanadında gönderiyorum sana bu satırları. Amacım seni bir düş olarak bırakmak ta değil ama imkanlar doğrultusunda uzaktan uzağa, gurbetin bir ucundan bakıyorum sana. Hem sen komşu kızı değilsin ki bir koşu iyi dilekler dileyeyim, güller getireyim, yeni yaşının kapısından seninle gireyim... Senin doğumun anlamlı bir çoğalıştır hayata...

Ömrünün yeni yaşı hoş gelmiş... İyi ki doğdun sen... Yaşadığın günler çoğalır, yenilenirsin. Günlerin erken yapraklanır. Mart süprizlerinden vazgeçer, bahar çağırır. Bilir kuş sesinde sabah seni. İnce, alımlı bir esmer gibi gelir akşamların. Ay kararmaz, yıldızlar saklanmaz. Düşüncelerinin duldasında saklayan birileri vardır seni bugün. Bugün şaşkınlık sözlerini yüreklerinde taşıyan, seni kutsayan birileri vardır.

Bugün doğum günün... İyi ki doğdun sen... Büyüyorsun kimse farketmiyor. Böylesi daha güzel!... Günlerinin rengi değişiyor. Griler, baskın sarılar bugün yeşile ve maviye dönüşüyor. Şehrin sessiz, sokakların huzurlu. Bilir ağaçlar, kuşlar, çiçekler ve böcekler seni. Tabiat ana bozmaz eşsiz görüntünü. Bilir o da yüreğinin kabarıp şiirler sunacağını insanlara. Mevsimler dua tutmadığında, söz çözüldüğünde; bilmediklerini toplayan, düren ve saklayan birileri vardır. Bugün senin ışık olduğunu bile bile, yılmadan tutmayı deneyecek, mucizeler yaratmak isteyecek birileri vardır.

Senin doğumun sonsuz bir güzelliktir... İyi ki doğdun sen... Tanrı sana güzel bir ömür versin, seni sevdiklerine bağışlasın. İnşallah hiç üzülmezsin, hiç ağlamazsın. Hayatın neresinde olursak olalım, istemediğimiz yaşanmışlıkları eledikten sonra da kocaman kocaman sevinçler kalmıyor mu geriye? Yaşamak değil mi bir kedi gibi her seferinde dört ayak üstüne düştüğümüz. Her şeyin inadına, her şeye rağmen sıkı sıkı tutunduğumuz?... Bak bana! Ne zaman yeni yaşıma girsem yangınlardan geliyorum. Kavruk tenimde diş izleri. Ben kendime kötülük etmenin ustası zor kurtarıyorum her Ocak gençliğimi. Gör işte! Senden herkese artan sevinçler var. Son günlerde en büyük dinlencem seni anlatmak. Senin doğumun bana da mutluluk. İyi ki doğdun sen...

Kendi yağında kavrulurken tadını kaçıran birşeyler olmasın. Hayat sana kötü davranmasın...


Ertan Akyüz