...

Memleketimden..

__B/aşka doğduğum yer ve "ilk hayatım"


...



Hayatım,

..biliyorsun "AŞKIN...IZD/T/IRABI...Z/ORDU/R"

Bu "tatlı ızdırabın"..beni "hayat"la tanıştıracak tarafı olan sevdalıları "iki" ayrı şehirden hayat

yolunda.."bir" olmaklığın kader çizgisi üzerinde soluklanırlarken..bu "ikiliğin" "birde" "var"

kılınmasını mümkün hâle getirecek..birbirlerinden haberdar olma safhasına.."bir başka" / eski /

"şehir"de....her iki tarafın aile eşrafını taraflıca tanıyan bir aile dostunun "izdivacın"

gerçekleşmesine yönelik "aracı" tayin edilmesinden.."bir aşk yuvası" kurmanın "törensel" safhaları

da geçildikten sonra.....doğduğum yerin "tayinine" sebep..babamın yaptığı iş / mesleki "tayin"le

de çok yakından irtibatlı idi..

...


(..çay mı getirdin "hayatım"..çok mer/z/i..zahmet oldu __bu arada görüşünü alabilir miyim

...."hayatım" ?.. yazı için kullandığım "_fon"_ uygun mu ?!..çok teşekkürler ederim "hayatım"..)

...

Yeşil zümrütten bir kolyenin süslediği..şehzadeler şehrinin "sadrazamıyla" anılan o ilçesinde 58

yılı / kasımında kimlikte yazılı tarihe göre işte tam da o vakte ısmarlı "aşk meyvesi" olgunluğuna

erişince dünyaya gelmişim..


...

O, benim "hayatım"ın "ilk aşkı"..en değerli...en kutsal..en güzel..en özel..en "doyumsuz"

kalakaldığım......ilk ve en sevgilimdi...

Halâ daha..yetimlik hâliyle de öyle...her çocuğun "annesi" için hissettiği gibi..

..."Sesim ardında bıraktığın "ayak izlerine" basa basa sana ulaşıyor mu ?...duyuyor musun ?!.."




___Şimdi burada araya bir mola alarak "konumuz" ile ilgili bir şey anlatmak istiyorum..

..geçenlerde televizyonda haber konusu olan "video" çekimi de yapılmış..çok ilginç bir diyalog yer almıştı...


...Arabalarının arka koltuğunda oturan 6 / 7 yaşlarında "siyahi" bir çocuk ile annesi arasında

geçen hararetli konuşmanın neden burada yer aldığını...konunun devamındaki "meramımı"

anlatabilmem için çok gerekli olduğunu belirtmem gerekiyor..

..olay şöyle ;

_İki çocuğu olan anne en büyük çocuğuna "yeni" bir kardeşinin olacağı müjdesini vermek istiyor !

...O çocuk..kendinden daha küçük..yanında ağzında emziği ile bebek koltuğunda oturan kız

kardeşini de göstererek neden böyle "saçma" bir fikre kapıldıklarını...kendisinin ve kardeşinin

onlara neden yetmediğini..büyük bir hayâl kırıklığı hissini olanca itiraz sözcüğü..kabullenememe

hâlini / mimikleriyle protesto eder tarzda ve bu ani gelişen kendince hoşnutsuz duruma..adeta

"isyan" ediyordu büyük bir adam edasıyla...annesinin tüm sevecen yaklaşımına rağmen

hiç değiştirmeden sürdürmüştü bu tavrını...

...Seyretmiş - izlemiş olabilirsiniz de..bu burada unutulmadan bir dursun




Anneciğim 19 yaşında evlendiğine ve beni dünyaya getirdiğinde 21 ’inde olduğuna göre..(56 / 58)

o günkü şartlarda "kariyer" hesaplarının da yapılmadığı bir dönemde...ancak kendi annesinden

(anneannemden) daha geç bir yaşta yine de "taze" bir anne olmuştu...benim "annem"..göbek

bağımın dünyaya salınışının "cân damarı"..hayatım..




...ama..





...Doğduktan 2 (iki) ay sonra..hem de "bana" hiç haber vermeden (!)..karnında yeni bir "kardeş"

taşıma kararı almış olduklarını..11 (onbir) ay sonra "pabucumun dama atılacağını" o an için

bilmiyordum tabii..

___Anladın değil mi hayatım ?

.."zor" ve "imkânsız" şartlar işte daha o gün başlamıştı senin için..

..

(bir parantez : açayım 4 (dört) çocuğumuzun yaş aralıkları hepsinde 6 (altı) yıldır !..)

..

...Kendimi kenara itilmiş mi buldum ?.."paylaşmak"..ya da daha aza razı olmak..

"umduğunu" bulamamak denilebilir mi ?!..o yaşta bunları ne şekilde / nasıl

algıladım..bilemiyorum..

...Dahası 3 (üç) sene içinde diğer bir kardeşimin "hayatım"a katılması da cabası !..( Onları tabii

ki seviyorum.."hayat/lar/ım" benim )


O günlerin delili siyah - beyaz bir resim var ve çok sonra "aklım erdiğinde" farkına vardığım

bazı şeylerin zorluğunun "sevgilimin / canım / hayatım"a ne kadar çok ağırlıklar yüklediğini

gösteriyordu..sağ koluyla beni tutarken..sol kolunda / kucağında ilk kardeşim ve büyüklüğü

resme yansıyan karnında ise ikinci kardeşim..

___Sevgisini elbette olanca ya da kalan/ca kuvvetiyle "pay" etmeye gayret etse de...hep

"bebeğin / küçüğün" daha çok ihtiyacı var denilerek geçen bir dönemdi sanırım

...yine de...

__Nikâh resminin siyah tayyörleri içinde...yalnızca bir nikâh..ve sonrasında yalnızca bir düğün

resmi için giyilen gelinlikli mutluluk resminden de belli..gözlerinin rengi g/özlerim olan..lüle

lüle saçlarıyla ışıltılar saçan aşk dolu "O" genç kızın.....

üstüste doğumlarla gelen yıpranmışlığının..o, cânı burnunda hâlleriyle.. garib ve derbeder

ülkemin sıkıntılı günleri gibi.."sevgi ihtil/m/âllerimin"..yoksul göz ucu darbeleriyle birbirimize

sokulabildiğimiz...o "zor"..o "imkânsız".."kıt kanaat" geçinebildiğim

ancak "cennet kokusuna" doyamadığım..şefkâtli dokunuşuna hasret kala kala..bir gün..bir an

sıranın tekrar başa dönmesini bekleyen umuda kanat çırpan..kelebeklerin gönüllü yangın

koşuşturmalarını andıran bu "a/ı/şığına" kavuşma vaktini arayışları arasında bir türlü

doya doya yaşayamadığım...belki de hiç "varamadığım"..peşinde sürüklenip durduğum o

"ulaşılmaz" aşkın peşindeydim işte..

...

__Anne..orada mısın "hayatım"..ben / ilk g/öz ağrın seni çok ama çok seviyorum !..


...

__Zor ve imkânsız zamanlar bana "kucak" açmıştı ya..

..yeni bir doymaya b/aşka yerler de "hayatım"ı kolları arasına almaya hazırdı demek ki

..belki de zor ve imkânsız zamanların k/b/ursa/ğına !..
..belki de zor ve imkânsız akmaların porsuğuna !..
..belki de zor ve imkânsız gri tonlu sevgi yoksunu an/a kara çalan soğuğuna !..

..belki de zor ve imkânsız "kap/b/r/is/tan/bul" un "doyumsuz"luğuna !..



Yine görüşmek üzere hayatım..

Sevgiyle

...

__B/aşka doyduğum yerler ve "ikinci hayatım"

__B/aşka doyduğum yerler ve "üçüncü hayatım"


...


..."Hutbe konusu ile bu "tevafuk" konu "rahmet" isteyişleriniz gibi..

__Rabbim merhametinize merhametiyle muamele buyursun tüm anne / babaların da

inşallah..amin.."


...


(devam edecek)

.