1934 ten sonra 2000 li yıllara kadar Doğu ve Güney Doğu Anadolu da Milletvekilleri, Ağalar ve Şeyh’ler doğuya okulların gitmemesi için her türlü çabayı gösterdiler.
Çıkarlarından dolayı Milletin cahil kalması gerekiyordu.
Çünkü cahil bir kesimi ve toplumu idare etmek, okumuş bir toplumu ve kesimi idare etmekten daha basitti.
Şimdi özgürlük adına direniyorum ve savaşıyorum diyenler, okulları yakmaya başladılar.
Peki sebep ne?
Ana dilde eğitim
Evet; haklılık payları yüksek ve en doğal haktır, herkesin kendi dilinde eğitim görmesi.
Ama kimsenin hakkı yoktur, ana dilde eğitimi savunurken çocukların eğitimlerine mani olmak.
Okullarda sadece dil eğitimi verilmiyor, her türlü eğitim sağlanırken sırf ana dilde eğitim adına çocukların geleceğine engel olmak nasıl bir özgürlük anlayışıdır bu düşündürücü olduğu kadar da saçmalıklarla dolu.

Şimdi de kobani direnişi adı altında protestolar, yürüyüşler başladı.
Hadi buna da tamam diyelim.
Yürüyüşler ve protestolar başkalarının mallarına canlarına kast etmek değil, bilakis başka insanların yada kendi hakkını savunmak içindir.
Hadi yürüdünüz; neden başkalarının arabalarını, iş yerlerini ve kamuya ait araçları yakıp yıkıyorsunuz.
Madem kobani diyorsunuz, PEKİ SORMAZLARMI ADAMA:
TESKEREYE NEDEN EVET oyu vermediniz.
Neden kaçtınız o sorumluluğun altından?

Okulların yakılıp yıkılması demek, cahil toplumun ve kesimin yok olmasındansa onların devam etmesini istemek değilimdir?

Şimdi soruyorum: SİZLER NEYİN KAFASINI YAŞIYORSUNUZ?