2
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
984
Okunma
.
Kimse olmasada günaydın diyen yanında, kapılma sen umutsuzluk erezyonlarına. Gün hiç şaşmadan aynı yerden doğacak ama her sabah, önünü kapayan bulut yoksa ve günün aydın olacak ise, kimse karartamayacak ilahi adalet 7/24 iş başında.
Bırak dağınık kalsın bu gün yatağın ve saçların, ütüsüz giy gömleğini, rujsuz ve makyajsız at kendini sokaklara. Çok mu gülmüşlerdi sanki? Sen çocukken yediğin çikolatanın kulaklarına kadar bulaşmasına. O günkü gibi masum olamasanda, o günkü tadı alamasanda aynı mutluluğu yaşayan çocuklar var bu dünyada.
Farkında mısın? Hayallerin hayal olmaktan çıkmış ve var olamayacak hiçbir şeyi kuramaz olmuşsun ve bunun adını gerçekçilik oyunu koymuşsun. Acı olan herşey eşittir gerçek ve tüm mutluluklar hayal denklemini kurduğun güne lanet olsun. Çünkü kadınlardan kızlarına geçiyor bu denklem, göbek bağıyla.
Bu nedenle yükseliyor beton duvarlı, çelik kaplama küçük küçük insanlar, hayat parsellerinde birbirlerini ezercesine üst üste, daha yükseğe, göğü delecek sanki gökdelence.
Ve kapalı otoparklarında kalıyor insanların masumluğu, yedi kat dibinde. Ne ot bitiyor, ne kuş sesi. Her şey motor sesi. Hız ve kalite yaşamın tek gerçeği...
Farkında mısın? Hayata geçirdiğin tırnaklarındaki pahalı oje zehirliyor hayatını ve kimse eskisi kadar güzel bulmuyor seni. Çirkinleşiyorsun, çünkü o küçük masum kızı kendi ellerinle boğazlıyorsun.
Mutlusun, hemde çok mutlu değil mi?
.