Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Mert YİĞİTCAN
Mert YİĞİTCAN

BURNUNDAN KIL ALDIRMAYAN'LAR VE YAĞLANMA İHTİYAÇLARI ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ ...

Yorum

BURNUNDAN KIL ALDIRMAYAN'LAR VE YAĞLANMA İHTİYAÇLARI ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ ...

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1120

Okunma

BURNUNDAN KIL ALDIRMAYAN'LAR VE YAĞLANMA İHTİYAÇLARI ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ ...

BURNUNDAN KIL ALDIRMAYAN'LAR VE YAĞLANMA İHTİYAÇLARI ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ ...





Siir ve edebiyat ürünleri , toplumun paylaşımına sunuldukları andan itibaren , toplumsal açıdan , bir sanatsal obje’dirler. Her türlü eleştiri ve yoruma da açık ortamlarda , insanların " gözüne gözüne " sokularak yayınlanmışlardır madem ki , olumlu ya da olumsuz her türlü eleştirilerin yapılması da söz konusu olacaktır bu ürünler hakkında.


Peki insanlar , neden kendi çalışmaları , sanat ürünleriyle ilgili bir dokunulmazlık zırhı oluşturmaya çalışırlar o halde ? Bir eserin , her yönüyle övgüler kadar eleştirilere de açık olabilmesi gerekmez mi sizce ? Yalnızca övgülere açık bir sanatçı’ nın , eksikleri ve kusurlarını giderebilmesi nasıl mümkün olabilir ?


Bir kalem sahibi’nin yazdıklarıyla ilgili olarak , övgüler dizdiğinizde , en iyi insan , eleştiriler getirdiğinizde , en kötü insan olabiliyorsanız ; bu nasıl bir karakter yapısıdır ki , kusurlarını , yanlışlarını ( eğer varsa ) gidermek yolunu seçmektense , eleştiriyi yapan kişiye " nefret " söylemleri geliştirmeye başlar ?


Gözü kapalı övgüler dizilmesi , yağlamacılıklar , şiir , sanat ve edebiyat ürünlerinde elbette ki kalitesizliklere götürür bizleri. Sonra , en iyi şiirleri , yazıları seçersiniz yağlar yıkarsınız da , hiç fark etmediğini görürsünüz. Kalite bilinçli ellerde düştükçe düşer. Kalite arayan insanlarda , tatminsizlik duyguları gelişmeye başlar , ve sonunda , bu tür eserlerin sunulduğu ortamlara , mekanlara ilgiyi azaltmış olursunuz.Günden güne daha az insanın şiir okuduğu , makale okuduğu " Edebiyat Siteleri " haline dönüşmek mümkündür bu durumda. Yalnızca övgüye açık eser teşhirleri , objektif eleştirel gözlerden asla kaçmayacak türden bir sanatsal eksiklik bir aksayan yan haline gelmeye başlar .


Yalnızca övgü dizmenin beklendiği , esere ait olumsuz görüşlerin dile getirilmesine asla tahammül edilmeyen bir " sunum " ortamı , ne kadar özgür ve tarafsız ve ne kadar çağdaş olabilir ki ?


Eserlerin okuyucularca değerlendirilmesinde , övgüler ve yağcılıklar söz konusu ise , amenna , " güzel " , " adam iyi yazmış " ; ama , asla yazan kaleme de eserine de hakaret içermese de , eleştirdiyseniz , " sen kimsin , sen sanki üstün bir sanat eleştirmeni misin " mantalitesinde yanıtlar alırsınız . Hatta özel mesaj kutunuza " Bak , sayfama gelme , ben senin sayfana bile gelmiyorum. Sen kimsin ki eleştireceksin? Sanki çok üstün sanat vasıflarına mı sahipsin? " türü saygısızca yazılmış mesajlara muhatap olabilirsiniz.


Esere , eser sahibine , asla hakaret içermemek kayıt ve şartı ile , esere ait tüm içeriğin , eserin " ismi " de dahil olmak üzere , eleştirilmeye açık olması gerektir.


Ben , dün gün içerisinde yayınlanmış olan bir şiiri , isminden dolayı ilginç bularak okudum , ve bu eser ile ilgili olarak , isminin eser içeriğiyle uyuşmadığına kani oldum.Bu eleştirimi şiire eklediğim yorumla da dile getirdim. Şiirin ayrıca güzel olduğunu , eleştirimin yalnızca şiirin içeriğindeki anlatımına uygun düşmeyen ismine olduğunu da belirtim. :) Sonrasında, yukarıdaki pasajlarda ifade ettiğim türde bir tepkiye maruz kaldım.Bir kusur , bir suç işlemişçesine hemde ... Oysa , harikasınız efendim , muhteşem dizeler , çok büyük , çok farklı , çok özel bir kalemsiniz gibisine övgüler dizmeliydim belki.
Bizlere , kalem sahiplerine , övgülerin değil , yapıcı eleştirilerin yarar sağlayabileceğini çoğu zaman bizler hepimiz de düşünemiyoruz malesef.

( Konu’nun kişiselleştirilmemesi adına , şiir ismi ya da şair ismi zikretmemek en doğrusu. bu nedenle , şiir ismi de , şair ismi de zikredilmeyecektir bu yazıda . Konuyu kişiselleştirebileceğınden dolayı şiir ismini yazı içeriğinden kendim rahatsızlık hissettiğim için kaldırdım.Şair ismi ise zaten hiç zikredilmemiştir. Yazının , yazılı eserlere eleştiri içeren yorumlar açısından değerlendirilmesi bence daha doğru olur.)


Şimdi , sonuçta bir insan ,zaman zaman , kendi edebiyle , kendi kültürüyle , oturur kendi kendisini değerlendirir. İnsana karşı davranışlarını da aynen öyle. Eserleri ortadadır. Yalnızca övgülere , yağcılıklara açık olarak yayınlanmış bir eser konumuna hiç bir eser düşürülmemelidir. Eleştirilere kapatarak , kendi kendisine ve eserine haksızlık ettiğini de kavrayabilir , tam tersine , hiç bir gelişmeyi de yaşayamayabilir. Tamamen kendi kişisel ruh ve karakter dünyasına ait bir konudur bu.


Ama sonuçta , ben , bir eser hakkında düşüncelerimi " olduğu gibi " yorumumla eserin altına eklemişim. Övgü ya da yağcılık ’ tan çok daha saygıdeğerdir bu . Herkesin de bunu böyle bilmesinde yarar vardır.
Ha ... Kusursuz olan bir ve tek Yüce Allah ’ dır. Eksik ya da kusurlarından , eleştirilerin de katkısı ile , pozitif dersler çıkararak daha iyiye daha güzele doğru yürümek varken , burnundan kıl aldırmama mantalitesinde eserlerine " dokunulmazlık" zırhları giydirmeye çalışan , eleştiri yazdım diye beni engellemek yoluna giden, " sayfana ben hiç gelmedim sen de sayfama gelme " anlayışındaki kişiler , zaten benden uzak olsunlar.


Sonuçta yine tüm okuyucuların şunu bilmesinde yarar görürürüm. Hiç bir insan ile bir sorunum yoktur benim. Genel olarak sıkıntım, anlayışlar üzerinedir. Tüm dünyaya , tüm insanlığa , ülkemize ve ülkemizin tüm insanlarına bakış açıları üzerinedir sıkıntılarım . Tüm insanlığı kucaklayan bir bakışla , barış , dostluk , kardeşlik temelinde , birlik beraberlik ve ulusal bütünlüğümüzün de korunması üzerine bir anlayışa sahibim.Tüm bölünmüşlükleri , parçalanmışlıkları reddediyorum. Birleşmek ve bütünleşmekten yana yazıyorum daima. Eğer birileri sırf bu nedenlerle , sayfama girmeyecek, paylaşımlarımı okumayacaklarsa , elbet onlara da saygım olur... Sonuçta temel doğrularda ya da temel yanlışlarda insanlar mecburen gün gelir ayrışırlar birbirlerinden.


Ben , burada , yine de , farklı düşünceler, farklı mantaliteler , farklı dünya görüşleri ve farklı gelecek hayallerine sahip olduğumuz tüm insanlara dost elimi uzatıyorum.. Son tahlilde , dostluk, sevgi , barış ile bir bütünleşme anlayışı egemen olacaktır dünyamızda.


Saygılarla ...














Mert YİĞİTCAN
25 . 08 . 2014
istanbul

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Burnundan kıl aldırmayan'lar ve yağlanma ihtiyaçları üzerine bir kaç söz ... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Burnundan kıl aldırmayan'lar ve yağlanma ihtiyaçları üzerine bir kaç söz ... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BURNUNDAN KIL ALDIRMAYAN'LAR VE YAĞLANMA İHTİYAÇLARI ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ ... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
lullabye
lullabye, @lullabye
25.8.2014 13:07:50
1 puan verdi
Merhaba yazı dostu

yazınızı dikkatle okudum profilinizden girip o şiire de baktım .Bakmakla da kalmadım çünkü bahsettiğiniz şiir güne seçilmiş :)


söz ettiğiniz şiire baktım. enfraruj kelimesini şair öyle hisseti ve yazdıysa saygı duymak düşer çok garipsemedim farklı anlamları var bu kelimenin ışınlama kızıl ötesi radyasyondan tutun da kızılaltı ışınım kelimesinde takılırsak ışınımın anlamı Herhangi bir kaynaktan herhangi bir ışın, dalga devinimi ya da taneciğin yayılması olunca bence şiire yakışmış derim. Bunu siz yanlış buldunuz diye tüm edebiyat dünyası yazarlarının da yanlış bulması gerekmiyor . Veya siz çok büyük bir eleştirmen değilsiniz hiç birimiz değiliz olmamıza kaç fırın ekmek gerekli bilemeyiz de. Diyeceğim bu kadar hiddet sahibi olmanız yakışık almamış o şair bunu uygun bulmuştur siz beğenmezsiniz olabilir ben beğenirim olabilir öteki acayip bulur vb leri. Bunu dünyanın en mühim konusu gibi alıp burada tartışmaya açmamalı alın bu konuyu forum bölümünde tartışmaya açınız . Fakattt


Şimdi eğri oturup doğru konuşmak gerek şu yazınızı eleştiren biri olsaydı siz de tepki verecektiniz kaldı ki vermişsiniz yazı dostu baktım yazılarınızın bir kaçına bundan öncekinde birisi size karşı çıkınca çok kötü sözlerle eleştirmişsiniz iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırmalı insan.


Bakınız beyefendi diğer yazınızdaki hitap şekilleriniz de hiç yakışık almamış ve siz o bayanı engellemiş olmalısınız ki kadının yazısı yok sadece cevabınız kalmış bilmem farkında mısınız? Ne yazarsa yazsın hitap şekliniz çirkinleşmiş siz de hazmedememişsiniz

ve dikkatimi çeken bir şey daha var çok dürüstseniz neden VASAT BULDUĞUM HALDE ŞİİRE ÖVGÜ DE YAPTIM şeklinde bir davranış sergilediniz ki bu da dürüstlük değil e bu da bir nevi yağcılık beğenmediyseniz vasat buldunuzsa yalan söylemeye gerek mi vardı? Yazdıkça batmışsınız lütfen dikkatli olalım arkadaşım. Eleştirinizi kabullenmek size tapınmak zorunda mıdır bu şairler ha velev ki haklısınız diyelim diyelimki saçmalamışlar ve haklıca bir eleştiri yaptınız e kabul etmedi hatta işi hakarete vardırdıysa da bunu yukarda öve öve yazdığınız ÇAĞDAŞ lık doğrultusunda hareket edip ve o şekilde halledip buralarda reklam olmayınız bu ne perhiz bu ne lahana turşusu olarak gördüm ben sizi özür dileyerek affınıza sığınarak yazıyorum banada hakaret edip engel koyarsınız :) derim ablanız olarak.

bakınız yazdığını yazının sonu şu şeklide bitiyor ki çok itici buldum

"Yukarıdaki uzun yazıdan anlayabildiğiniz , sinsi bir yürek sızısından öteye gitmeyen bir çamur at izi kalsın eleştirmenliği olduğuna göre , sizin gibi birisine bu denli uzun bir yanıt vermeye dahi değmezdi. Ama bu gün haydi, sabırlı günümdeyim.. Bir ayna alın ve lütfen kendi görüntünüzü , iç dünyanızı inceleyin.İnanın gördüğünüz hasetlik ve çirkef yaklaşımlarda bir ruh nedeniyle , uyku uyuyamayacaksınız.. Elbette taşa toprağa gibisine saygılar.

Mert YİĞİTCAN tarafından 8/4/2014 11:13:15 PM zamanında düzenlenmiştir. "

beni bağışlayınız fakat çok dobra bir karaktere sahibim o yüzden kim olursa olsun adaletten yanayım
hiç birimiz eleştirilerimiz doğrudur havalarına girmemeliyiz değil mi nerden biliyorsunuz belkide eleştiriniz hatalıdır? kaldı ki eleştirinize ne tür cevap verilirse verilsin yukarda verdiğim Nazan hanım dediğiniz kişinin eleştirisine yanıtınız yukardaki kişiye hiç mi hiç yakışmamış efendim. Özel diye bir yer var yazarsınız kozunuz öfkeniz varsa fakat bu edebiyat ortamını çirkinleştirmek niye?
belkide bana da kızacak beni dahi engelleyip olmadık laflar edeceksiniz ediniz:) güler geçerim.

zannediyorum ben yaşça sizlerden büyüğüm tecrübelerime dayanarak lütfen diyorum iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım ki adalet olsun.
bakın yukarıya şairler kendi hesaplaşmalarını dökmeye başlamışlar bile Balım Sultan bir şiirinin intikamını alma derdinde diğeri ise duru sade yazarım gibi şeyler eklemişler şiir ütopyadır şiir sürrealizmdir illa herşeyin anlaşılır olması derdimiz mi vardır? siz öyle yazarsınız da diğeri öyle yazar binlerce şiir içinde hangisi mükemmel ki hepsine baksak eleştirecek yan vardır eleştirmek istiyorsak!demekki hiç biri hazmedemiyor siz de dahil belki ben de:) bunu düşünün ve yazınızı bitirdiğiniz noktaya dikkat ediniz bu kan davası meselesi gibi kinlenecek bir meselemidir ki yazınızı bu şekilde bitiriyorsunuz diyorsunuz ki;

burnundan kıl aldırmama mantalitesinde eserlerine " dokunulmazlık" zırhları giydirmeye çalışan kişiler , zaten benden uzak , Allaha yakın olsunlar...

çok çirkince bir yaklaşım .

Ha ben buram buram yağlayalım demiyorum fakat sizin yağ çekme olarak nitelediğiniz yorumlar amatör olan bizleri daha yazmaya itecektir ki günün şiirleri ve dahi mansiyonlara bakarsak çok güzel şiirler midir orta şekerli diyelim neden seçilirler bilir misiniz daha iyiye teşvik kamçılamak için okusak eleştirecek olsak sürüsüyle hata buluruz bunları burada bu şekilde ilan etmek ise çok çok büyük tartışma ortamlarına yol açar her şair zamanla doğruyu bulacaktır takılmayın bu kadar elbette bunların hiçbiri Türkiye veya Dünya da yapılan bir şiir yazı yarışmalarına katılacak değiller biraz hoşgörü lütfen ve ılımlı olmak buradaki yazarlara yapılması gerekendir hepsi bu.

Zaten gerçek eleştirmenler bu noktaya gelmezler bizler hepimiz biliriz ki bizler yolun başındayız birbirimizin eksiklerini kapatacağız derken kaş yapacağız derken bu yersiz eleştirilerle göz çıkarabiliyoruz maalesef.












lullabye tarafından 8/25/2014 1:35:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
25.8.2014 12:18:12
Sevgili kalem dostu.
Kaç gündür kafamda kurguladığım ama,
fırsat bulup, ya da uygun kelimelerden, uygun cümleler oluşturmayı beceremediğim için ertelediğim bir konu vardı yazmak istediğim.
Benden çok yaşayacaksın. Çünkü, benden daha erken davrandın ve inanılmaz güzellikte ele aldın konuyu.
Hiç yağ flan yakmıyorum ha... Gerçeği dile getiriyorum.

Yurt dışında, yalnız yaşayan biriyim.
Danışmanlığa benzer bir işle uğraşıyorum.
Bu nedenledir ki; bolca boş vaktim oluyor. Bu boş vakitleri de,
genellikle Edebiyat Defteri'nin sayfaları arasında geçiriyorum.
Şiirlere pek takılmıyorum.
Yoruyor onların kapısını aralamak.
Daha çok nesirlere bakıyorum.
Gece saat 21.30 sonrası yayınlananlar hariç(Buranın yerel saati, Türkiye'den iki saat ileri. yatmam gerekiyor.)
Okuduğum yazılar hakkında, gönlümden ne gelirse, esirgemeden yazıyorum.
Kimseyi kırmıyorum, kimseye hakaret etmiyorum.
Bazen, bir yazısını eleştirdiğim bir yazarın, diğer yazısına övgüler dizdiğim de olabiliyor.
Yazdım ya,
gönlümün sesini aksettiriyorum.
Öyle edebiyatın güzellikleriyle makyajlanmış cümlelerle de değil ha...
Sade, basit, duru Türkçe ile yazmaya çalışıyorum.

Şimdi, gelelim asıl konuya.
Lafı biraz uzattık, farkındayım zira...

Buradaki bir çok arkadaş,
sırf yazılarına eleştiri getirdim diye beni engellediler.
Hatta,
fikirdaşlar, aynı ideolojinin yoldaşları,
aynı siyasi görüşü paylaşan insanların bazıları bile,
sadece arkadaşının yazısına eleştiri getirdim diye engelleme koydu.
Aslında,
çok da umurumda değil bu durum ama,
yine de dile getirilmesi gerekiyordu.
Düşünün, tanımadığınız, hiç görüşmediğiniz insanlarla dargın pozisyonda oluyorsunuz.
Ne kötü bir durum.
Hatta bir arkadaş,
sen yazdıklarımı hep yanlış anlıyorsun diye engellemişti beni.

Bu konuda yazacak çok şey var ya,
çok meşgul etmeyelim sayfayı.
Dilerim güne gelir de,
insanlar okur ve kendilerine az buçuk çekidüzen verirler.
Elinize sağlık diyorum.
Balım Sultan
Balım Sultan, @gonulname
25.8.2014 12:14:52
Fakat bazı kötü eleştiriler bilinerek fesatça kötülenerek yapılmakta.
Son zamanlar da bu gibi olaylarla karşılaşmaya başladım.
Mesela''Bir Garip Yusuf''naçizane çalışmam var ve ben orada bir erkeğin yani bir bayan olarak Yusuf olmaya çalışarak o çalışmamı yaptım çok zorlanarak.Çünkü ben bayanım zordur bir erkeğin duygularını yansıtmak?
Bir Garip Züleyha'ı yazmıştım ilk önce ,sonra da dedim ki kendi kendime madem yazdın Züleyha aşkını birde Yusuf cevap versin Züleyha'sına ?
Tabi ki bilerek iyice sindirerek okumak gerek ,okuduğumuz çalışmaları ki,bilinçli olarak yorum yapalım.
Bazıları kendilerini göstermek için okumadan saçma sapan yorumlar da yapabiliyorlar.
Kalem dostum umarım gevezeliğimi maruz görürsünüz selam saygılarımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL