Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
DEVRİM DENİZERİ
DEVRİM DENİZERİ

YOLUN SONU

Yorum

YOLUN SONU

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

966

Okunma

YOLUN SONU

YOLUN SONU

Belki de dünyanın her dem en hareketli en renkli ülkesi olan ülkemiz hanidir renklerin her bir tonunu sergilenmekte renk renk.
Hareketlilik canlılık deseniz nereye bakacağımızı nereye koşacağımızı şaşırmış durumdayız.

Kim gidecek kim kalacak ülkenin sonu ne olacak?
Sorular-sorunlar yumağı içinde içinde yol almakta bir bilinmezliğe doğru desek de yolun sonu göründü artık.

Ahh can ülkem ah güzeller güzeli vatanım. İstiklal uğruna bağımsızlık uğruna insanca bir yaşam uğruna. Güneşin gülerek doğması. Yüce karlı dağlarında kardelenlerin tükenmemesi.
Kekik kokulu yaylarında kardeşlik türkülerinin dilden dile dolaşması için neler vermedik.
Bin bir bereketle dolup taşan ana kucağından da sıcak bu Anavatan’ nın bağrına yolculadık kefensiz

Astık yaktık bombaladık .
Bebekleri çocukları anne karnında/kucağında gazlarla zehirledik.

Rabbimin bahşettiği bu tarifi mümkün olmayan değerleri korumak gözetmek sahip çıkıp daha da ileriye taşımak yerine, övündük kibirlendik. Yabancı düşmanlığını marifet saydık Çalışmak üretmek yerine yan gelip yattık. Sonra da ülkemizede gözleri var deyip her musibeti onlara mal ettik.

Bir Tür dünyaya bedel deyip barbarlığımızla dünyaya nam saldık.
Bu günlere gelineceğinin bilindiğinin. Dünya haritasının çok öncelerden belirlenip/çizildiğinin bilinmesine karşın.
Nasıl ki kimi insanlar kendi mutluluklarını. Kendilerine sunulan o ele geçmez sevgileri değerli güzellikleri kendi elleriyle iteler görmezden gelir ve acımasızca heder ederlerse.
Bir ülkenin kaderi de buna benzer. Sonuç hüsran.
Ekonomi gösterilenin aksine bitmiş durumda.
Bu yemeye yedirmeye talana dağıtmaya Yaradan’ın katından yağsa yetmez. Şu Suriyelilere giden para üç bakanlığın bütçesine eş.
Belediyeler uçan kuşa olan borçlarını kapatmak için mal sahiplerinin ellerindeki tek evlerini bile alım- satım vergisiyle ellerinden alıyorlar.
Enflasyon had safhada. Korkunç bir zam var her şeyde. Üstelik paramızla ölüm satın alıyoruz. Ekmek bile merdiven altı dedikleri yöntemle üretiliyor.
Saman dahi yurt dışından geliyor.

Varlığınıza güvenmeyin ey haramzadeler. Yokluğun açlığın kapılara dayanmasına az kaldı.
Çok yakın zamanda önce iç düşmanlar ardından bilinenler ülkeyi parçalayıp insanları yok etmeye kalkışacaklardır.

Bakalım o zaman bu halka kim kapılarını ve kucağını açacak!???
.




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yolun sonu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yolun sonu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YOLUN SONU yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
şair67
şair67, @sair67
23.8.2014 21:03:01
10 puan verdi
2023'Ü hayal edenler işte bu manzarayı AtatürkTürkiyesine ithal etmek isteyen zihniyetler
Atatürk ilke ve devrimlerini bir bir tırpalayanlar,
millibayramların şanlı tarihini yok sahip, içini boşaltanlar
Birileri kulağım ağrıyor, biri sindirim sistemim arızalı deyip,Ulusun şanlı tarihini pasivize ederek basit alt kademedeki büroksiile geçiştirenler
Vatanı eyaletler bölüp, hainlerle bir olup Vatan içinde Vatan yaratanlar,2.taktikhava kuvetlerinin semalarında Türk Bayrağını indirene çocuk diye göz yumanlar ekmeğe giderken hain kurşunla şehit olan elvanı terörist ilan edenler,ailesini ve ölüsünü yandaşlarına yuhalatanlar ,mehmetçiğe ilk kurşunu sıkan hainin heykelini dikmeye izin veren görmezlikten duymazlıktan gelenler, demokrai demokrasi deyip ülkeye oligarşiyi ithal edip sultanlığı getirenler
İşide silah yardımı yapıp ırak türkmenlerini, suriye alevi kökenli, türkmenlerini kafasını kesif, canlı canlı göğsünü yarıp ciğerini yiyerek yutupta göz dağı verenler
49 elçilik rehinesini işidin eline verip elçilik bayrağını gönlerden indirenler vatandaşı alevi sunni, türk,kürt,laz abaza, ermeni,çerkez deyip ayrıştıranlar
Hamile kadını, kahkaha çeken kadını,kırmızı ruj süren yüksek topuk giyen, erkeklerle bir horon tepen kadını iffetsizlikle ,hatta direğe tırmandıklarını beyan ederek resmen hakaret edenler, işidin elindeki alyı yüz güzel bakımlıkadını cariye, seks işçisi olarak satışına göz yumanlar,fuhuşa zorlayanlar
Atatürkün yüce makamını ettikleri yemine bağlı kalmayarak tarumar edenler sizinde belirttiğiniz gibi karanlık günlere davetiye çıkaranlar
Ulusu Atatürkün tarihi mirasını,laik cumhuriyeti tahribat için yarışa girenler ve bu tahribata birinci derecede koruyup kollamakla görevli namus şeref yemini edipkaravana yiyip bağlı kalmayanlar utansın
Yazık Vatanımıza, yazık anadolu insanına, yazık yüce milletime,yazık bunca Vatan uğruna,namus uğruna canını istiklalimizi bize emanet eden çanakkalede koyun koyuna kefensiz yatan vatan evlatlarına yazık boynu bükük ayyyıldızlı rengi değişen utanarak semalarımızda dalgalanan ayyıldızlı şanlı Bayrağımıza, yazık şehit şüheda kanıyla sulanan Vatan toprağımıza
Manidardı,
Yaşananları hatırladıkça gözlerim buğulandı
* * * * * * * *

saygılarımla
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
23.8.2014 20:08:50
Valla,
arada bir memlekete gelmesem,
bu yazılanlar karşısında,
dehşete kapılmamam mümkün olmayacaktır sanırım.
Doğu Karadenizliyim ben.
Biliyorsunuz o yöre,
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi gibi,
ülke gelirinden en az pay alan bölgelerden biridir.
İnsanların geliri çok kısıtlıdır, ekecek toprağı,
işletecek sanayisi yoktur.
Düne kadar daha yolu yoktu evine ulaşacak.
Hikayesi uzun olan bir mücadele sonunda, yola yeni kavuştu garibanlar.
Tuzu kuru insanlar doğa peşinde,
yöre insanı ise ekmek peşimdeydi. Bunu, mevcut yöneticiler dışında kimse anlayamadı.
Bu nedenledir ki, her seçimde tulum çıkarmakta o bölgeden.

Konuyu dağıtmayalım.
İki-üç ayda bir, kısa tatillere gidiyorum yöreye.
Bu küçük hikayeler kaleme alma alışkanlığı nedeni ile de,
çok sıhhatli gözlemler yapmaktayım.
Özel aracımla hiç seyahat etmem mesela, hep toplu taşıma araçlarına binerim.
Anlatmak istediğim şu;
İnsanların yaşama biçimi, alışkanlıkları, hiç de sizin yazdığınız gibi değil.
Bir öğretmen kardeşim var,
tek maaşla geçiniyor,
adamın en az iki yüz bir lira değerinde evi var.
Şu anda da Antalya'da tatilde.
Bu en basit örnekti.
Köylüsü, çiftçisi, esnafı, memuru, hepsi benden iyi durumda gerçekten.
Galiba,
anlatılan bu sefil insanlara ben ulaşamıyorum.
Oysa,
öyle ahım şahım bir hayatım da yoktur ha!...
Bir de,
hem emekliyim, hem de yurt dışında çalışmaktayım.
Ben, onlar kadar rahat yaşayamıyorum.
Bir gariplik var ya bu işte, anlayamadım gitti sözün doğrusu.

Güzel bir sunumdu yazınız ama.
Sizi okumak güzel.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL