Vücudumuza bir şey battığında, bir süre sonra vücudun onu kendi kendine atabilecek yapıda olduğu söylenir. Toplumsal hayatımızda da böyle olsa gerek Bunun ilk belirtilerini de görmeye başladık bile. Müzik alanında ilkin arabeskle bir şeyler tarumar edildi be sonrasında da imajlı yaldızlı ’pop patlaması’ arzı endam ediverdi. Ve böylece bugünkü yokluk ortamına geldik. Sadece müzikte mi...değil tabi ki sanatta, kültürde, politikada, edebiyatta, şiirde, sinemada yaşanan bu. Bir şeylerin içini boşaltıp, ismini aynı bıraktılar ve yaldızlı tabaklarda sundular. Ancak şimdilerde o toplumsal vücudumuzun müzik organına batan yabancı maddeyi artık atacağız gibi. Bunun ilk verilerini de eski 45’lik plakların tekrar baş sıralara oturması gösterdi. Bu yaşananı basit bir ’nostalji’ rüzgarı diye geçiştiremeyiz. Vücut batanı bünyesinden kendi kendine atıyor. Bu hafta duvarlarda gördüğüm bir konser afişi de bu fikrimin doğruluğu konusunda bana umut verdi. İlhan İrem konserini duyuran bir afişti bu.

14 yıl boyunca gözlerden uzaklaşan ve sessiz sedasız doğru bildiğinden taviz vermeyen İlhan İrem’in konser afişi sanki bir direniş çığlığı gibiydi. O yozlaşmanın sürdüğü günleri küskün ama üretmeyi bırakmadan geçiren İlhan İrem, müzik yaşantısının başından sonuna kadar olan bütün çalışmalarını bir araya getirip yıllar içinde tekrar sundu. Yeni çalışmalar yapmaya da devam etti ama hiç bir zaman kendini göstermedi.

Ve 14 yıl sonra İlhan İrem konser sahnesindeki yerini alıyor. Sanatçı İstanbul, İzmir ve Ankara’da birer konser verecek. Niteliksiz sözler ve melodilerle kirletilen müzik dünyamızda soluk alabileceğimiz bir kavuşma anı gerçekleşiyor.

1955 yılında dünyaya gelen İlhan İrem, 1973 yılında, besteci, söz yazarı, yorumcu olarak müzik dünyasına girdi. Yalnızca kendi yapıtlarını seslendirmeyi sürdürerek kendine özgü bir ekol oluşturdu. Seksenli yıllarda öykülerini besteleyerek kurguladığı uzun soluklu müzik yapıtlarıyla , Senfonik Rock tarzında çalışmalara yöneldi. Aynı yıllarda yazı çalışmalarına başlayan sanatçı, bugüne kadar, hikayelerini, denemelerini, şiirlerini içeren beş ki,tap yayımladı. Soyut resim çalışmaları da yapan İlhan İrem, kişisel resim sergileri açıyor.

Bir çok ödüle, yedi altın plağa sahip olan sanatçı, çizgi dışı, evrensel anlatımıyla, bugüne kadar on single, yirmi üç uzunçalar yayımlamıştır...Sanatçının tüm üretimleri, duygularını yitirmiş sanal dünyaya ve karanlıklara alternatif olarak, ’ışık ve sevgiyle’ felsefesinde şekillenen bir evrensel sevgi ve yeni çağ öğretisinin izlerini taşımaktadır.

Sanatın, toplumun bozulan dokusuna, kolay tüketilen değersizliklere karşı bir sessiz direniş olarak , 14 yıldır tanıtım ortamlarından çekilerek üretimlerini sürdüren sanatçının yıllar sonra gerçekleşecek bu konseri kalitesizlikten sıkıntı duyan müzikseverlere de umut kaynağı oluyor diyebiliriz. Bence bu başlangıç sadece müzikte değil, sanatın diğer alanlarında da kendini gösterecek.