Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 19/08/2014
……………………………………………………………

Vatandaş kendi aklına göre şehitlik davası güdüyor. Şehit kime denir? Saygıdeğer okurlarım, bu soruyu bilmeyen olmaz diye düşünüyorum ama, bir çok insanlarımız bilmezlikten geliyorlar. Lütfen bana azıcık da olsa kulak vermenizi istiyorum. Şehit, “Savaş meydanında düşmanlarla karşı karşıya savaşırken yaralanıp ölenlere denir.” Şimdi şu ilginç olayları dinleyiniz bakalım ne diyeceksiniz. Bu cahil halkımızın bu dengesiz tutum ve davranışlarına bakınız. Şehitlik bu kadar basite inemez.
Ben bir avukatın yazıhanesinde otururken, birisi geldi. Kardeşi askerden izinli gelmiş, geldikten tam on gün sonra bir arkadaşı ile motorsiklette giderken, trafik kazası geçirip öllmüş. Adamcağız bunu şehit sayıp askerin anasını ve babasını maaşa bağlatmak için dava açmaya gelmiş. Avukat bu davayı kibarlıkla red etti. Bunun gibi nicelir var. Bunlar ayıbı bilmeyen ve cahil insanlardır.
Yaho devletin parasında tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı var. Şehitlik mertebesini bu kadar ucuza düşürmek olmaz. Demirelin tabiri ile günah ve yazık. Bir de ayıp denen bir şey var. Şayet bu ayıptan anlayan olursa. Burada aklıma bir fıkra geldi, size anlatmadan geçemiyeceğim. Şunu da unutmayın, iki kahkaha bir pirzolaya bedelmiş. Bu fıkrayı okuyanlar bana birer pirzola borçlu olduklarını unutmasınlar.
1978 yılları anarşinin hızlı dönemiydi. O tarihte gencin birisi bir adama elindeki silahı ile ateş açmış. Adam kurşun yarası ile ölmüş. Gencide biizim polis memurlarımız tutup ceza evine atmışlar. Bir gün adamı vuran gencin annesi duruşma salonunda beklerken, anarşi olaylarında vurulup ölenlerin davası görülüyor. İsimler okunuyor, felan oğlu felan, kimliği bilinmeyen kişiler tarafından öldürülmüştür. Bu şekilde bir kaç kişinin mahkemesi görüldükten sonra, eli kelepçeli, adam vuran genci mahkeme salonuna getiripte hakim idam kararını verince, Gencin anası hakime şöyle sesleniyor.
Kulun kurbanın olayım hakim bey, ne olursun? Bizim oğlanı da serbest bırakıp, bunu da kimliği bilinmez kişilerce öldürülmüş desen olmaz mı? Kadın bir defa daha tekrarlıyor “Kulun kurbanın olayım hakim bey, ne olursun buda kimliği belirsiz kişilerce öldürülmüş deyip de benim oğlanı da serbest bırakamaz mısınız?”diyerek hakim beye yalvarmayı sürdürüyor. Kiymetli okurlarım bu olaylar bana bu fıkrayı hatırlattı. Lütfen “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” düşüncesi ile hareket etmeyelim, halkımızı düşündüğümüz kadar da devletimizi düşünelim. Devletimizi bir gemgiye benzetiyorum. Bu gemi batarsa, içinde biz varız. Bunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Her zaman ki dediğim gibi. Sohbet köşemde yine buluşalım, en güzel ve mutluluk dolu günler hep ve hepimizin olsun diyorum.