Konya’nın Ereğli İlçesinin Alevi Bektaşi köylerinden birinde kış mevsiminde köyü ilgilendiren bir meselenin halli için, sünni köylerden birine gidip orada bir hafta kadar kaldıktan sonra dönmek üzere bir köylü, muhtar tarafından görevlendirilmiş.

Bektaşi amcamız, sünni köye vardığında haliyle köy odasında yatıp kalkmaya mecbur kalmış. Köy odasında usulünce misafir edilmekle birlikte, köylülerin, mevsim kış olmasından dolayı işi gücü olmadığından köyodası akşama kadar dolup dolup boşalıyormuş, gelip gidenin, oturup kalkanın haddi hesabı yokmuş.

Dini sohbetler ve abdest namazla geçen günler boyunca misafir iş bitse de köyüme dönsem diye sabırsızlanımış. Bir hafta sonunda mesele halledilmiş misafir köyüne dönmüş. İleriki günlerde çıkan bir pürüz üzerine yine aynı köye gitmek söz konusu olmuş. Muhtar aynı kişi görevlendirilmek istemiş. Adam itiraz etmiş:

- Valla da gitmem billa da gitmem. Ahşama gadar adamların dirsanin yaşı gurumuyo. Abdestten namazdan başga bildikleri bi şiy yoh. Bu sef de başgasını gonder demiş.