Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
çakmaktaşı
çakmaktaşı

EN GÜZEL DUAYDI DUDAKLARIN – Angelus -

Yorum

EN GÜZEL DUAYDI DUDAKLARIN – Angelus -

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

700

Okunma

EN GÜZEL DUAYDI DUDAKLARIN – Angelus -

EN GÜZEL DUAYDI DUDAKLARIN – Angelus -

Yoksulduk ama Dali’nin Millet’e gönderme yaptığı arkeolojik Angelus da değildik. Belki olabilirdik ya da onları çoktan geçtik. Hiç bilmiyorum. Bir fikrim de yok doğrusu ama zaman denen o sağı solu yara bere içerisindeki çocuğun yaptığı haylazlıklara bağlı bu durumun biraz da değişebilir hal alması...

Sabahları giyinir çıkardık. Tarlaya gitmediğimiz doğru ama organik diye günün belli saatleri içine tıkıldığımız mimari yapılarımız vardı. Tabi adı mimari, görüntüsüne bakınca anlarsınız... Sonra sabahları dua niyetine dudak kıvrımlarında dolaştığım da doğru... Ne yalan söyleyeyim bildiğim en güzel duaydı dudakların... Üstelik hiç ezberlemedim içimden geldiği gibi kendi dilimde okudum, kazıdım belleğime... Kendimden geçer, senin dudaklarında inerdim… Nasıl okurduk birbirimizin bakışlarını anlatamam… Sonra senin dudakların yüzümün kurak topraklarında gezerdi. Yani kim demiş şimdi yağmur duası bilmediğini…

Böyle sabahlara uyanırdık seninle…
- Açtık.
- Aşktık…
- Evet.
- Yoksulduk da yoksul olmasına ama yoksun değildik hiçbir şeyden… Her sabah dudaklarının kıyılarında denizi çekerdim içime, duaysa duaydı martıların çığlıkları… Hani öyle L’Angelus’da olduğu gibi tarlanın ortasında dua etmeye ihtiyacımız yoktu. Yüzümde dudak ıslaklığınla canlanacak başaklar dururken…

Biz sadece birbirimizi bulmuş ve acılarımızla beraber ısınıyorduk aynı yatakta... Çünkü bana göre aşktan öteydin, sen... Tenden öte... Ateşli dokunmalardan öte... Hatta bu evrenden çok öte bir varlıktın… O yüzden seni verdiği için kimseye şükran borcum da yoktu… Elbet bürünecektik bu evrende ete kemiğe… Elbet buluşacaktık öyle ya da böyle bir yerlerde... Nasıl ve ne şekilde olacağını söylemek şimdi anlamsız... Çünkü “elbet” var her iki cümlenin de başında… Yani duaysa adı, şükransa, her sabah dudak kıyılarından sokuyordum ayaklarımı o turuncu denizlere… Ne yalan söyleyeyim yüzdüğüm, daldığım en güzel duaydın bu evrende…

Akıyorduk biz… Aynı uzay tenhalığında sevişerek akan yıldızlar gibi…

Deliliğe yakın bir ressamın renklerindeydik… Ne tabut başında ne de tarlanın ortasındaydık. Dua desen, hiç eder gibi bir halimiz de yoktu. Yatağın orta yerinde hani o Maldivler ’de mavinin ortasında iki palmiyesiyle kalmış adacık gibiydik. Senin kafanın hafifçe eğik olması, omuzumdan yanaklarıma doğru uzanan o yokuşlu yolu tırmanırken görünmendendi. Nasıl da geçiyordum kendimden, bu evrenden, bu uzaydan geçip de dudak kıyılarında alıyordum soluğu… Nefesimin bedenime yetmediği çok oldu doğrusu. Nasıl bir duaydın, dudakların kıpırdadıkça çıplaklık üstümüze daha bir yakışıyordu…

Akarken zihnim renklerin o büyüleyici paletinden, bir ölünün ruhuna giydirilmiş ten gibiydim. Ne yalan söyleyeyim bu güne kadar tattığım, yaşadığım en güzel evrendi; dudakların…


Sürnot:
Salvador Dali’nin “ Archaeological Reminiscence of Millet’s Angelus” ( Millet’nin Angelus’undan Arkeolojik Hatıralar) aynı adlı tablosudur. Ayrıca Jean François Millet’ in “ L’angelus” aynı adlı tablosudur ki Dali’nin sürreal düşlerini çok etkilendiği ve bu tabloya benzer birçok tablo yarattığı bilinmektedir. Ve ayrıca aynı adlı bir Şükran duası da bulunmaktadır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
En güzel duaydı dudakların – angelus - Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz En güzel duaydı dudakların – angelus - yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
EN GÜZEL DUAYDI DUDAKLARIN – Angelus - yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL