7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2214
Okunma

Anneliğin kutsallığı üzerinde hiç düşündünüz mü?
Annelik mi kutsaldır yoksa kutsallığa Anne mi erişir?
Bazı Anne modellerini görünce, kutsal mıdır, yoksa “kutsal” tanımlaması biraz abartılmışmıdır, pek emin değilim, ama “ayrıcalık” olduğu kesin.
Yani çocuk sahibi olmaktan değil, kadın olarak bu olanağa sahip olmaktan söz ediyorum.
Bu, müthiş bir armağandır bir insan için.
Lütfen kimse alınganlık yapmasın. Çocuklar öncelikle annenin sorumluluğundadır,
çocuk sizindir… Baba bilinse çok iyi olur, ama biyolojik açıdan bilinmesi şart değildir?! Bu nedenle olsa gerek: cenaze namazlarında “ sadece anne” adı söylenir, yanlış hatırlamıyorsam.
Orada Allah huzurunda durulmuştur ve verilen bilgiler içinde zerre kadar şüphe olmaması gerekir. Oysa anne apaçık ortadadır. Taşımak, doğurmak yakından ilgili olmak gibi özellikler “kutsal” sayılıyorsa öyledir. O zaman üzerine düşeni yapması beklenir. Annelikte sevgi ve şefkat esastır. Bu gösterilmiyorsa, o kadın hiç kimseyi sevemiyor demektir.
Bu nasıl bir ahlak anlayışı?
Tüyleri diken diken eden…
Bağıra bağıra itiraf ediyorlar ben eşimi aldattım.
Ardamarı çatlamış bu kadınların.
Savundukları neden, ne olursa olsun onları haklı çıkarmaz.
”Eşim beni aldattı, bende ondan intikam aldım.”
Ar damarı çatlamakla kalmadı sanırım ar damarı Allahın rahmetine kavuştu.
Annelik: Şimdiye kadar kutsallığıyla, bilimsel araştırmalarla, romanlara ve şiirlere konu olan o müthiş duygu!
Anne veya Baba, sorun ne olursa olsun birbirlerini aldatmaları bunu meşru kılmaz.
İnsan olan için ahlaksızlıktan ibarettir. Utanmayanın ayıbı olmaz.
Bedensel veya ruhsal dürtülerin esiri olup üstüne titrenilen kutsi varlığınızı yok sayamazsınız.
Sadece Anne, Baba kimliğiyle yaşamakta olan evlilikler tek boyutlu kalıp, düzen evliliği haline dönüşür.
Bunlar evlilik “mahkûmları”!
Annelik içgüdüsü nasıl bir şeydir?
İyi anne, kötü anne var mı?
Anneler, kadınlar önce kendi değerlerine inansınlar.
Anne ya da Baba fark etmeksizin…
Sanırım onlar, yaşamsal görevlerini veya insan olduklarını unutanlardır.
Ahlaksızlıkla, ahlaksızlığa karşılık verilmemeli.
Peki, kadın Anne rolünün bilincinde mi?
Yaradan kadınları yüceltmiş, doğurganlığı bahsetmiş.
Bir canı, bir canın içine sokmuş.
Tanrının yarattığı canlıyı dokuz ay içinde taşıyorsun, canından can katıyorsun.
Annelerin aldatma lüksü olamaz! Olmamalı!
Bu zihniyetteki anneleri tüm kalbimle ve de nefretle kınıyorum.
Dualarım yaratana, anneliğin kutsallığını, anneliği hak eden kadınlara laik görsün.
Sen anne oldun. Diğer işlerden elini ayağını çek demiyorum.
Ahlaki değerlerini gömme yerin yedi kat dibine.
Annelerimiz alının lütfen, Anneliği hak etmiyorsunuz!
Edepli anneler istiyorum…
Geçenlerde bir dialogtan öylesine etkilendim ki… Bebekler dünyaya gelirken korkuyorlar…
Bebek dünyaya gideceği gün Allah a sormuş:
“Allahim dünyaya gideceğim, orada ne yapacağım bilmiyorum.
Dünyada çok kötülükler varmış. Onlarla nasıl başa çıkacağım?”
Allah “Ben senin için bir melek yarattim o seninle ilgilenecek. Herseyin iyisini sana öğretecek. Cani pahasına seni koruyacak.” diye cevap vermiş.
“Allahım benim meleğimin ismini söylermisin?”
“Meleğin isminin ne önemi var, sen ona ANNE diyeceksin.”
Kadın doğurgan olabilir ama annelik bambaşkadır…
Eşinden intikam aldı. Ya nasıl baktı bebelerinin yüzüne?
Başı dik, alnı açık, bu imkânı almayın bebelerinizin elinden.
Demek ki: Anne, baba, sevgili olmaktan önce “insan” olmak koşul oluyor.
Doğadaki tüm canlılara anne ilk kılavuzdur ve buna yükümlüdür…
Bunun bilincinde çağdaş uygar anne olmayı nasip etsin herkese Allah!
Anneliğin kutsallığının bilincinde ki tüm annelere, başta kendi annem olmak üzere.
Anneliğin kutsallığına sığınmayan, hak etmenin gururunu yaşatmak isteyenlere!
Saygılarımla ellerinden öpüyorum.
Haydi, unutmayalım anneler geleceğe anne hazırlayacak!
Anneliğin buharlaşmadığı bir dünya dileğiyle…
KAYIP YALDIZ