Ülkemiz,10 Ağustos 2014 Pazar günü 12.Cumhurbaşkanını seçmek üzere ilk defa sandık başına gidecek.
Bu "halkın" nesne olmaktan çıkıp,belirleyici olması yani "özne konumuna" gelmesinde çok önemli ve ileri bir adım.
On bir Cumhurbaşkanından,hayat yolculuğumda dokuzunu "yaşama" ve bunlardan bir kısmını da görme şansım oldu.
"Seçilemeyen Cumhurbaşkanı" turlarının darbelere bahane edilmesine de tanıklığı vardır bizim kuşağın.
Dolayısıyla 10 Ağustostaki seçim salt bir "görev" değil,- sadece bir oy verme anlamında- seçme hakkının hayat bulması alanında önemli bir göstergedir de.
....................................................
Oyum öncelikle,
Cumhurbaşkanlığı seçimini halkın yapması konusunda çaba gösteren ve yüzde 69 oyla bunu sağlayana,
Demokratikleşme konusunda önemli kazanımlar elde eden ve 12 Eylül referandumu sırasında "evet" diyene,
Hak kadar,bunun gerçekleşmesi yolunu açıp,Anayasa Mahkemesine kişisel müraacat yolunu açana,
Yeni,sivil ve demokratik bir anayasa yapma konusunda çaba gösterip,bu Meclis’in de "anayasa yapabileceği" konusunda ısrarlı olana,
"Öğrenci And"ını- ki hiç de çağdaş, hukuki ve insani değildi.- kaldırıp,,8 Ekim 2013 günü bunu resmi gazetede yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle hayata geçirene,
Neredeyse yüzyıllık bir "sorun" olan "Kürt sorununda" barışcıl çözüm yollarını açma iradesi ve kararlılığı gösteren anlayışa,
Gezi,17-25 Aralık gibi artık iyice faş olan yapı ve anlayışları deşifre etme karar ve cesaretine sahip olana,
Artık ülkemizde "Başkanlık Sistemi"nin de zamanı geldi geçiyor,bunu başarabiliriz diyene,
Mısır’daki askeri darbeye darbe diyen ve Filistinlilerin haklı ve onurlu davalarının yanında tavır alana,
İsrail’in "haydut devlet" politikası ile İsrail halkını da birbirinden ayırma "inceliği" gösterene,
Kısaca Yeni Türkiye’nin önünü açana.
Ya oyumu kim hak etmiyor?
Derin dehlizlerde "pişirilen" ve sonra bize "çatı" diye sunulan "yemeğe" alerjim var,vücudum kabul etmiyor bunu.
Beynimin de bu kadar "tecrübeden" sonra bunu göremeyecek kadar "acz içinde" olmadığı için itirazı var buna.
Vicdanım ise daha "katı."
Asla diyor.
Oy’un önemli.
Bu görev değil sadece aynı zamanda bir hakkın da.
Hak etmeyene "hayır "demelisin diyor içimdeki ses...
......................
Hak edene "evet",hak etmeyene ise "hayır" diyorum ben de.