2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
826
Okunma

Ey hatun-u mübin kişi:
Vatan satılırken, bölünürken, yağmalanırken ve peşkeş çekilirken ne yapıyordunuz?
Kur’an öğretiyorlardı, filan cemaatin sohbet ve toplantılarına katılıyordum.
Peki, okuduğundan bir kelime anlıyor muydun veya onlar sana bunu mealen de anlatıyor muydu ?
Yok, cennet lisanı Arabi’dir diyor, kendi dilinde Kur’an okumanın ve ibadet etmenin bidat-ı bilmem ne olduğunu, "mafazanallah" insanın dinden bile çıkacağını söylüyorlardı !
Ülke, kuyruklu pkk örgütünün lideri, katil bölücü başı apo ile rte ve feto gerici başılarının ortaklığında uçuruma yuvarlanırken.. insanlar mezheplerine, etnik kimliklerine ve din/cemaat statüsüne göre ayrıştırılırken ne yapıyordun ?
Mukabeleye gidiyordum...
Kırk Yasin’li toplantılar veya mevlütler tertip ediyorduk.
Peki, din de böyle bir şeyin olduğuna emin misin ?
Eminim..
Öyle mi, nerede yazıyormuş böyle bir şey olduğu ?
Kur’an’da...
Yani, emin misin.. tekrar soruyorum ?
Evet, eminim.
Türkçe mealinden mi okudun, araştırdın mı ya da ?
Yok, filan hocaefendinin sohbetlerinden ya da sesli veya görüntülü yayınından dinledim.
Peki, ülkenin tüm ekonomik değerleri.. taşınmazları, işletmeleri, fabrikaları ve tesisleri birer birer ve öldüm fiyatına, önce bir "buklamenun ve hacıyatmaz"a, oradan da Hristo-Judaik (yani gavur) ve müslüman düşmanı bir ülkenin şirketine satılırken ne yapıyordun ?
El cevap.. başörtüsü ve tesettür özgürlüğü için bilmem neremi yırtıyordum !
Peki güzel kardeşim, İslam’da baş veya "kıç" örtüsü gibi bir şeyin olmadığı açık açık sabit iken, sen bunu neye dayanarak yapıyordun ?
Ki, İslam’ın yüce kitabı Kur’an’ın baş örtüp örtmemeyi:
Bir, o çağda geçerli köle ve cariye kadın ayrımı belli olsun diye yapın dediğini..
İki, (erkek olarak) kimin yanında örtülü olup olunmayacağının derece derece sayılarak açıklandığı ve sadece dışarı çıkarken, o da cahiliye dönemindeki gibi aşırı açık olmayın.. ziynetlerinizi örtün şeklinde kastedildiğini bilmiyor musun ?
Yalan söylüyorsun; yok böyle bir şey !
Emin misin ?
Evet eminim...
Nasıl ve bu kadar nereden eminsin, okuyup araştırdın mı ?
Hayır !
Ya o zaman ?
Filan cemaat ve filan hocaefendinin sohbetlerinde öyle deniyor!
Peki.. bu adamlar, herşeyi gavura satıyorlar ya da Türk’e düşmanlığı olanlara ?
Sonra senin kocan, kardeşin veya evladın ne bileyim işte.. işsiz kalıyor.. özelleştirdik.. sattık deyip, geçtikçe bunlar.. bundan da mı hoşnutsuzluğunuz yok; peki, ya buna ne diyorsun ?
Ne diyeyim, tevekkül ve emek lazımmış.. Allah bizi yoksulluk.. zengini de varsıllıkla imtihan ediyormuş...
Emin misin, kim söylüyormuş bunu ?
Kur’an da söyleniyormuş...
Peki, bizzat kendin bakıp okudun mu?
Hayır..
Ya öyleyse ?!
Falan hoca.. filan sohbet.. feşmekan yayın, kitap.. hadis.. fukaha.. falan filan...
Peki, Kur’an da Görklü Birtengri çoğu yerde:
"Ey müminler akledin.. akletmez misiniz ?" diyor...
Sonra, "Eğer akletmezseniz üzerinize pislik yağar, şer yağdırırım" diyor !..
Bir şey daha diyor sonra.. bakın biz bu kitabı; yok anlamadık.. dili başkaydı.. öyleydi.. buydu.. şöyleydi filan demeyin diye, açıkça Arabi dilinde tenzil eyledik diyor.
Seni , o hocaefendinin ve o cemaatinin kandırmadığına emin misin?
Eminim...
Emin oluşuna sebep, nereden bellidir ?
Onlar Kur’an öğretiyor.. onlar bize dinimizi öğretiyor.. onlar Allah dostudur, hatta onlar çalıyor, bölüyor, çarpıyorsa bir bildikleri vardır !
İyi kuzum. Şeytan’a gerek yok !...
Sen bölen, çarpan, toplayan hatta orada da kalmayıp seni dinden imandan çıkaran.. seni sürüye ve Allah’a değil, kendine kul sayan bir kılavuz bulmuşsun...
Hayırlı olsun(!)
Eğer yakın bir zamanda aklını başına almazsan Iraklılar, İranlılar, Suriyeliler, Libyalılar gibi olacaksın.
Haberin olsun !...
Ahmet Kutlu Ayyüce
04.07.2014/ 12.13