Yarın bu ülkede genel seçim gibi bir yerel seçim olacak. Vatandaş birilerini seçecek yani.

Peki kimi seçecek? Kimi derken şahıslar bazında kimi demiyorum. Örneğin İstanbul’da Kadir Topbaş, Mustafa Sarıgül, Sırrı Süreyya Önder bir de MHP nin adayı vardı değil mi? Durun Google den bir bakayım o kiimdi? Buldum..Rasim Acar...İşte bu dördünden biri Belediye Başkanı olacak ya söz konusu olan bu insanların şahsiyetleri ya da İstanbul için neler yapabilecekleri değil nasıl bir zihniyeti temsil ettikleri. Yani kısaca vatandaş zihniyetlere oy verecek.

Vatandaş seçim sandığına değil de adeta bir terazinin başına gidecek ve terazin kefesine koymaya başlayacak.

Şehidine ’ Kelle’ Çiftçisine ’ Ananı da al git’ Şehit olan askerin arkasından ’ Ne yani askerlik yan gelip yatma yeri midir?’ Diyen, açılım süreci denen bir süreçle bölücü teröristlerin bu kadar azgınlaşmasına ve ’Seçimlerden sonra Federasyonu ilan edeceğiz, Apo da aramızda olacak ’ Diyebilmelerini sağlayan, Diyarbakır ve daha pek çok yerde Türk bayrağı yerine Pkk bayraklarının asılmasının önünü açan, Türkmen katili Barzani ile kol kola giren, Ermenistan Devlet başkanı ile kakara kikiri maç seyreden, 1999 da ’ Benim servetimde en küçük bir artış olursa bilin ki haram yiyorum ’ Diyip daha sonra trilyonluk villada oturan, oğlunun gemisine ’ Gemicik ’ Diyen birinin, birilerinin temsil ettiği bir zihniyete mi verecek oyunu?

Daha bitmedi...Ayakkabı kutularından çıkan paralar, Bir günde dört defa yeri değiştirilen hakim savcı ve emnieyet görevlileri, devletin en gizli sırlarının bile hemen iki saat içinde sosyal medyaya düşmesi, Kur’anın en uzun suresi olan Bakara Suresiyle ’ Makara ’ Diye dalga geçen bir bakan, Suriye ile savaş çıkarmak için kendi ülkesine füze sallayacak olan bir Mit Müsteşarı, Muta nikahı, Twitter ve You Tube ın kapatılması vs.


Hemen bir hamlede aklıma gelenler bunlar...İşte vatandaş oy vermeye sandık başına giderken terazinin bir kefesine bunları koyacak.

Sonra terazinin öteki kefesini doldurmaya başlayacak.

Daha 2004 yılında yani şu andaki iktidarın henüz iki yılını bile tamamlamadığı bir dönemde bu ülke halkının önemli bir kısmının oyunu alarak tek başına ikdidar olmuş bir siyasi partinin lideri için ( Ki henüz yukarıda sayılan cürümlerin hiç biri işlenmemişken ) ’ İmam hatip mezunu bir başbakanı içime sindiremiyorum ’ Diyen bir zihniyeti koyacak. kefeye ( 15 Mayıs 2004- Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özkök ) Hacca giden insanlarla dalga geçen bir Önder Sav’ı, ’ Başörtüsünü Sümerlerde fahişlere takarmış ’ Diyen Bir CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtmanı, ’ Başörtüsü ancak evlerde temizliğe gelen temizlikçi kadınların kıyafetidir’ Diyen Bir Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Atatürk için ’ O aslında korkak bir insandı ve ayrıca Kurtuluş savaşı öncesi manda ( Amerika ya da İngiliz himayesi ) isteyen biriydi ’ Diyen Yalçın Küçük’ü, Atatürk’ü de bir Sabatayist olarak bizlere sunan Soner Küçük’ü, Atatürk’ün ’ Türk Milleti Zekdir’ Sözlerine karşın ’ Türk Milletinin % 80 i aptaldır ’ Diyen bir Aziz Nesin’i baş tacı yapıp en büyük Atatürkçü (!) yapanları koyacak öteki kefeye.

Kendisini hep ’ Aptal, koyun, ahtapot beyinli, bidon kafalı, balık hafızalı, davar sürüsü vs ’ olarak gören ve görmeye devam edeceği kesin olanları koyacak.

Başındaki örtü yüzünden asker evladının yemin törenine katılamadığını, evladı sadece bir sene imam-hatip liseinde öğrenim gördüğü için bile uzman erbaşlık sınavına alınmadığını ( Bu benimle ilgilidir ) gözlerinin önüne getirecektir. Üniversite kapısından dönen kızı , ikna odaları, gözünün önüne gelecektir.

Daha iki gün önce kendisinden ’ hizmetçi,şoför,güvenlik görevlisi,inşaat işçisi gibi vasıfsız insanlar,denizi ilk kez gören insanlar,gazete okumaz ,telefon ve internet kullanmasını bilmez,arabası filan olmayan.,talimatla bayrak sallayan,yetersiz beslendiği için boyları kısa.,Cebinde para olmadığı için;1kg makarna,bulgur, bir torba kömür çok şey ifade ediyor ’ Diye kendilerini devamlı aşağılayan bir zihniyete mi verecekir oyunu?

’ Din yok ve Allah yalan ’ karikatürlerini ifade özgürlüğü sayan , Kur’an okuyan çocukların karikatürlerini yapıp ’ Bunlar da insansa biz neyiz ’ diye soran bir zihniyete mi verecektir oyunu?

Bütün bunların dışında özellikle İstanbul için... Geçmişte bomba gibi patlayan çöplükler, haftalarca akmayan sular ( Susuzluk yüzünden terkettiği İstanbul ) , zırt pırt kesilen elektrikler hiç mi etkilemeyecektir vatandaşın oyunu?

Evindeki eski yazı ’Nutuk’un ’( Atatürk’ün Nutkundan bahsediyorum ) Arapça bir dua kitabı zannedilerek ’ Bu ne ulan ’ Diye yerlere atılmasını ve çiğnenmesini ( Bu da benimle ilgili bir hatıra ) Unutacak mıdır sizce? Ya da unutmalı mıdır?

Özetle: vatandaşın önünde iki tercih vardır: Oyunu ya hırsıza(!) verecek ya da çapulcuya(!) Peki üçüncü ya da dördüncü bir alternatif yok mu? Üçüncü bir alternatif var ama o sadece gönlünde başka bir bayrak, başka bir devlet olanların hayali..Onlar için üçüncü bir alternatif var.

Peki dördüncü bir alternatif? Yani bu kadar yazıp çizdikten sonra kala kaldı bir MHP alternatifi , ondan neden hiç bahsetmiyorum?

MHP kendisinden bahsetmiyor ki ben de bahsedeyim. MHP liler dışında MHP İstanbul Belediye başkanı adayının adını bile bilen yok.( Düşünebiliyor musunuz, ben bile kimdi diye google a bakıyorum) Hatta MHP lilerin pek çoğu bile bilmiyor. Çok açık ve net bir şekilde mesajlarını veriyorlar zaten ’ Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır ’ Diyerek...Bu mesaj ile söylenen şu ’ Mevcut iktidarı devirmek bir vatan meselesidir. Dolayısıyla onu devirelim de biz belediye başkanlıklarını kazanmışız, kaybetmişiz önemi yok’

Evet bu seçimlerde mevcut iktidar değişmeyecek elbette ama en azından değişip değişmeyeceğini yani halk tabiriyle ’ Ak göz, kara göz ’ belli olacak ve diyelim ki bu bir genel seçim ve diyelim ki iktidar da değişti. Sonra ne olacak MHP için?


Olacağını da iki özdeyişle (!) İzah edeyim:
1- ’ Bu katillerle koalisyon kurmak hiç içime sinmiyor’ ....Rahşan Ecevit
2- ’`Elbette kendi partililerimi alacağım. MHP`lileri mi alacaktım?’ Mehmet Moğultay-- Eski SHP Millet Vekili ve Adalet Bakanı.

Velhasılı kelam yarın akşam bir zafer kutlaması yapılacak bakalım kupayı hırsız (!) mı yolsa çapulcu (!) mu kaldıracak? Ama şunu bir benzetma yaparak kesinlikle söyleyebilirim Şampiyon Kulüpler Kupasını bu ikisinden biri ( AK Parti veya CHP kaldırsa da UEFA Kupasını kesinlikle HDP kaldıracak.

MHP nin kazancı ne peki? O da ’ Yahu baksanıza bizim senelerden beri savunduğumuz ilkelere, hedeflere sarıldı tüm partiler, CHP nin genel Başkanı bizim selamımızı veriyor, AK Parti bizim Dombıramızı seçim şarkısı yapıyor, eskinin en hızlı devrimcileri bile şimdi Vatan, Millet, Bayrak, Miliiyetçilik, hatta Turan demeye başladılar ’ Diye kendisine büyük bir zafer kazanmış payesi verecek ve eğer bir gün iktidar değişirse yine kendisini hazmedemeyenlere maden suyu, soda sunmaya devam edecek. Artık buna bir kupa mı dersiniz yoksa züğürt tesellisi mi bilemem.

Bu arada daha yayına girmeden toplatılan ve yazarı hapse tıkılan ’İmamın Askerleri ’ adlı kitapta adı geçen o imamın ve askerlerinin gücünü de bu seçimde göreceğiz.

Hadi biraz da gırgır diyelim ve noktalıyalım.

Teessüf ederim:

Aldığım duyumlara göre çeşitli partilerin görevlendirdiği bazı kişiler ( Hatta Muhtar adayları bile ) ev ev dolaşıp seçmenlere iğnelikler, kurukahveci Mehmet Efendi kahveleri, lokma tatlıları, kömür, makarna , para filan dağıtıyorlarmış. Ulan benim başım kel mi? Parada pulda, makarna, kahve, iğnelikte filan gözüm yok ama şöyle balı üzerinden akan bir tabak lokma tatlısına kesinlikle hayır demezdim. Lakin bu gün şu saate kadar ne bir abi ne de abla kapımı çaldı...Teessüf ediyorum ve dahi esefle kınıyorum.