Hani o Lider...? Hani o meydanlar..? Nerede o insanlar..? Nerede o kahramanlar...? Ülküdaşım hani nerede ...?
O milyonlarca Bozkurt’u, Ülkü davamız yolun da, Bir milyon insanı Tandoğan da, Ankara da yürüten o ruh..? Nerede o tüten ocaklar? Nerede o haykıran Bozkurtlar?
Bizlere, Meydanlar bile yasaklandı. O yenilmez ruh ile kutsal ocağımız eridi.
Ve, Türk başsız kaldı. Düşmanlar sevindi. Çelik kollar kırıldı. Meydanlarda artık yokuz. Meydanlardan kaçmışız...
Daha dün “ot” dediğimiz korkaklar gibi, Evlerimizde kendi kabuğumuza çekilmişiz....! ’’Bize dokunmayan yılan binlerce yıl yaşasın’’!.. Diyecek kadar maddeleşmiş ve küçülmüşüz ...!
Ey şanlı tarih...! Yaz bizi...! Ey şehidim...! Gör bizi...! Gör ki...! Huzuru mahşerde utandırasın bizi.
Ey Ülküdaşım Bizler böyle miydik , Bir ses ver Neredesin sen?
Sen böyle değildin, Sana hayat veren Türklük ruhu, Bozkırlarında artık can çekişiyor. Doğu Türkistan kan ağlıyor...! Türk’lüğü sakladığın koynunda öldürüyorsun...!
Hak davası uğruna, Bir kere olsun haykır, Neredesin sen...? Ülküdaşım...!
Söğüt’te doğan Türkün sesi, Ankara’da birilerine, tutsak düşmüş...! Ölen sadece Türklük olmaz..! Bu ölüm, Yalnızca senin değil, İnsanlığın ve geleceğimizin ölümü olur..!
Ülkümüz için, Davamız için, Allah rızası için, Turan için, Kuran için, Bir kere ses ver ülküdaşım. Neredesin sen?
Osman Onuktav
Avar
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Değerli dostum Osman Bey Sizin bu anlamlı seslenişiniz her ne kadar ülküdaşlarınıza dönük olsa da aslında sosyal demokratından, ülkücüsüne, ülkesini seven gerçek vatan sevdalılarına yapılmış bir sesleniş olarak okuyorum.
Çünkü günümüzün siyaset ortamı çakma sosyal demokratlara çakma ülkücülere kaldı hal böyle olunca da meydanı boş bulan çıkar çevreleri istedikleri gibi at oynatır oldular.
Geçmişte tam bağımsız Türkiye ülküsüyle hareket etmiş ve bu uğurda ağır bedeller ödemiş Bu günkü siyasi ortamı eleştiren farklı siyasi düşünce yapısında olan dostlarımdan birkaçının benim için çok anlamlı tecrübe ve bilgelik timsali sözlerini paylaşmak istiyorum.
On iki eylül askeri darbesinin vahşi muamelesine maruz kalmış her türlü acıları yaşamış uzun yıllar hapis yatmış gerçek bir vatansever entelektüel tam bir beyefendi olan sosyal demokrat düşünceye sahip edebiyat hocam Tunca beyin şu sözleri paylaşılmaya değer.
‘’Biz sosyal demokratlar ülkücüleri karşı taraf bilirdik maalesef bu uğurda karşılıklı mücadelede verdik bu gün anlıyorum ki meğerse biz (dava arkadaşlarıymışız ) eğer biz devrimciler ve ülkücüler sindirilip susturulmasaydık bölücü pkk örgütünün kurulması sıkardı biraz.’’
Bir örnekte eski ülkücü ve tabi on iki eylül zulmünden payına düşeni almış o dönemlerde emniyet müdür yardımcılığı yapmış darbe sonrası emniyetteki bir takım uygulamalara karşı çıkmış ve daha sonra görevinden atılmış çeşitli badireler yaşamış değerli abim Mustafa beyin şu sözleri de paylaşılmaya değer
‘’ Deniz gezmiş ve arkadaşları darağacına gönderilip asılmasalardı, bağımsız Türkiye idealleri olan vatansever solcu gençler ve ülkücü gençlerle birlikte hapislerde çürütülüp etkisizleştirilmeselerdi bu gün bu ülkenin ne bankalarının içini boşalta bilirlerdi nede pkk bu kadar palazlana bilirdi bu gerçeği geç idrak edebildik ama geçek böyle.’’
Karşıt siyasi fikre sahip ve birlerini tanımayan iki değerli insanın düşünce yapıları ve söyledikleri ne kadar örtüşüyor değil mi?
Son olarak ta rahmetli Muhsin yazıcı oğlunun röportajının da olduğu televizyonda yayınlanan on iki eylül askeri darbesinde hapishanelerde yaşananları anlatan belgeselde Muhsin yazıcı oğlu şu sözleri de paylaşmaya değer
‘’karıştır barıştır anlayışıyla Biz ülkücüleri solcularla aynı koğuşlara atılar altlı üstlü ranzalarda yatık. Karşılıklı gazete ve kitap alış verişi yaptık. bizler barıştık mı bilmem ama (karıştır barıştır) modelini uyguladıklarını söyleyenlerin asıl amacının meydanı boş bırakıp kendi istedikleri şekilde ülke siyasetini anti demokratik şekilde dizayn etmek ve ülkenin ekonomisini talan etmekmiş bunu zamanla anladık demesi de üzerinde düşünmeyi gerektiren çok şey anlatan önemli bir açıklamadır.’’
Saygı selamlarımla.
Söz vermiyorum ama yazılarınıza daha kısa yorumlar yazmaya çalışacağım:))
Serhat kardeşim.. Öncelikle yorumunuz uzun değil zevkle okudum ayrıca yorumlarınız sürükleyici, özellikle örnekler verilerek yazılması ayrı bir güzellikle veriyor.. Teşekkür ederim..
Vatan Millet Ülkü hakkın da Herkez güzel şeylerden Bahsediyor . Ülkü;sözcüğünün karşılığı (ideal)dir. Türkiyede Bu Ülkü'yü Milleti için kim gerkeçleştirebilir ? Tabiki ÜLKÜ'SÜ olan ÜLKÜCÜLER.. Gazı biten gaz kuyruğuna giren tüpçüler değil!...
Gerçek Ülkü erlerini nasıl tanırlar.. Ülküsü onları yiğid mert diye tanırlar, onları deli divane diye tanırlar, kimileri düşman bilir onları kendine kimi dost bilir onları ve ona göre tavır alırlar, kimileri onları boş bir hayale kapılmış zamane çocukları diye tanırlar... Kimi Yavuz diye tanır, kimi yunus diye tanır ve tarih onları Türk milletinin son yiğitleri olan ,Kursad'ları Alperenleri olarak bilirler ve irdelerler...
Üstad Necip Fazıl ne güzel anlatmış onları... '' ALLAH'sızın nefret, namussuzun dehşet, yüreksizin heybet, başı boşun mihnet, devrim bazın zulmet, anarşistin devlet, komünistin illet sandığı ve tanıdığı sen''... Anlayana çok söz anlatır bunlar...
istenen,amaçlanan, umut edilen bu yolda ...ALLAH kimseyi ÜLKÜ'süz bırakmasın...
12 Eylül öncesi yaşanan olayları yaşayan kişilerden canlı olarak dinledik, sizin de vermiş olduğunuz örneklerin hepsini tek tek biliyoruz.. Tekrar yorumunuz da okuyarak zihnimi tazeledim...
Pkk'nın varol oluşu 12 eylül darbesidir buna vesile olanların amaç gayeleri bu ülkeyi seven sağcıları, solcuları susturmaktı... Muratlarına erdilermi erdiler, bu gün kurulan düzenin temeli 12 eylül de atıldı ve 12 yıldır başımıza diktiler bunları...
Bu ülke için, bu vatan için elini taşın altına koyan solcuya can kurban.
Serhat kardeşim fikir tartışmaları veya bilgi alış verişi yoksa idaellerin hedefe varması zordur.. Savunduğunuz fikrin tersini savunan yoksa savunduğunuz fikrin bir anlamı da yoktur ve o fikir de sorun vardır...
Bizler; sağcısıyla , solcusuyla bir bütün olmamız gekeriyor, Vatan için delide olmamız gerekiyorsa olmalıyız....
Bu deli kardeşinin yazdıklarına yürek sesinie destek verdiğiniz için teşekkür ederim.....
Bakın benim cevap daha uzun oldu.. Hakkınızı da helal edin...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.