Şiir gün yüzüne çıkan bir hazine gibidir. Tıpkı yeni bir coğrafya keşfetmiş kadar sevinmelidir o düşler kervanı kalem; şair... kaybolmak her yerde kötü bir olgudur ama düşler hariç! İşte tam da bu noktada şiirin ta kendisi devreye girer. Peki ya sanat nedir şiirde? O şiirin anatomisidir. Peki ya düşler nedir şiirde? O şiirin ruhudur. Yani şiir insancıldır. Hoşgörüdür, tevazudur, saygıdır kimi zaman. Peki ya şair kimdir? Şair seyyahtır bazen, bazense bedevidir bu düş coğrafyasının poetikasında. Şair şiiri ne zaman iyi yazmaya başlar? Yalnız kaldığı zaman. Bu şiirin bir kuralıdır iyi bir şiir karşısında bir bitmişlik vardır. Nitekim şairin birisi der ki; "Yalnızlıklarda ki gibi, şiirlerdeki kalabalık da bir uyumsuzluktur." Bu şairin kimliği için değişilmez kaidedir. Bir başka deyişle yine; "Şair, kendi tarlasına da su isteyen kişidir. Bu istek çekişmelere, çatışmalara yol açar. Sonra bu su, bazen faydalı ürünler verir, bazen baldıran otları. Ne olursa olsun şiir, bir tarlayı koruma çabasıdır." Şair kendini kanıtlamak isteyen bir - kalem akrobatıdır- Dolayısıyla okunmak ister okunmasını eserlerinin yorumlanmasını ister doğal olarak! Ancak yetkin bir şair dolgundur tüm bunlara... çünkü bir misyonu olduğuna kendini kalemine inandırmıştır aslında çoktan. Peki ya bir sosyal paylaşım platformuna niçin şiir paylaşma gereksinimi duyuyoruz? - Çok yorum almak için mi? - Çok okunmak için mi? - Nemalanmak için mi? - Vakit geçirme amaçlı iş olsun diye mi? Özellikle ısrarla karşı olduğum tutumlardan birisi olan adeta sitede hastalık hastalığı haline gelen belirli grup ve kesimlerin birbirlerini ziyareti ve meth.. mevzusu! "İçi seni yakar dışı beni yakar" ancak bunda yapacak bir şey var mı? Bunun önüne geçilecek bir radikal çözüm yok olsaydı zaten sitenin bir yöneticisi var bu problemi düzeltse o düzeltirdi yani bunlara takılıp, kafa yormaktansa şiir yolunda emin adımlarla yürümenin daha mantıklı bir telkin olacağı kanaatindeyim. Bu tür sızlanmalarda bulunmak yersiz olup şairin kalemi için ileride oluşabilecek en büyük handikaplardan bir tanesidir. Bilhassa benim anlamakta güçlük çektiğim şey şu; Herhangi bir şiir platformuna yeni üye olan biri öncelikli ilkesi - şiir ekleme - olup sonradan gruplaşmalara ve kutuplaşmalara dahil olup niçin sonu hep bir entrikaya dönüşüp hüsranla bitiyor? Bunun çok örnekleri var aslında ne ilki ne de sonu olacak bu tür hadiselerin. Kendimi övecek kadar yetenekli bir kalem olmadığıma inanıyorum. Nitekim mevcut 400 küsür şiir içinde muhakkak kendimi fahriye bir şiir olurdu! Bu vesile ile alçakgönüllü ve tarafsız tutumumdan hiçbir zaman ödün vermedim. Hiç kimsenin bu sitede kabile üyesi ve de yandaşı olmadığım için son derece rahat olduğumu da temiz yürekliliğimle dile getiriyorum. Açıkçası böylesi çocuksu şeylerin karinesi altına sığınacak kadar da bir - zeminin alçağı - haline gelmedim... Bu tarafsız tutumum ben bu sitede "varım" dediğim sürece devam edecektir. Bir kalemin veya bir üyenin bana kendini anlatmasına gerek yok! Bu değerli sitede kalemi itibar gören çoğu isim sen iyi bir şiirini görüp yorum yapmadıkça birden selamı bile kesiyor ne hikmetse! Ötesi kanlı bıçaklı bir düşman profilinde saldırı moduna bile girebiliyor... Ama bu tür şeylerle uğraşmadığımı bilen biliyor! Bu tür şeylere kafa yorsaydım şiirden çoktan bezmiş olurdum. Son olarak eleştiri yönünden de hayli eksiğiz bazen bir şiire tonlarca yorum yapan isimler var şiiri sadece duygu yönü ile değerlendirmiş ancak birkaç cümlesinden sonrası kişisel hayal dünyası ve gerçek hayatından destekleyici örneklerle şiirin dışına çıkıyor bir anda yorum. Eleştiri rayından çıkmamalıdır. Çıkarsa da zaten bir anlamı kalmaz. Eleştiri yüzeysellik değildir olmamalıdır da nitekim sağlam bir eleştiri şiiri hem sanatsal hem imgesel hem de kelime oyunlarının derin ve geniş çaplı irdelenmesi ancak gerçek bir eleştiridir. Şiir eleştirmeni ise bu doğrultuda ilerlemişse yetkin bir eleştirmendir... Bazı üyelerimiz bu seçki kuruluna niçin kafayı takmış anlayamıyorum seçki kurulu o gün ruhlarına hangi şiir dokunmuşsa onu seçmeleri en büyük haklarıdır bu konuda onlara saygı duyuyorum... Kendime ait özlü bir söz ile yazımı tamamlamak istiyorum. Şiir bir mercek gibidir... Derinlere indikçe içindeki düş mikro organizmalarını daha da net görebilirsiniz! |