10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
919
Okunma

Tırrrr.. tırrrrr.. tırrr sesleri kulağımdan gitmiyor. Tırlar sınırımızdan geçiyor. Arama yapılmak
isteniyor, yaptırılmıyor savcıya. Karmakarışığım. Aklım, fikrim, duygularım tümüyle alttüst
olmuş durumda. Tır tırrrrr diye geçip gidiyor. Tırlatmak işden bile değil diyoruz.Başımızdaki
baş mı ayak mı anlayamıyoruz.
Bu tırlar genç kızlıık dönemimde, bana sokağımıza arada bir konaklayan bir tırı anımsattı
o tırı sürenin çok zaman geçmeden benim kayınbabam olacağını bilmiyordum. Halamgilin
toprak evlerinin üst katında kiracıydılar. O süzüle süzüle çeşmeye su doldurmaya gelen
güzel,yabancı tipli kadın ise kaynanam olacakmış. O çok bilmiş sarışın kız çocuğu da ilerde benim görümcem olacakmış.Bu konuya nerden geldim. Kaynanam da eşi de rahmetli oldu.
Kaynanam benden hoşlanmadıysa da, Alah eşine ve one rahmet etsin.Zavallı son günlerini
deyim yerindeyse sürünerek geçirmiş. Bir bayram sabahı duydum selâsını, bizim büyük
camii kebirden.
Madem yazdım, sözü bir yere getireyim.Nice tırlar gelip geçti üstümüzden hayatta.Söylene
söylene de olsa. Ama.Bu tırı yalnızca söylenerek atlatmak olası mı? Tırda ne var ne yok
bakılmalı değil miydi? Kanun kimler için. Ya adalet, hukuk kimler için? Sadece sıradan halk
yurttaşlar için mi? Yoksa erke lâzım değil mi? Son olaylar beynimi alobora etti. Aklım bunu
asla kabul etmiyor. Düşüncem, insanlığım hiç uygun görmüyor. Kendi kendime sormadan
edemiyor, allak bullak olmuş halime soruyorum: Yoksa adalet öldü mü? Hasta mıydı,yaşlı mı?
Bu gün yarın bizim büyük camiden onun da mı selâsı okunacak? Bir bilen var mı acaba?
1. 4. 2014 / Nazik Gülünay