4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1800
Okunma
Bugün 24 Aralık 2013. Saat 08.15
Bir dostum, arkadaşım, yarenim, önemli bir operasyon için hastaneye yattı. Şu an ameliyatta.
Ona seslenmek geldi içimden.
Sevgili AYŞE
İş gereği muhatap olduğum herkesle yaptığım konuşmaların bir benzeri idi telefonla görüşmelerimiz.
O berrak ve anlaşılır lisanından büyük keyif aldığım konuşmalarımız şu minval üzerine sürüyordu. Her daim soruların peş peşe sıralandığı bir konuşmada ))
- Bir işlem var da .. Bunda nispi harç için değer gerekir mi ?
- Peki damga vergisi istisnası uygulayacak mıyız ?
- İyi de değerli kağıt bedeli ne olacak ?
Sonra, bir gün, iş ve işlemlerle ilgili konuşmanın yanı sıra bir başka anekdot ile farklı bir veçhe kazandı konuşmalarımız.
O gün, bedbin ve bezgin bir ruh hali ile sorularını cevaplamış olacağım ki, dışıma yansıttığım bu hal üzerine merakla soruverdin.
- Neyiniz var ? Sesiniz çok mutsuz. Konuşmaya mecaliniz yok gibi.
- Galiba yorgunluk, stres vs deyiverdim, konuyu geçiştirmek için..
Buna karşılık halden anlayan bir tavırla;
- Bazen akşam ben de eve gittiğimde, günün yorgunluğu ve stresinden dolayı, kendime bile tahammül edemediğim zamanlar oluyor. İşte o zamanlar, akşama kadar yolumu bekleyen anacığım halimi hatırımı sual eder. Ancak benden tek laf çıkmaz cevap olarak. Gömülürüm kendi içime.
Anacığım ısrar edecek belli. Biraz da konuşmaya şirinlik katarak sorar.
- Ne o kızım, bugün küsülü müyüz ?
“KÜSÜLÜ MÜYÜZ”
Aha diyorum. Orada bir hemşehrim var.
Neden mi ?
Ben bu lafı çok iyi tanıyorum. Çünkü rahmetli annem de çok sık kullanırdı. Hatta bütün çevrem.
Bu laf, zaten kendimi ruhen çok sıcak bulduğum sana karşı daha bir yakınlaştırıyor beni. Soruyorum;
- Ayşe Hanım, Sivas’ lı mısınız?
- Evet, nereden bildiniz ?
Ben o çok bilmiş tavırlarımla cevaplıyorum
- Ben adamı gözünden de sözünden de tanırım, bilirim.
- Vaaaayyy, siz ne imişsiniz öyle ? Ben sizi sadece vergilerden anlar sanırdım.
Karşılıklı kahkahalarla gülüyoruz. Sonra konuşma şöyle seyrediyor.
- Cidden nereden bildiniz Sivas’lı olduğumu ?
- Hani şu kullandığınız “KÜSÜLÜ” kelimesi var ya. Nedense o kelime çok sıcak geldi bana. Belki çok yerde kullanılıyor olabilir. Ama sanki Sivas’ a özgün bir yapısı var diye düşündüm.
- Yani ben de Sivas’lıyım
- Hadi ya !! neresinden ?
- Divriği..
- Ben de Yıldızeli
- Zaten iş gereği bir şekilde tanışıyor olmakla birlikte, hemşehrilik temelinde tanışmış olmaktan dolayı da memnun oldum.
- Ben de çok memnun oldum.
Böylece başlayan ve hep sürmesini gönülden arzuladığım sohbetlerimiz çok güzel zamanlara dairdir, bilirsin.
Daima şunu söylerim ki, bu, sanırım genel olarak herkesin kabul ettiği bir genel prensiptir. Karşılıklı olarak birbirini anlayabilmenin yegane yolu, ortak lisanı anlaşılır ve etkili kullanmaktan geçer.
Türkçe bu anlamda, ihmal de edilse, son zamanlarda kimi aymazlar tarafından hoyratça hırpalanmış da olsa, çok güzel, özel ve zengin bir dildir. Tabii olarak da Türkçe’yi arı - duru ve etkili kullanabilen insanlar da benim nazarımda güzel ve özel insanlardır.
Sen bu anlamda öncelikli olarak lisana hakim ve yüksek konuşma ve diyalog standardın ile iş gereği muhatap olduğum kişiler arasında bir numaradasın nazarımda.
Gerçi biraz fazla konuşuyorsun ya :):):)
Olsun be ya !! bu kadarı kadı efendinin kızında da mevcut :):)
Seninle her ne konuda konuşuyor olsam da, sohbetlerimizden büyük keyif aldım. Bazen damga vergisi ve harca dair problemlerin artar da inşallah, bu sebeple de sık sık beni ararsın diye umdum, bekledim.
Günü geldi birbirimizi yüz yüze tanımak fırsatını da bulduk. Sen anlattın ben dinledim, ben anlattım sen dinledin. Anladık birbirimizi, ne bir noksan, ne bir fazla. Böylece, kafa denkliğimizin olduğunu da görüverdik, memnuniyetle. Çok iyi birer dost edindik devamında.
Dahası, senin o görüntüdeki dominant hal ve tarzının çekirdeğinde, serçedekinden de narin bir yüreğinin olduğunu fark ettim.
Hassastın, hayata ve dostlarına karşı.
Hümanisttin, insan ve insanlık karşısında.
Sevecendin, alabildiğine, hak edenler nazarında.
Yiğittin, arkadaşına, yarenine sahip çıkacak kadar.
Savaşçıydın, doğruların peşinde.
Daha çok şey var söylenecek elbette.
Bir başka önemli husus inançlısın, sonuna kadar.
Bilirim ki, senin kadar inançlı ve dost insanlar, Yüce Yaratan’ın nazarında da müstesna bir yerdedir ve daima O’nun yüce şefkat ve merhametine müstehakdırlar.
Ancak şu var ki, Yüce Yaratan kimi kötülerle uğraşmak yerine, zaman zaman sevdiği kullarını denemek istiyor, belli ki. Acaba inançlarında bir eksilme, sarsılma var mı veya olacak mı diye sınamak istiyor onları.
Sanıyorum ki sen şu an o sınavdasın.
Ve can-ı gönülden inanıyorum ki bundan da salimen ve huzurla çıkacaksın.
Yüce Yaratan sana sağlığını bahşedecek yeniden.
Ve sen o güzel gülümsemenle, hayata kaldığı yerden daha bir iştiyakla devam edeceksin.
Buna bütün kalbimle inanıyor ve güveniyorum.
Tüm dualarım senin için.
Hızır yoldaşın olsun.