Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Aylin Çalışkan
Aylin Çalışkan

Ölü Sevici Kent Hikayeleri / Mutlu yıllar...

Yorum

Ölü Sevici Kent Hikayeleri / Mutlu yıllar...

5

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1498

Okunma

Okuduğunuz yazı 20.11.2013 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Ölü Sevici Kent Hikayeleri / Mutlu yıllar...

Ölü Sevici Kent Hikayeleri / Mutlu yıllar...

Tanrı beni unuttu…

Bu izbe dünyanın içinde karanlıktan korktuğumu bile bile cezalandırmak için kilitlediği hayatın içinde unuttu beni…

Delirmenin çizgisini bilmiyorum.
Günleri takip etmeye imkânım yok
Karanlığın beni yutan koca bir balık olduğuna inanacak kadar kaldım bu lanet olası yerde.
Çıkamıyorum, git gide daha da yoğunlaşıyor karanlık, zifte bulanmış gibi her bir zerremde hissediyorum…

Şair gibi ağzımı dayayıp taze bir soluk alabileceğim anahtar deliğine bile muhtacım.
Sigaram biteli hayli vakit oldu.
Açlık susuzluk neyse de,
Bu yalnızlık hissi, bu kulakları uğuldatan saçma sessizlik, konuşmamaktan uyuşan dilim ve artık bedenimin bir parçası olmaktan çıkmışçasına kasılan ayaklarımla nasıl yeniden yaşayabilirim ki.

Evet, başka bir açıklaması olamaz bu yalnızlığın…

Ellerimin küflendiğini hissediyorum. Sırtımı yasladığım duvarın sidik kokusuna karışıyor küften çürümeye başlamış ellerimin kokusu. Gözlerim yerinde duruyor mu merak ediyorum.
Bu küf kokusu,
Bu delirten sessizlik, içinde boğulduğum karanlık… Kendimi öldürmüş olmaktan korkuyorum.

Bir küçük ses, yaşadığıma dair bir kanıt, bir böceğin eskiden korkudan nefesimi hızlandıran yürüyüşü bile olabilir.
Sadece bir kanıt istiyorum yaşadığıma dair.

Ölmüş olamam değil mi?
Yoksa üşümezdim. Yoksa dilim uyuşmazdı konuşamamaktan, yoksa midem kasılıp kalmazdı açlıktan.
Korkmazdım hala bu zifiri karanlıktan, içimi bulandırmazdı bu izbe hayat…

Hiç bir şey yapmadım mı sanıyorsunuz bu işkenceye son vermek için.
Denedim, en azından dişlerimle bileklerimi parçalamayı denedim. Kanım donmuş sanki, sanki son damlasına kadar çekilmiş kanım ki, akmadı. Yoksa aktı mı? Ondan mıydı onca üşüme, onca sıtma? Öldürdüm mü yoksa kendi mi?


Hey!!!
Sesimi duyan kimse yok mu?

Otuz üç koca yıl… Üçyüz doksanaltı ay, bin yediyüz yirmibir hafta, onikibin elliiki gündür bu karanlık ve izbe hayatın içinde kilitliyim. Ve şimdi siz bana, tanrının beni cezalandırmak için tıktığı bu mezbeleliğe kilitlendiğim günü unutmama fırsat vermemek için ‘’mutlu yıllara’’ diyorsunuz öyle mi?

Benden buraya kadar;
Hepinizin canı cehenneme…


Kasım’2013 Antalya...

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ölü sevici kent hikayeleri / mutlu yıllar... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ölü sevici kent hikayeleri / mutlu yıllar... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ölü Sevici Kent Hikayeleri / Mutlu yıllar... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
21.11.2013 13:17:35
Tanrı unuttu bizi, ne yaşam ne yaşama, ne ölüler, ne diriler; bir koyu gecelik bürünüyoruz örümcek ağına takılıp kendi kendine çırpınan, kendine av olanlar...




deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
21.11.2013 01:22:25
Tensel ve tinsel sarmalı, yazı boyunca.
Tenin altında ezilen tinin öyküsü.
Bazen tanrılık vehminde-burcunda kalır işte böyle nefs.

Sorgum şu: Var mı, olduğum konumda mağduriyet?
Peki ya kendi düşen?
...
Düşündürdü yazı.
Yeni yazılar beklentimiz.

ebruuuuu
ebruuuuu, @ebruuuuu
21.11.2013 00:57:39
Nasıl bişey bu. .. söylemek istediklerinin başka birinin kaleminden çıkmasını diyorum...

Enfesti...

Mükemmeldi. ..

Bu melankoli bana da lazım yeniden...

Yenidenn...
Deniz Pınar
Deniz Pınar, @denizpinar
21.11.2013 00:14:07

Müthiş
halit-ds
halit-ds, @halit-ds
20.11.2013 14:05:19
Aman allahım bu ne böyle,neler oluyor..film tadında olmuş
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL