Milli eğitim sistemimiz, çürük temeller üzerine inşa edilmiş eğreti ve kokuşmuş, postmodern bir yapıya benzemektedir. Yıllarca, istikrarı olmayan ve her iktidar döneminde dış cephesi boyanarak, harabe hali gizlenmeye çalışılmıştır. Oysa ki yapının taşıyıcı sistemleri çürüdüğü gibi tutanın da elinde kalmaktadır. Sadece bedenleri değil ruhları ve hevesleri de kırışmış, heyecanını yitirmiş, bir takım siyasi bağlantıları sayesinde derslikleri işgal etmiş eğitimcilerin elinde, çocuklarımızın geleceği gözlerimizin önünde yok olup gitmektedir. Devlet okullarının tutarsız eğitim sistemi yüzünden, özel okullar da tamamı ile velilerin ekonomik gücüne dayalı, kaliteli bir eğitim sunulmaktadır. Hal böyle iken toplumumuzun eğitim seviyesinde gözle görülür bir uçurum ve ekonomik güçle orantılı eğitim eşitsizliği oluşmaktadır.
Bu gün siyasetçiler eğitim politikalarını bireylerin refahı için değil, kendi ihtiras ve kavgaların bir ürünü olarak belirlemektedirler. Yıllardır her iktidar değişikliğinde, milli bir zorunlulukmuş gibi eğitim sistemi de değiştirildi. Bu tutarsız ve istikrarsız kararlar yüzünden bir çok gencimiz olumsuz etkilenmiş ve kobay ruhlu kayıp nesiller yetişmiştir. Hiç bir bakan bu kayıp gençlerin, psikolojik deformasyonunu göremediği gibi bu yıkımı önleyici formasyonlar ve tedbirler de almamıştır. Bir milletin geleceği genç bireylerinin eğitim seviyesine bağlıdır. Bu gün sokaklar da madde bağımlısı ve ahlaki değerleri çöküntüye uğramış, tolumda hala bir yer sahibi olamayan, kimlik kavgası veren kayıp gençlerimiz dolaşmaktadır. Eğer eğitim sistemimiz kararlılıkla, istikrarlı ve sağlam temeller üzerine inşa edilmezse, bu kayıp gençlere ait fotoğraflara daha çok bakarız, mamafih bunlar sadece kendilerine değil diğer gençlere de zarar vereceklerdir.
Devlet okullarında bu güne kadar uygulanan eğitim, gençlerimizi zehirlemekten öteye gitmemiştir. Düşünsenize ilk ve orta öğretimimizin kalitesi ve sistem değişiklikleri yüzünden kafası karışan gençlerimiz, bu tutarsızlık yüzünden kültür zehirlenmesi yaşamıyor mu ?... Peki iyi bir üniversite eğitimi alabilmeleri için bu gençlerin, yetersiz eğitimin açığını kapatma adına dershane veya evde yine ekonomik güce dayalı hızlandırılmış kursların desteğine ihtiyaçları yok mu?...
Bilemiyorum belki de ben art niyetliyim ama sizce de Devlet, gençlerimizi önce kendi kalitesi düşük okullarında zehirliyor akabinde tedavi etmek için de özel okulların ve dershanelerin kucağına panzehir niyetine atmıyor mu ?...