2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1745
Okunma

Şimdi nerdesin ne haldesin bilmiyorum
ama bildiğim ve hissettiğim eksiklik korkunç bir boşluk
yaşadığımı hatırlatan sancılı kansersin içimde kanayan
gün be gün beni tüketen ölüyorum canın yanarmı ben gibi...
Hep beni bulmanı bekledim hüzün gözlerimden keder içimden hiç gitmedi
sokağa atılmış çocuklar gibi hissettirdin o his hiç gitmediki soğuk yalnızlığın kucağında büyüdüm hayatın her tokadında düşsemde dimdik ayağa kalktım çünkü sırtımdaki senin hançerin kadar güçlü değildi hiç bir acı...
Anne kokusunu şefkatli ellerini hiç tattırmadın nefretin ve öfkenin tadını çok iyi bilirim ,saçlarımı bir kerecik okşayarak taramadın dizlerim kanadı geçer deyip gözyaşlarımı silmedin kaybettin beni Anne kaybettik...
Ellerim kan içinde yüreğimi söküp attım seni var iken yok saydım
bilemediğim bir ana şefkati ve hasretiyle kavrulan içimi gözyaşlarımla ıslattım sızlayan gözpınarlarımdan yine acı sular süzülüyor ama geçer birazdan soğur yüreğim unuturum, avunurum hatta gülücükle süslerim yüzümü çünkü ben kaybedemem çocuklarımı onlar beni ağlarken görmek istemiyorlar üzüntüm onları kederlendirmesin diye kahkaha bile atarım.
Ben de artık Anneyim sevgiyi sevilmeyi nasıl bir his olduğunu onlarla öğrendim
gücüm yettiğince onların yanında olacağım, büyümüşüm değilmi Anne ne komik ben zaten hiç çocuk olmadım ki Annem hiç olmadı ki olmayan bir şey aranmazmış değilmi ?
sen de beni bulma bulma artık bende aramaktan vazgeçtim biliyorum buz gibi bir yürekle karşılaşacağım ana sıcaklığını duyamacağım bağrına alıp basmayacaksın karşılıksız sorgusuzca ,suçlamadan olmadı olmayacakta ...
seni Allaha ısmarlıyorum Anne...
DAĞÇİÇEĞİ