18
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2937
Okunma

Memleketi bir ağlama furyası sardı ki sormayın.
Önüne gelen ağlıyor.
İsteyen istediğine ağlar. Neticede herkesin kendisine göre önem arzeden , üzüntü duyduğu bir olay vardır, göz yaşlarına hakim olamaz ağlar. Hem sadece üzüldüğünden ağlamaz ki insanoğlu. Sevinince ağlayanlar da vardır.
Evet insanoğlu sevinince de ağlamakla birlikte genelde üzülünce ağlar.
Mesela bir vatandaş çıkar ’ Anayasaya evet oyu verin’ diye ağlar önce. ’ Aman zavallı helak olacak ağlamaktan, yazıktır, günahtır ’ dersiniz adamcağız diyar-ı gurbette mahv-ı perişan olmasın diye ’ Tamam lan ağlama, ağlama evet diyeceğim ’ dersiniz. Gerçekten ’ Evet ’ Dersiniz lakin bir bakarsınız aynı vatandaş yıllar sonra yine ağlıyor ve ’ Evet ’ dedirttikleri hakkında veryansın ediyor. Sebep: Dersaneleri kapatılıyor...Vatandaşın iki gözü iki çeşme. Gel de yüreğin delik delik olmasın...Ağlıyor yine garibim. Ay kıyamammmm.
29 Ekimde gidiyorsunuz Kadıköy Meydanına ..Haydaaa..Bu sefer de başkaları ağlıyor: ’ Ula biz doksan senedir şu memlekete sosyalzimi getiremedik ’ diye. Feryat figan- salya sümük ağlıyorlar ’ Yeni bir cumhuriyet- Sosyalist bir Cumhuriyet ’ Diye...
3 Kasımda Yine Kadıköy Meydanı...Yine ağlayan ağlayana: ’ Biji Apo, biji serok’ Diye ağlayan mı dersiniz, ’ Hepimiz Ermeniyiz dedik, hepimiz kürdüz dedik, şimdi de hepimiz aleviyiz diyoruz’ diyerek ağlayanlar mı dersiniz? ’ Hüseyin, Mahir, Ulaş, Kurtuluşa kadar savaş ’ Diye ağlayanlar, ’ Dar ağacında üç fidan’ diye ağlaşanlar, İbrahim Kaypakkaya, Metin Göktepe, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük ve daha isimlerini sayamayacağım pek çokları için ağlayanlar...
Uludere için, Kızıldere için, Rojova için, Reyhanlı için ağlayanlar.
Meydanlara pek çıkmasalar da Doğu Türkistan, Burma, Karabağ, Afganistan, Çeçenistan, Pakistan için ağlayanlar...
Sonra Suriye...Esed için ağlayanlar, muhalifler için ağlayanlar.
Sisi için ağlayanlar, Mursi için ağlayanlar
Mısır için ağlayanlar, buğday için ağlayanlar, samanı bile ithal ettiğimiz için ağlayanlar...Bir ekmek parası için ağlayanlar...
Paşalar için ağlayanlar, gazeteciler için ağlayanlar, Tuncay Özkan için ağlayanlar, Salih Mirzabeyoğlu için ağlayanlar ( Salih Mirzabeyoğlunu bilemediniz değil mi? )
Hepsini ama hepsini anlayabiliyorum. Neticede kimi gerçekten de insanca bir şeyler için ağlıyor, kimi de menfaatlerine dokunulduğu için.
İyi de be kardeşim: Şöyle bir türkü için ağlanır mı?
Buyurun...Şivan Perver söylüyor...Hem kürtçesi, hem de Türkçesi ile.
Kîne em? (Kimiz biz?)
Kîne em? Kimiz biz?
Cotkar û karker Çiftçi ve işçi,
Gundî û rêncber Köylü ve emekçi,
Hemû proleter Tümden proleterdir
Gelê kurdistan Kürdistan Halkı.
Şoreş û volqan Devrim ve volkan,
Tev dînamêt in Tümü dinamittir.
Agir û pêt in Ateş ve alevdir.
Sor in wek etûn, Benzersiz kızıllıktır.
Agir giha qepsûn Alev kapsüle ulaştı.
Gava biteqin Patladığı anda
Dinya dihejî Dünya sarsılıyor.
Ev pêt û agir Bu alev ve ateş
Dijmin dikujî Düşmanı öldürüyor.
Kîne em? Kimiz biz?
Hey hey hey hey kîne em? Hey Hey Hey Hey Kimiz Biz?
Em in rojhilat, Biziz Doğu..
Tev birc û kelat. Her burçta ve kelatta.
Tev bajar û gund, Her şehirde ve köyde.
Tev zinar û lat. Her yamaçta ve kayalıkta
Ji destê dijmin: Düşmanın elinden:
Dijminê xwînxwar, Kan içici düşmanın,
Xurt û koledar Güçlü ve köleci,
Ji rom, ji fireng, Romların(Türk) ve Frenkelerin,
Di rojên pir teng, Çok dar günlerinde,
Bi kûştin û ceng. Ölümlerinde ve savaşlarında.
Parast, parast Koruduk, koruduk.
Parast me ev rojhilat Koruduk biz bu Doğu’yu
Kîne em? Kimiz biz?
Hey hey hey hey kîne em? Hey Hey Hey Hey Kimiz Biz?
Kîne em? Kimiz biz?
Gelê serfiraz Onurlu (bir ) halk!
Dijminê dijmin Düşmanın düşmanı,
Dostê aştîxwaz Barışseverin dostu!
Em xweş mirov in, Biz iyi insanlarız,
Ne hirç û hov in Ayı ve yabani değil!
Lê çibkim bê şer Fakat; ne yapayım savaşsız?
Dijmin naçî der. Düşman çıkmıyor dışarı.
Bav û kalê me Baba ve dedelerimiz,
Dijîn tev serbest, Serbestçe yaşıyorlardı.
Naxwazin bijîm İstemezler yaşamamı,
Ta ebed bindest. Ebede kadar esir.
Kîne em? Kimiz biz?
Hey hey hey hey kîne em? Hey Hey Hey Hey Kimiz Biz?
Emin ew kurdê serhişk û hesin Biziz o demir ve sertbaşlı,
Îro jî dijmin ji me ditirsin Bugün de düşmanlar bizden korkuyor.
Bîna barûdê Barudun kokusu,
Kete pozê min Düştü burnuma.
Dixwazim hawîr, Dört bir yana istiyorum,
Biteqim ji bin, Dibinden patlayayım.
Dîsa wek mêra, Yine adamlar gibi,
Bikevin çiya. Dağlara düşeyim.
Naxwazim bimrim, Ölmek istemiyorum,
Dixwazim bigrim. Tutmak istiyorum,
Kurdistana xwe Kürdistanımı…
Axa mîdîya, Medya toprağını,
Kîne em? Kimiz biz?
Hey hey hey hey kîne em? Hey Hey Hey Hey Kimiz Biz?
Emin ew kardox xaldêwê kevnar O eski dev medeniyet Karduklar biziz!
Em in ew mîtan, nayrî û sobar. Sobar, Nayrî ve Mitanlar biziz!
Em in ew lolo, Oğul oğul onlar biziz!
Kardox û kudî, Karduklar ve Gutiler!
Em in mad û goş, Med ve Guşlar biziz!
Horî û gudî. Hurrî ve Guti.
Em in kurmanc û kelhor, lor û gor, Kurmanç, Kelhor, Loran ve Goran biziz!
Em in, em kurd in li jêr û li jor Biziz, yukarıdakiler ve aşağıdakiler, Kürtler biziz!
Çend hezar salin Kaç bin yıldır,
Kurdistana me Kürdistanımız
Perçe perçe ma Parça parça kaldı.
Bindestê dijmin! Düşman esaretinde!
Îro ji lor û kelhor û kurmanc Bugün de Loran, Kelhor ve Kurmançlar,
Ji dest xwe berdan ew text û ew tac Ellerindeki tahtı ve tacı yitirmişler…
Hinek bûn axa, hinek jên bûn beg Kimileri ağa olmuş, kimileri bey.
Hinek jên bûne cahşê jardara Bazısı da acı çektirenleri sıpası olmuş.
Kurdistan firot wan tev neyaran Kürdistanı düşmanlara satmışlar onlar…
Bûne mezhebdar, Mezhepçi olmuşlar,
Bûne olperest, Dinci olmuşlar.
Bûne paşverû, bi tizbî û xişt Gerici olmuşlar, tesbihli ve çubuklu.
Ta ku dijmin şikand li me ser û pişt Ta ki düşman belimizi kırana kadar.
Me dan bin lingan dewlet û hebûn, Devletimizi, varlığımızı ayaklar altına alana kadar,
Bûn dijminê hev perçe perçe bûn. Biri birlerinin düşmanı olup parça parça olmuşlar…
Ta ku kurdistan, Ta ki Kürdistan,
Ta ku kurdistan Ta ki Kürdistan,
Jar û perîşan Zavallı ve perişan
Ket e bin destan! Esir düşene kadar,
Ketin xewê, ketin xewê Uykuya daldılar, uykuya daldılar.
Ketin xewa zilm û zorê Zulüm ve zorbalığın uykusuna daldırlar
Ketin xewa bindestiyê Esaret uykusuna daldılar.
Raketin, raketin… Uyudular, uyudular…
Yekcaran serê xwe rakirin Bazı kereler başlarını kaldırdılar;
Lê dijmin serî zû jêkirin Fakat düşman ivedilikle kellelerini kesti.
Yek carna serê xwe bi hêz rakirin Bir kez de başlarını daha güçlü kaldırdılar.
Lê dijmin serî zû jêkirin Fakat düşman ivedilikle kellelerini kesti
Lê li vî xakî, li vî erdî Ama bu vatana, bu toprağa
tovên jiyanê hatiye çandin Yaşam tohumları ekilmiştir.
Ev erdê jiyanê ye Bu yaşam toprağıdır.
Germ dibe, sar dibe Isınıyor… soğuyor…
Dikele, dikele, dipişiqîne Kaynıyor, kaynıyor fokurduyor
Brûskê tavê tavan hiltîne Şimşekler çaktırıyor, güneşler doğuruyor
Ronahî dike rojê li welat hiltîne Güneşi aydınlığını vatan toprağı üzerinde doğuruyor.
Her wekên kawa li ser xwe pêk tîne Her defasında Kawa gibi kendini yeniden donantıyor.
Niştimanperweran diwelidîne Yutseverler doğuruyor..
Em in ew gela O halk biziz!
Belê em in ejdeha Evet ejderha biziz!
Ji xewa dîlî Esaret uykusundan
Şiyar bûn niha Uyandık şimdi!
Dixwazin wek mêr İstiyoruz ki erkekçe
Tev mejî û bêr Tümden akılla ve kürekle
Rabin her wek şêr Kalkın siz aslanlar gibi
Serê xwe hildin Başınızı kaldırın
Çi serbilind in Başınız ne diktir sizin!
Bi cîhan carek Dünyaya bir kez
Em bidin zanîn Bildirmeliyiz
Rêçika markîs, Marks’ın yolunu
Rêçika lenîn. Lenin’in yolunu
Kurê guhderz û ferhad û rustem, Guhderz, Ferhat ve Rüstem’in oğlu,
Kurê salar û şêrgoh û deysem. Salar, Şêrgoh ve Deysem’in oğlu,
Bejin bilind in Söyleyin. Yükiniz!
Wek dêw bilind in Dev gibi yükiniz!
Em dest dirêj in Bizim elimiz uzudur
Serbest dibêjin Serbestçe söyleyin.
Dixwazin bi lez İstiyoruz tez elden
Gavan bavêjin! Adımlar atmanızı!
Kîne em? Kimiz biz?
Hey hey hey hey kîne em? Hey Hey Hey Hey Kimiz Biz?
Ne xwînxwar in em, aştîxwaz in em Kan içici değiliz biz! Barışseveriz biz!
Serdarên bilind, gernas in herdem Büyük komutan ve yiğidiz her zaman!
Em şer naxwazin, Biz savaş istemiyoruz,
Divên wekhevî, Eşitlik istiyoruz,
Em paş ve naçin, Bundan kaçmıyoruz.
Lê dijmin direvî! Fakat düşman kaçınıyor.
Divên bi şêwrê, lê ew qebûl nakî Tartışalım diyoruz, onlar kabul etmiyor.
Divên biratî, lê ew qebûl nakî Kardeşliği diyoruz; fakat onlar kabul etmiyor.
Bûye wek rûvî Tilki gibi olmuşlar
Li paş xwe nanêrî Hiç arkalarına bakmıyorlar
Kine em… Kimiz biz!
Gelo bavêm çi bikin? Ya babam acaba ne yapalım?
Naxwazin însanî İnsanlık istemiyorlar.
Êrîş bikin û bigrin Saldırın ve tutun!
Histu bişkînin Kemiklerini kırın
Ev pîsên mirdar O pislik iğrençleri
Ji nav me derxînin İçimizden çıkartın..
Ji bo mirovan em tev dost û yar İnsanlar için biz tümden dost ve yâr!
Bijî kurdistan, bimrî koledar! Yaşasın Kürdistan, kahrolsun kölelik!
Kîne em? Kimiz biz
Başbakan ağlıyor, eşi ağlıyor, başbakan yardımcısı ağlıyor ve türküyü bitirdikten sonra ’Halkın sevdiği sayın Başbakan Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan barış sürecini başlattılar. Herhalde bir gün kapılar sayın Öcalan’a da açılacak ve bu ülkeye hizmetleri olur.’ Diyen Şivan Perver ağlıyor.
Barzani de( Hani şu ’ Ben T.C ye bir gerille değil bir kedi bile vermem’ Diyen adam var ya o işte ) ağladı mı göremedim. Ne yalan söyleyim. Ama sanırım o da ağlamıştır. Kolay mı? babası Molla Mustafadan beri uğrunda ömür tükettiği emeline bu denli yaklaşmış olmak insanı sevinçten ağlatmaz mı? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının eşinin Kürdistan Bayrağı sallaması az buz bir zafer mi?
Şimdi bu yazıdan sonra çok iyi biliyorum ’ İşte sizin seçtiğiniz adamlar’ Diyecek olanları... Kılıçlarını bilemiş bir vaziyette Allah ne verdiyse döşenecekler bana.
Onlara da verilcek cevabım var ama başka zaman..Şimdilik sadece şu kadarını söyleyeyim: İçiniz rahat olsun ’ Hüseyin-Mahir - Ulaş’ınız rahat rahat uyuyabilir mezarlarında...Kurtuluş sağlandı. Hem de görünüşte onlarla taban tabana zıt olanlar tarafından.
Herkes bir şeylere ağlarken ben de bir türkü tutturayım da ağlayayım artık.
Seherde ağlayan bülbül
Sen ağlama ben ağlayım
Ciğerim dağlayan bülbül
Sen ağlama ben ağlayım
Aşık der ki hala böyle
Gideriz biz yola böyle
Felek bildiğini işler
Hemen yüz yıl talab eyle
Bülbülün donları yeşil
Kırmızı güle dolaşır
Ağlamak bana yakışır
Sen ağlama ben ağlayım
Aşık der ki bende vur
Suyu kaldır bende vur
Yedi yerde yaram var
Bir ok al da sen de vur