hangi nehir beni sana bağlarki..yüreğimden beynime akan kan damarlarım gibi içime işlemişsin sevgili..oluk oluk akarım gökkuşaklı düşlerimle sana..hasretler tüketmişim sana yüreğimde..bedenimi sana bağışlamışım kutsal bir sevda uğruna..bir nehir olup sana akmak istemişim..sen ise gün geldi fırat gün geldi dicle oldun...agıtlar yaktın benliğinde,mavi düşler kurdurdun gecemin bir anında..ben sana sessiz akarken sen ise yüreğinde ölümlerden çığlıklar atıyordun..berrak değil kankırmızısı akıyordun..bağrında taşıyordun binlerce yıllık özlemi,zulumun öfkesini ben ise durmadan sana akıyordum tıpkı murat gibi tıpkı munzur gibi..yasaklı sevdalardan geliyordum sana umut ekilen gönüllerden..sen ise kavuşamayan sevgilileri boğuyordun içinde..akıyordum maviliğine kapılıp sana bağlanmak istecesine; sen ise anaların kuruyan gözpınarlarından besleniyordun..yarım kalmış sevdaların sevgiye sınır koyan aşkların kurbanıydın..bir tek senin akışına sınır koyamamışlardır ondandı; belki bir nehir olup sana akmak isteyişim sevgili..gün geldi fıratin asiliğin edöndün güngeldi diclenin mağrurluğuna...ben ise hep cudi oldum sana bakıyordum..güzelliğini sığdıramıyordum düşlerime..senle yatar senle kalkardım..ruhuma baharları ekerdin..binbir çeşit güzelliğinle süslenirdim..bir yanım nergis diğer yanım papatya..bir yanım reyhan bir yanım karanfil kokardı..sana akmamak elde değildi..nisan yağmurlarından besleniyorum,tarih kokulu gözlerinden..hangi nehir beni sana bağlarki..kanayan yaramın merhemi botan çayımı..yok yok insan kutsallığın güzelliğinden beslenen munzur belkide beni sana bağlayan..içimde sana nehirler besliyorum sevgili..habire sana oluk oluk akmak için....