Hayatımızda mutlaka engellerimiz olacaktır kimse olduğu gibi sabit sakin akan su gibi değil. Ne olursa olsun kimler engellerimiz olurlarsa olsunlar kişi kendi bildiğinden şaşamamalı yoluna devam etmeli öyle ki bir meçhule değil gerçek manada inandığına ulaşmalı düşündükleriyle düşledikleriyle hayalleriyle dua ve biraz daha gayret ile selamete varmalı...

Gerekirse hayatında fazlalık gördüklerini silip atmalı yaşantısına esaret olacaksa şayet, hiç görmemiş duymamış ve tanımamış gibi görmezden gelmeli çünkü; kişi yaşantısı kendine özeldir...Acı çekse üzülse mutlu olsa veya en basitinden grip bile olsa kimse ne çektiğini bilemez ki...

Şayet konuyu biraz açmak istersek, Bir oyunda kazanmak ta var kaybetmekte mesela tavla, kazansan ne çıkar kaybetsen ne çıkar sen oyundan haz almıyorsan.

İşte bu noktada, hayatta böyle kişiler yaşadıkça öğrenir kaybettikçe kazanmanın ne demek olduğunu kavrar aslında yaşadığı her anından mutlu olmasını bilecektir beklide; ardına bakmadan çekip gidecektir üç düşünce hayatımızın en verimli evresinde yok saymamız gerektiğini bilmekte lazım

’’Olmazsa olmazlar’’ gerek yok demeliyiz üzülmenin hiç anlamı yok bilmeliyiz kader çizgisi ne ise kişi onu yaşar demeliyiz bilmeliyiz

’’Olmazsa da olurlar...’’ Yani ne kaybederiz nede kazanırız demek en doğrusu...Gülüp geçmek hayata mutlu bakmak en doğru düşünce nasılsa üzüntüler sıkıntılar bu gün var yarın yok tıpkı aldığımız nefes misali....

’’Olmaz olasıcalar...’’ Hayatımızın içinde olup bizleri üzen her hangi bir insan belki de anı Hatıra. Veya boş bir çerçeveden bakan düşünce...düşünürler. İşte her birine bir çizgi atalım ama altına değil üzerlerine...Hadi siz ne dersiniz ?

Filiz AKTAŞ

7 ekim 2013