Başlığa bakarak içeriğe küfretme sadece sen ve ben varız, beni geçtim sana yazık olur.

Dokunaklı ezgilere makamı yokluk olan şiirler düzer şairler, har vurup harman savururlar her hasrete kelimeleri, sende içinde kalır imgeden boğulursun…

Düşün içinde iş, işin içinde de ayrı bir iş var mıdır sence? Sevmek eylemini iş olarak gören sen, aybaşı geldiğinde terk ediyorsun girdiğin yüreği de Bypasstan haberin yok, kana karışsa da mikrobun, terk ettiğin yerden tekrar başlatıyorlar sevda dolaşımını. Kelimeler seni anlatmaya kalkışınca miskinleşmeye başlıyor, iki kelimeden küfürat üretemiyorum sana, ne de olsa imtiyaz sahibi yüreğim anlayacağın saydıramıyorum insafsızlığına… Çok makbule geçerdin, son bir telefon konuşmasına izin verseydin, hiç olmazsa kalan dakikaları operatör sekreterinin sesini dinleyerek bitirmezdim.

İçerikte biz varız dedim ama senin içeriğinde çekip gitmek var oldukça, senden ibaret olacak galiba kalemin sancılı kanamaları ve ben sadece başlık olarak kalacağım yanında… Her tarafından hava alan bayatlamış bir aşk-a kaldık gibi sen gidince, nasıl servis edeceğim konusunda bir türlü anlaşamadık hayatla ama sen kızartılmış bayat ekmek severdin değil mi, aşk-ı kızartsak çok mu kalori alırız bilemedim ki…

Dün gecesine bugünün bilmecesini ekleyip seni seviyorum-u irdeleyim dedim, sen de takılı kaldı düşüncelerim, su içtiysem de inmedi yürekten aşağı nasıl hapsettiysen benliğimi.

Okumasını en çok sevdiğin kitabın girişine beni son sayfasına da seni yazdım ve okuyup bitirdim. Anlayacağın bende başlayıp sende bittim, kayıtlara alınsın bu cümle ki tekrarı zor olmasın ne de olsa senden sonra dezenformasyona bulayacaklar benden kalanları. Son cümlelere yaklaşırken alnından öperim sevgili, yaşattığın onca saniye, dakika, saat hatta gün var her ne kadar helallikle alakan olmasa da hakkımı helal etmek isterdim de, bir de görmek isterim seni Yaradan’ın huzurunda…

Kalbime ait ne kadar müstehcen içerik varsa hepsi sende işte, senli, ben bunları alıp yatıyorum koynuma al sana müstehcenlik…

Şu zamandan sonra tekrarlanmaya ayarlı plağız, plak dinleyende kalmadı gerçi pek bizden kalmadığı gibi. Paragraflar arası kopukluklar görülecektir, senin bana yaşattığın hayatın yansımaları olduğunu fark edemeyecek kalemime söveceklerdir…

Zulmetmek dinimizce günahtır sevgili, şimdi zülüflerin kimin elinde bilemesem de ona da zulmetme emi.

’ Bir süre, sürü psikolojisine bağlı aşklara intihar mektubu yazmayacağım, aşırı derecede kafa yapıyor sende. ’