Kuruluş hikayesiyle şekillenen bir toplumun uzun yıllar boyunca aynı sorunlar ekseninde gel gitler yaşamasının belli nedenleri vardır. Sorunlu görünen konular sürekli inkar edilmiştir. Oluşturulan yönetim sistemi kendi aktörlerine farklı seçenekler sunmamıştır. Toplumsal yapı yönetim sistemiyle paralel şekillenmiştir. İnsan ve toplum sorunsalında sistem her şeyin merkezindedir ve model de sistem insanı öğesi olmuştur. Farklılık zenginliktir yerine farklı hissedenler budanmalı, tekliğin içinde öğütülmeli olmadı başka diyarlara göç ettirilmeli mantığı devreye girmiştir.Yetki organları rotanın dışına çıktığında sistem korkulu gücünü darbelerle sergilemiştir.
Öyle ki arada onca kaybedilen, idam edilen, faili meçhule uğrayan, kim vurdu ya giden, yakılıp yıkılan bağ bahçe ve dağlık alanlar, kan davalarıyla namus cinayetleri, laiklik ile muhafazakarlar arasındaki çatışmalı süreçler saymakla bitecek gibi değildir. Sistemin basını, sistemin polisi, sistemin askeri, sistemin memuru, sistemin işçisi, sistemin ailesi, sistemin eğitimi, sistemin yargıcı gibi bir tablo karşımıza çıkar.
Taksimde cereyan eden olaylar basit bir adımın geniş yankı uyandıran basamağıydı. Günlerce devam eden eylemlerin sonucundan çok toplumda yaratılan hareketlilik daha bir ön plandaydı. Burada belki de üzerinde durulması gereken konular, Taksim direnişindekiler ile iktidar yanlıları hakikatin sırrına erebildi mi?..
Özü başta ele alınan sorunları doğru temelde irdelemeden bu sistemin oluşturduğu enkazı katmerli çeken yine yurttaşlardır. Perspektif öncelikle özgür yurttaşın sistem karşısında farkındalığını yaratıp insan haklarına uygun teşkil eden yurttaşlık haklarını isteyebilmesinde yatıyor.
İnsanca yaşamanın karşılığı şiddet, baskı, zor değildir ki hiç olmamalıdır. Herkesin birbirine tahammül edebildiği, her konunun eksenli tartışılabildiği, her türden ayrımın ortadan kalktığı, kadınların eşit statüye kavuştuğu, halkların sosyal ve kültürel yönden birbirinden ürkmediği, bütün ön yargıların yerle bir edildiği bir ülkede yaşayacak olan kazanımlardır...


Şeyhmus Közgün