Hüsn-ü niyetle sevdiğim yegâne kalbin sâhibi !

Figân nedir bilir misin ? İniltisini şuh nağmeler sandığımız bülbülün dili olsa da

konuşsa...Göğün yerle yeksân oluşunu, yıldızların âsumâna hasret kalışını,dikenlerin

dahi ’gülüm’ diye yakarışını anlatsa da dinlesen.

Hazan nedir bilir misin? Yapraklarından ferâgat eden ağacın dili olsa da konuşsa...Nasıl

benzi sararır bahçenin, boynu bükülür güllerin , nasıl üşür dallar bulutların gözyaşlarıyla;

anlatsa da dinlesen.

Zindan nedir bilir misin? Avcuna düşen her bünyeden pay alan duvarların dili olsa da

konuşsa...Karanlık gecelerin ümit ışığıyla tutuşmasını,sevgilinin hayâlinden gayrısının içeri

giremeyişini , tenine kazınan her çentiğin ayrı hikâyesi oluşunu anlatsa da dinlesen.

Cânân nedir bilir misin? Dilden dile büyüttüğümüz Leylâsı için Mecnun dile gelip

konuşsa... Hiçliği sevmek nedir, kim sultân kim köledir , ömür kimin yoluna serilir , cân

hangi uğurda verilir , sevdâ âteşi nasıl eritir , göz neyi görür, aynalar neyi gösterir ,figân

kime düşer , hazan kimi soldurur , zindan kimin yüreğindedir , CâN CâNâNda nasıl

kaybedilir ...

Dile gelse de konuşsa.


Hüsn-ü niyetle sevdiğim yegâne kalbin sâhibi !

Bilir misin?

/.

N.R.N.