Gülümsemeyi unutanlar’a tavsiye edebileceğim bir kitap:

GÜLEN DÜŞÜNCELER…



Sizlere bu yazımda kütüphanemde apayrı bir yeri olan; zaman zaman da birkaç gün elimden düşürmediğim; klasikleşmiş bir kitaptan bahsetmek istiyorum.
Şakir Eczacıbaşı’nın, Bernard Shaw’un 200’e yakın eserinden, konuşmalarından ve röportajlarından Türkçeye kazandırdığı BERNARD SHAW: GÜLEN DÜŞÜNCELER.

Düşünmek...
Bernard Shaw, İrlanda’da 1856’da doğdu; yaşadığı ve ününü yaptığı İngiltere’de 1950’de dünyadan ayrıldı. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından yirminci yüzyılın ikinci yarısına doğru uzanan 94 yıllık ömrü boyunca Shaw’un bir an bile ara vermediği uğraşı, düşünmek ve düşündüklerini gülümseterek dile getirmek oldu.
Shaw, bunca üretimi nasıl başardığını soranlara kısa bir yanıt verirmiş:
“ Günde 3-4 saat düşünerek!..”

Tartışan ve sorgulayan...
Tiyatro oyunlarından romanlarına, siyasal ve sosyal yapıtlarından müzik, resim ve tiyatro eleştirilerine, mektuplarına dek tüm yazdıklarında ya da konuşma ve demeçlerinde Shaw, çağının her sorununu korkusuzca ele aldı, yeniden sorguladı. İnsan, toplum aile, din, bilim, uygarlık, kültür, sanat, eğitim, devlet, siyaset, savaş ya da barış gibi sayısız kavramı, Shaw sınır tanımaz dünyasında sürekli tartışıp durdu. Alışılmış, basmakalıp inançlara karşı böylece yepyeni görüşlerin kapılarını araladı.
Shaw’un birçok ünlü bilim, siyaset ve edebiyatçılarla dostluğu oldu. Bunların arasında Lenin, Gorki, Albert Einstein, T.S. Eliot, Stalin, Virgina Wolf ve Winston Churchill... vardı.

Shaw ve Churchill...
Shaw, Pygmalion oyununun (Bu oyun daha sonra My Fair Lady adı altında muzikal olarak oynanmıştır) galası için Churchill’e gönderdiği davetiyeye şu notu yazar:
“Davetiye iki kişiliktir. Bir dostunuzu da getirin, eğer varsa”
Churchill bunun üzerine şu cevabı yazar:
“Galaya değil ama ikinci oyuna gelirim. Tabii sahnelenirse!”

Mustafa Balbay...
Yaklaşık 1240 gündür Silivri’de tutuklu olan gazeteci-milletvekili Mustafa Balbay “Gülen Düşünceler” için şunları yazmış:
Kimi kitaplardan 2 tane alırım, biri gazetedeki odam için, biri evim için. Gülen Düşünceler de bunlar arasındaydı. Evden Silivri’ye ilk istediğim kitaplardan biri buydu.
Kitabın adı beni içine çekmeye yetmişti. Ülkemizde ne yazık ki düşünce deyince akla olumlu şeylerden çok olumsuz şeyler geliyor. Alın size birkaç örnek:
Kara kara düşünmek... Düşünceye dalmak... Düşün düşün çoktur işin... Düşünce suçu!..
Şakir Eczacıbaşı’nın bir kez daha aklına emeğine sağlık derken, sorsak:
- Günde ne kadar düşünüyorsunuz?
- Hiç düşündünüz mü?

“Demokrasi okurken güzel, oynanırken kötüdür.” Shaw
“Shaw’da, tüm dünyaya kendi istediği biçimi verme gücü var.” Virginia Wolf
“Shaw, Avrupa’nın en yürekli düşünürlerinden biri...” Gorki
“Olağanüstü yetenekli ve nükteci bir yazar...” Engels
“Başka hiçbir kimsenin düşünemeyeceği, insanın aklını başından alan siyasal taşlamalar...” Thomas Mann

ADEM DURSUN