ERTELENEN YAŞAMDA KAYBOLAN MUTLULUK



12 Haziran 2013, 09:11:02:


12

14

16

18


MUZAFFER SÖĞÜTLÜ

Her gün yeni bir güne, yeni hayatlara uyanıyoruz ve derinden sessiz bir çığlık atıyoruz her giden günün ardından. Sevgimizi, özlemlerimizi, umutlarımızı, hayallerimizi, yarım kalmışlıkları ve mutluluğumuzu yarınlara yüklüyoruz. Hayatınızı gülümseyerek, mutlu ve güzel yaşayabiliyor musunuz? Bedeniniz bugündeyken, zihniniz geçmiş ve gelecek arasında sıkışırsa bugünü, gerçekten yaşayabildiğiniz o anı yaşayabiliyor musunuz? Yarınlara takılı kalarak gününüzü mü kaçırıyorsunuz? Ya da kendi hayatınızı yaşamak yerine başkalarının sizin için planladıkları hayatları mı yaşıyorsunuz hızla geçip giden hayatta?


Zamanınız kısıtlı bu yüzden başkalarının hayatını yaşayarak kendi hayatınızı harcamayın, başkalarının düşüncelerinin sonuçlarıyla yaşamınızı elinizden almalarına izin vermeyin. Başka insanların fikirlerinin, karamsarlıklarının, olumsuzluklarının sizin yüreğinizin sesini duymasını engellemesine izin vermeyin, yaşamınız başkalarının size çizdiği kaderde olmamalı. En önemlisi kalbinizin ve sezgilerinizin yolunda gidecek güce ve cesarete sahip olun, gerisi zaten ikinci plandadır. Bizler duygularımızı yarınlara ertelediğimiz içinde ‘Ertelenen yaşamda kaybolan mutluluğun’ peşine düşüyoruz oysa yarınlar sadece umut ve hayaller taşır, aldatıcı ve yanıltıcıdır, henüz yaşamın içinde değildir. Sevgilerinizi ve mutluluğunuzu yarınlara erteleyerek mutsuzluğunuzu çoğaltıyorsunuz oysa şu anı yaşadığınızda yaşamın içinde yer alarak kendi varlığınızın bilincine varıyorsunuz. Ne yapacağımız değil ne yaptıklarımızdır asıl olan, bir tavır, bir duruş, bir yaşam felsefeniz olmalı.


Hiç düşündünüz mü mutluluğun sırrı nedir? Mutluluk nerede saklı? Yapay sevgilerin, aşkların ve sahte dostlukların arasında bir girdap içine çekilirken insanlık; Mutluluk yüreğinizde ki koşulsuz sevgide saklı. Birlikte yaşamı paylaştığınızda beklentisiz sevebilmeyi öğrenmekte, karşılıklı yardımlaşma, dayanışma, hoşgörü de ve iyimserlikte saklıdır. Olumlu düşünmenin, mutluluğu ve huzuru yakalamada geçmişe değil ileriye bakmanın, dünü dünde bırakmanın yani hiç korkmadan "dün dündür, bugün bugündür" diye yaklaşmanın mutluluk ve huzuru yakalamada önemli etkenlerdir ve minnettarlığı ifade etmek, pozitif düşünce, affetmeyi öğrenmek de … Her günü hayatın son günüymüş gibi düşünün tabi ki kendi mutluluğunuz içinde kimseyi mutsuz etmeyin sizi mutsuz etmelerine de izin vermeyin. Bugüne ve yarınlara mutlu uyanmak için de bugün hayatınızda sizi mutsuz eden ne varsa çıkarın.


Hayatınız gizemli bir yolculuktur ve siz bu gizemli yolculukta hayata ve içindekilere nerde ve nasıl baktığınız çok önemlidir. Nasıl bakarsanız, nasıl yaşamak isterseniz öyle yaşarsınız. Öyleyse çok geç kalmadan kendi hikayenizi kendiniz yazın, dünde kalmasın. Eğer bunu yapmazsanız hikayeniz de başrol yerine başlarının yazdığı hikayelerin figüranı olmaya devam edersiniz. Keşkeleriniz olur hayatınızda ve yaşanmamışlığın, yarım kalmışlığın yaraları kanar keşkelerde. Keşkelerinizi ‘iyi ‘ kilere çevirmek için elinizi çabuk tutun yaşamın senden aldıklarını ,senin ondan çaldıklarını ‘iyi’ kilere bırakın.


Unutmayın !

Dün geçmişte kaldı

Yarını görebileceğimiz meçhul

Yaşadığımız gün ise

Bize verilen en büyük armağan.



Anı yaşamak gerçek özgürlüğün ve mutluluğun anahtarıdır. Ertelenen yaşama mutluluğunuzu bırakmamanız dileğiyle.



Sevgiyle Kalın