Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Hybris
Hybris

Kırmızıya Dönüş

Yorum

Kırmızıya Dönüş

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

776

Okunma

Kırmızıya Dönüş

Kırmızıya Dönüş

Kırmızıdan çıkmak istedim yola, şeytandan, tanrıdan, sonra sevdiğim kadından hatta sevmediğim kadınlardan , sonra sonra adamlardan…Bir renk olmak istedim işte kırmızıyı yakıştırdım kendime, sonra sana, sonra sigaranın dumanına bile kırmızıyı yakıştırdım.
Adımı sevmezdim ben hatta adımdan önce ve sonra gelen hiçbir şeyi de. Başka adları da sevmezdim aslında, yani sadece kendimle değildi problemim. Şeytanlaydı, tanrıylaydı sonra adamlarla… Renkleri severdim. Sonra kırmızıyı. Sonra kendime yakıştırırdım, sonra sana, sonra seni yanıma yakıştırırdım. Adımı düşünürdüm sonra, yine sevmezdim. Hak etmediğim, hak etmediğimiz ve hatta seçmediğimiz adları tıpkı tanrı gibi…
Sonra bazen uyurdum ben, kırmızı düşlerim olurdu. Düşlerim kızarır kırmızı olur düşerdi geceme. Seni görürdüm, kırmızı kıp kırmızı bir elbise üstünde, daha çok severdim kırmızıyı sonra seni. Sonra ateşi düşünürdüm, şeytanı kırmızı bir ateş içerisinde… Şaşırırdım çok şaşırırdım şeytanın haline. Kırmızı bir tek ona yakışmaz, belki sonra tanrıya… Adamlara yakışır kırmızı ama ben adam değilim Adem’den sonra kim oldu ki zaten? O zaman kırmızı en çok Adem’e yakışırdı sonra Hava’ya … Şeytana yakışmazdı tabi, bir de tanrıya…
Her renk bir vazifeye mümessil kılar kendini ve her insan bir renge… Düşünürsen her renkte bir insana yakışır elbet. Ben en çok kırmızıyı yakıştırdım kendime, sonra sana, sonra yanıma. Kırmızı kadar yakıştırdım, aşk dedim adına o da kırmızı oldu benim için. Bir renk oldun işte vazifeyle görevlendirilmiş. Görevi tanrı tarafından belirlenmiş. Tanrı dediğime bakma, tanrıya kırmızı yakışmaz belki şeytana da. Tanrının hayali siyahla beyaz arasında, gece siyah gündüz beyaz belki birazda mavi.
Işık çarpıyor üzerine kadınım çarptıkça bana dönüyor bakışların. Ben renkleri görüyorum gözlerinde vazifesi bir arada tutmak olan renkleri. En çok da kırmızıyı yakıştırıyorum bana çarparken gözlerine. İçim ürperiyor, bembeyaz ve simsiyah gecenin orta yerinde. Sanki tanrı sesleniyor bana, sonra şeytanı görüyorum kıpkırmızı ateş içerisinde. Yakışmıyor ona yakıştıramıyorum. Sonra bir adam oturuyor karşıma adı Adem ve adı renginden önce gelen ilk adam . Kırmızı duruyor üzeri ateşten kalma kırmızı, sanki çok günahı varmış gibi. Şeytana bakıyor gözleri, gülümsüyor hafiften. Tanrıya dönüyor yüzünü sonra simsiyah bir gecede siyah bir düşün içinde kayboluyor.
Sen oracıkta oturuyorsun, üzerin de kırmızı bir elbise… Canla başla sever gibisin beni. Ben yüzümü dönüp yüzüne kırmızı diyorum. İnsanı var eden her hücreyi tarif eder gibi. Daha çok yakıştırıyorum kırmızıyı kendime ve sonra seni bana, sonra kırmızıyı ikimize. Daha çok seviyorum seni, her hücremin var oluşuna inat tanrıya dönüyorum,siyahla beyaz arasında kalan tanrıya. Şeytanı görüyorum yanında tanrının var oluşundan nasibini almış şekilde. Yakıştıramıyorum kırmızıyı onlara… Dönüyorum sırtımı, üzerinde kırmızı bir elbise bana doğru geliyorsun. Ben daha çok seviyorum seni sonra kırmızıyı, sonra en çok kırmızıyı yakıştırıyorum ikimize…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kırmızıya dönüş Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kırmızıya dönüş yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kırmızıya Dönüş yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL