Gezi parkı yeni bir güne daha uyandı belki ama eskisi gibi değildi hiç bir şey. Mesela artık daha yorgun,tozlu, kafası karışık ve kalbi kırık.. Düşününce böyle olmamalıydı diyor insan. Bir yerlerde ters giden bir şeyler var ve birilerinin bizim hakkımızda asırlardır bitmek bilmeyen korkunç planları. Şimdi biz böyle biraz kırgın biraz kızgın gözümüzü açarken yeni bi güne birileri bize gülmekle kalmayıp zil takıp oynuyolar. Dün olanları duyunca çok üzüldüm bende herkes gibi. Ama beni asıl üzen insanların bu şekilde maşa olarak kulanılmalarına izin vermeleri hatta birilerini ekmeğine yağ sürmeleriydi. Biliyorum herkes bu konuda tepki göstermekte oldukça haklı. Gezi pakının,doğal alanların mahvedilmesini kimse istemez. Ama burda bi yanlışlık yok mu sizcede? Sosyal paylaşım sitelerinde gördüklerimiz hepimizi çok üzdü evet ama bi çoğumuzu da galeyana getirmedi mi? Hiç düşündük mü orda yaralananlar kimler? Ya da bu yaralanmaya sebep olanlar kim?? Hepsi bizim vatandaşımız. Birileri zaten bunların olmasını isterken nasılda onların oyununa gelip silahı hemen birbirimize doğrultuyoruz. Değil mi ama orda bulunanların hepsi bizim insanımız, düşman değil ki..
Şöyle bi düşününce, olaylara geriden bakınca nasıl olur diyor gerçekten insan. Nasıl olurda bunlar yaşanabilir. Hepimiz aynı ülkenin vatandaşlarıyken kinimiz kime. Evet insanlar mevcut hükümeti sevmeyebilir, onu eleştirebilir,yaptıklarından hoşnut olmayabilir, ki bu en doğal hakkımız. Benimde şikayetçi olduğum şeyler var. Kızdığım tepki göstermek istediğim şeyler.. Ama çözüm bu şekilde olmamalı. Çünkü böyle ortamlarda niyeti bozuk insanlarda olabilir çünkü içimizde sadece iyi niyetli insanlar mevcut değil ki, niyeti kötü olanlar da var. Polisin protesto yapan insanlara yaptıklarını onaylıyor değilim ama şöyle sormadan da edemiyorum kendi kendime. Polis kafayı mı yedi de bu şekilde kendi insanına saldırdı. Polisin hepsi mi kafayı yedi ya da? Protetocuların içinde onlara hakaret eden saldıranlar yokmuydu. Medya polisi kötüledi. Tamam yaptıkları hoş değil de insanlar ne yaptı bu esnada ya da polis onlara saldırmadan önce. Biz hiç mi göremiyoruz bazı şeyleri. Maalesef bu tarz konularda medya bazen yanıltıcı olabiliyor. Yabancı basından takip etmeye çalıştım,olanları birden ordan değerlenedireyim bizim hakkımızda söylenenler nedir ne değildir derken, aslında başkalarının ağzına sakız olmak hiç te hoş değilmiş. Suriye de olanlara yakından şahit omadık mı. Şimdi artık eskisi gibi savaş ilan edip hurra gidip saldırmak yok ki şimdi bir milleti birbirine düşürüp kendi kendine kırdırmak gibi gizli planlar var.
Diyeceğim o ki, biz haklı olarak bişeylerden rahatsız olabiliriz,dediğim gibi mevcut hükümeti sevmeyedebiliriz ama sevmiyoruz diye tepkilerimiz başkalarının hoşuna gidecek şekilde, böyle hötü olmamalı. Daha farklı yollar deneyebilirdik, mesela ülke genelinde imza kampanyası başlatabilirdik. Daha önce böyle şeyler yapmadık değil. Ya da teknoloji çağında olmamıza rağmen sosyal paylaşım siteleri ve medya bazen yanıltıcı olduğu için, herkes bulunduğu yerden ilgili kuruma mektup yazabilirdi. Düşünsenize yığınlarca mektubun birktiğini.. Elbet sesimizi duyurur böyle bir şey istemediğimiz dile getirirdik. Şimdi sadece bir gerginliğe sebep olduk. Kendi içimizde birbirimize kin besler olduk. Protestocular kim,polis kim? Facebook da tweetter da paylaştıklarımızla kınadık bu durumu evet ama abartmadık mı acaba hiç düşünmeden? Neden diye sorduk mu? Gündemimizi polisi,devleti kınayarak meşgul ettik ki dediğim gibi kınamak eleştirmek en doğal hakkımız ama seçtiğimiz yol bu olmamalıydı.
Şimdi bunları okuyunca sen kimin yanındasın diyecenler olacak biliyorum. Yanlış fikirlere kapılacaklar o yüzden açık ve net ben, benimde içinde bulunduğum bu insanların bu vatanın menfaatinin yanındayım. İlerde tarih kitapları bunları bizim yaptığımız hatalar olarak yazsın istemiyorum. Onun dışında her hangi siyasi bir amacım yok olmadı da şimdiye kadar. Sadece dün gördüklerimi kafamı çok meşgul etti ve beni en çok da çeşitli şehirlerdeki üniversite öğrencilerinin davranışı düşündürdü. Böyle sorgulamadan , düşünmeden hareket etmeleri üzdü. Gençlik böyle olmamalı bir adım atarken önce oturup bi düşünmeli. Eksisini artısını hesaplamalı eğer mantıklı menfaatimize yarar bir sonuç çıkacaksa öyle hareket etmeli. Yoksa bende istemiyorum gezi parkının yıkılmasını. Bunlar benim nacizane fikirlerim…